Merkel, Ermeni dosyası ile geliyor!

Angela Merkel'in çantasında sözde Ermeni soykırımı ile ilgili dosyanın da olduğu öğrenildi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, göçmen politikası konusunda “ikna için” Türkiye’ye Ermeni dosyasını da getiriyor. O dosyalara göre; Ermeni soykırımı yasası bekletilecek. Türkiye güvenli ülke ilan edilecek, istenmeyenler bize geri verilecek ama Kürt iltacacılar iade edilmeyecek.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye ile göçmenleri konuşurken, Ermeni ve Kürt dosyalarını da masaya koyacak. Alman diplomatlarca titizlikle hazırlanan bu iki dosya, göçmen çözümüyle birlikte ele alınacak. Merkel bugünkü ziyaret için beraberinde sözde Ermeni soykırımı ile ilgili dosyayı da getiriyor. Alman yetkililer; Alman Meclisi’nin bununla ilgili onayı daha da erteleyebileceği konusunu, “karşılık olarak bir şeyler alma umuduyla” pazarlık masasına koyacağı belirtiliyor.

“KÜRTLERİ SİZE İADE ETMEYİZ”

Almanya’da Türkiye’nin mülteciler için güvenli ülke ilan edilmesinin de Alman tarafı için çok önemli olduğu vurgulanıyor. Başbakan Merkel ve Başbakan Yardımcısı Gabriel’in bu konuya özel önem verdiği bildiriliyor. Türkiye ise “Tüm göçmenleri geri gönderirler” diyerek çekinceli duruyor. Çünkü “güvenli ülke ilan edilmek” demek, geri kabul anlaşmasıyla birlikte istenmeyen tüm mültecileri geri almak anlamına geliyor.

Alman siyasiler, Türkiye’nin güvenli ülke ilan edilmesinin özellikle çoğu PKK’lı olan Kürt iltacıcılar için sakınca doğurabileceğini de düşünmeye başladı. Böyle bir durumda onların da iade edilmesi gerekeceğinden, buna engel olmak için çalışmalar yapılıyor. Ankara ile bu konunun da bu görüşmede netleştirileceği konuşuluyor.
Öte yandan, Alman Der Spiegel Dergisi, AB’nin göçmenler yüzünden Türkiye ve Erdoğan’a muhtaç olmasını iğneleyici bir dille yazdı.

“KENDİNİ SULTAN SANIYORDU“

Erdoğan’ın, geçen hafta Brüksel’deki Avrupa Konseyi toplantısında, 8. katta misafir olduğunu unutup AB’li liderlere ev sahibi muamelesi yaptığını belirten dergi, “Bir kaç kelimeden sonra Erdoğan, donatılmış masaya diğer AB üyesi ülkelerin temsilcilerini davet etti. Kendisi misafirdi ama ev sahibi gibi davranıyordu. Katılanlardan biri, kendisini Sultan sanıyor ve öyle davranıyordu, yorumunu yaptı” diye yazdı.

“TÜRKİYE HEP DİLENİRDİ AMA…”

Yıllardır Türkiye’nin, AB kapısında hep dilenen ülke konumunda olduğunu ama şimdi kartların farklı karıldığını belirten Der Spiegel, Suriye’den 2 milyondan fazla göçmenin geldiğini ve Erdoğan’ın da, bu göç yolunun bekçisi olduğunu belirtti.

“HRİSTİYAN DEMOKRATLAR DÖNDÜ”

Haberde; AB’nin Erdoğan’ın önüne kırmızı halı serdiği, yeni bir plan hazırlandığı ve AB’nin Türkiye’ye maddi yardım yapacağı vurgulandı. Ayrıca Türk vatandaşlarına vizenin kaldırılması uygulamasının bir yıl öne çekilmesi, yeni başlıkların açılması ve AB üyeliği konusunda ilerleme sözlerinin özellikle Hristiyan Demokratlar için çok acı bir dönüş olduğu yorumu yapıldı.
Sözcü

BM Güvenlik Konseyi’nin 1373 Sayılı Kararı

BM Şartı’nın 7. Bölümü uyarınca kabul edilen, operatif hususlar içeren ve terörizm ile organize suçlar arasındaki bağlantıyı da vurgulayan 1373 sayılı karar, Türkiye’nin terörizm konusunda öteden beri savunageldiği hususları, uluslararası barış ve güvenliğin korunması açısından Birleşmiş Milletler teşkilatına üye ülkelerin uymaları zorunlu kurallar haline getirmektedir. Sözkonusu karar, terörizmin mali kaynaklarının kurutulması, terörist eylemlerin hazırlık aşaması da dahil olmak üzere her düzeyde önlenmesi, üye ülkelerin terörizmle mücadele için aralarında yoğun bir işbirliği gerçekleştirmeleri, terörist eylemlere girişenlerin ağır suçlu olarak yargılanmaları, teröristlere mülteci statüsü tanınmaması, BM üyesi ülkelerin terörizmle mücadele için uluslararası işbirliğini öngören tüm sözleşmelere süratle katılmaları gibi hususlar içermektedir. Karar, tüm devletlere, terörizmle bağlantılı kişi ve kuruluşlara aktif veya pasif destek verilmesinden kaçınma, teröristlere ve terör örgütlerine, doğrudan veya dolaylı olarak mali kaynak yaratılmasını engelleme, terörle bağlantılı kişi ve kuruluşlarla doğrudan veya dolaylı olarak ilgisi bulunan mal varlıklarını dondurma yükümlülüğü getirmektedir.

1373 sayılı karar ayrıca, bütün devletlerin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne bağlı olarak kurulan “Terörle Mücadele Komitesi”ne (CTC) kararın uygulanması konusunda rapor verme yükümlülüğü getirmiştir. Bu çerçevede Türkiye, anılan komiteye bugüne kadar beş adet rapor sunarak örnek bir tutum sergilemiştir.

Türkiye ayrıca, Güvenlik Konseyi üyeliği çerçevesinde 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren itibaren bir yıl süreyle CTC’nin başkanlığını da üstlenmiştir. Başkanlığımız sırasında terörizmle mücadele konusunun Güvenlik Konseyi’nin gündeminde öncelikle konular arasında yer alması sağlanmıştır. Bu bağlamda, Türkiye’nin Güvenlik Konseyi dönem başkanlığına tekabül eden 2010 Eylül ayında terörle mücadele konusunda Güvenlik Konseyi toplantısı, Sayın Dışişleri Bakanımızın başkanlığında düzenlenmiştir. Bu vesileyle de bir Başkanlık açıklaması kabul edilmiştir.

***
Türkiye'de ve Almanya başta olmak üzere bir çok devlet yukarıda verilmiş karara uyan hemen hemen yok gibidir. Türkiye güneyindeki terör guruplarının bazılarını silahlandırarak desteklemekte, sadece bir gurup ki adı PKK olan terörist gurup ile mücadele etmektedir. Sınırlarımız kevgire dönmüş giren çıkan bellisiz hala gelmiştir. 2,5 milyon Suriyeli Türkiye içlerindedir, kimin ne olduğu bilinmemektedir.

Almanya Kürtleri iade etmeyiz diyorsa bu Kürtler büyük ölçüde terör faaliyetlerine karışmış sıkıştığında Almanya'ya iltica etmeye çalışan Kürtlerdir. Terör konusunda BM üye devletlerini bağlayan karar sanırım ABD ve bazı devletleri bağlamamaktadır. Çünkü ülkemizin güneyindeki terörist gurupların tüm araç ve gereçleri ABD ve Almanya menşeilidir.