Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün akşam Kabine toplantısı sonrası "Toplu taşımada tüm illerimizde ayakta yolcu alınmasına kesinlikle müsaade edilmeyecektir" açıklaması gündeme bomba gibi düştü. Öğle saatlerinde valiliklere gönderilen yeni genelgeye göre minibüs, midibüs, otobüslerde ayakta yolcu alınmasına kesinlikle müsaade edilmeyecek. Metro, tramvay, metrobüslerde ise ayakta yolcusayısını il/ilçe umumi hıfzıssıhha kurulları belirleyecek.

Halil ATAŞ
Mustafa SARIİPEK
Uğur ENÇ

1 Haziran’da normalleşme sürecine geçen Türkiye’nin corona virüsü tablosu her geçen gün karamsar bir hale geliyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün 57 kişinin hayatını kaybettiğini, bin 703 yeni vaka tespit edildiğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün akşam Kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada vaka ve vefat sayılarındaki kısmi yükselişten derin üzüntü duyduğunu belirterek, yeni tedbirler aldıklarını duyurdu. Erdoğan, “Toplu taşımada tüm illerimizde ayakta yolcu alınmasına kesinlikle müsaade edilmeyecektir. Riskli illerde İl Hıfzıssıhha Kurulu kararıyla kapasite sınırlamasına da gidilebilecektir” dedi.

Öğle saatlerinde Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu’nun tavsiye kararı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatı doğrultusunda İçişleri Bakanlığı, 81 ilin valiliğine “Covid 19 Tedbirleri” konulu ek genelge gönderildi. Genelgeye göre ‘ayakta yolcu alma’ kısıtlaması şöyle uygulanacak.

KESİNLİKLE MÜSAADE EDİLMEYECEK

* Minibüs/midibüsler ile koltuk kapasitelerinde herhangi bir seyreltme ve kaldırılma yapılmayan otobüsler gibi iç hacim bakımından fiziki mesafe kurallarının uygulanamayacağı şehir içi toplu ulaşım araçlarında ayakta yolcu alınmasına kesinlikle müsaade edilmeyecek.

RAYLI SİSTEMLERDE FARKLI

* Bunların dışında kalan raylı sistem araçları (metro, tramvay vb.), metrobüsler ve koltuk kapasiteleri seyreltilmiş/kaldırılmış otobüsler gibi ayakta yolcu taşıma ağırlıklı toplu ulaşım araçlarında; fiziki mesafe kurallarına aykırı olmayacak şekilde hangi oranda/sayıda ayakta yolcu alınabileceği il/ilçe umumi hıfzıssıhha kurulları tarafından tespit edilecek.

* Raylı sistem araçları (metro, tramvay vb.), metrobüsler ve koltuk kapasiteleri seyreltilmiş/kaldırılmış otobüslerde ayakta alınabilecek yolcu sayısını belirtir levha/tabela herkesin görebileceği şekilde asılacak ve ayaktaki yolcuların durabileceği yerler fiziki olarak işaretlenmek suretiyle ilanı sağlanacak.

1 Haziran itibariyle Türkiye’nin 81 ilinde toplu taşıma araçları için “Koltuk sayısı kadar oturan yolcu, ayakta yolcu sayısı ise 3'te 1” kuralı getirilmişti.

İstanbul’da birbirinden farklı 814 otobüs hattında 5 bin 697 araçla günlük 3 milyon 785 bin kişi yolculuk yapılıyor. Bir otobüste ortalama 20 koltuk olmak üzere toplamda 120 bin koltuk var ve araçların dörtte üçü ayakta yolcuya göre planlanmış durumda. Henüz kısıtlamayla ilgili İl Hıfzıssıhha Kurulu'nda alınan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ulaşan bir karar yok. İzmir ve Ankara için de aynı durum geçerli…

Ankara’da yolcu otobüslerinde karara büyük ölçüde uyulduğu gözlendi. Otobüse binemeyenlerin duraklarda oluşturduğu yoğunlukta ise sosyal mesafe unutuldu. (FOTO: DHA)

GELİRİMİZ BEŞTE BİR DÜŞTÜ

Ankara Minibüsçüler Esnaf Odası Başkanı Murat Yılmazer: Corona virüsü pandemisi sürecinde yolcu potansiyelimiz yüzde 70 düştü. İş potansiyelimiz yok, haftada üç gün çalışabiliyoruz. Araçlar diğer günler yatıyor. 5 liralık gelirimiz 1 liraya kadar düştü. Biz bugüne kadar sadece Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden destek gördük. Hem nakdi yardım yaptılar hem de dezenfektan ve gıda malzemesi dağıttılar. Hiçbir ücret almadan araçlarımızı dezenfekte ettiler. Hükümetten herhangi bir destek bulamadık.

* Araçlarımız yakıt alamayacak duruma geldi. Kazanç elde edemediğimiz için araçlarımızda çalışacak şoför bulmak artık mümkün değil. Kredi borçlarımızı ödeyemedik. 60’a yakın aracımız bağlandı, icra yoluyla satılacak. 800'e yakın aracımız ise takibe düştü. Kredilerin ertelenmesini istiyoruz. Faizsiz kredi talep ediyoruz. SSK ve vergi gibi borçların ertelenmesini bekliyoruz.

İstanbul’da toplu taşıma kullanan vatandaşlar ayakta yolculuk etmeyi sürdürdü. (FOTO: İHA)

KİMSE MİNİBÜSE BİNMEK İSTEMİYOR

İzmir Minibüsçüler Odası Başkanı Taner Uğur: Zaten ayakta yolcu almak yasaktı. Buna rağmen alan arkadaşlarımız da vardı. Şimdi otobüslere de yasak geldi. Bu da duraklarda yolcu yoğunluğuna sebep olacak. İnsanlar mağdur olmasın diye 10-15 dakika aralıkla kalkan sefer aralığını üç dakikaya çekeceğiz. Bu arada masraflar yükselecek. Pandemi başladığından bu yana esnaf hep cepten yiyor. Yasaklar çok, kısıtlama çok ama devletten toplu taşıma esnafını destekleyici bir açıklama yok. Tamamen kendi çabalarımızla ayakta durmaya çalışıyoruz.

* Şoför ile yolcuya da ceza kesilmeye başlayınca işler arapsaçına döndü. Taksi tutamadığı için işine de geç kalmamak adına ayakta minibüse binmeye razı olan yolcu bu cezayı nasıl ödeyecek? Yakıt parasını çıkartamayan araç sahibi bu cezayı nasıl ödeyecek? Kimse minibüse binmek istemiyor. Ne yapacağımızı şaşırdık.

BİR OTOBÜS OTURAN YOLCUYLA İŞ YAPAMAZ

Kocaeli Otobüsçüler ve Minibüsçüler Odası Başkanı Mustafa Kurt: Türkiye'deki bütün belediye otobüsleri, tramvaylar ve metrolar bu sistemle çalışsın yine yetersiz kalır. Biz ayakta yolcu taşıyamazsak iş yapamayız. En azından belirli saatlerde bu uygulama yapılabilirdi. Mevcut corona virüsü döneminde zaten büyük maddi sıkıntılar yaşadık. Şimdi üstüne bir de bu eklendi. Sadece oturan yolcuyla bir otobüsün çalışabilmesi mümkün değil.

ARACI GENİŞLETME ŞANSIMIZ YOK

Bursa Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Hasan Topçu: Araçlarımızın 14+1 yolcu kapasiteleri var. Aracı genişletme şansımız da yok. Daha çok halk otobüsleri ayakta yolcu taşınıyor. Koridorları geniş. Fakat oralara da koltuk konulması mümkün değil. Minibüslerde ayakta yolcu taşımak zaten yasak. Yolcunun binmemesi, şöforlerin de almaması gerek. Ekonomik olarak zarara uğradığımız da doğru ancak burada herkes toplum sağlığı açısından üzerine düşen görevi de yapmalı.

Kaynak

__________________

Mıç mıça oturunca bulaşmayan virüs ayakta iken bulaşıyor demek.

Benden de nacizane bir katkı olsun o zaman sorunun çözümü için.

Toplu taşımaya binecek herkes yanında bir minder getirsin araçta uygun bir yere koyup otursun. Ayakta durmayın artık be!...

__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

İstanbul’a gittiğimde Hindistan’da yolculuk yapıyor gibi hissediyordum. Koltuğa oturduğumu hiç hatırlamıyorum; ki, kapının kenarında kalabalıktan büzüşüp kalıyordum. İnsanlar üf püf yapınca soluklarının rüzgarından perçemlerim uçuşurdu.
Salgın sayesinde medeniyet öğreneceğiz. Çok geç alınmış karar aslında.. Salgın var diye yapılmamalı, can güvenliğimiz için de yapılmalı. Hiç unutmuyorum bir keresinde okula giderken, minibüsü tıka basa dolduran şöför yüzünden öğrenci minibüsten düşecekti. İnsanların zaten acelesi var, bir yere yetişme telaşı hata yaptırıyor.
Kurallar konulmazsa, yolcular da kalabalık dinlemez. Korona virüsü olmasa da her türlü bulaşıcı hastalık insanların kalabalık olduğu kapalı alanlarda olur. Bağışıklığı düşük hastaların toplu taşımalara binmemesi gerektiğini söyler doktorlar. İnsanlar verem olduğunu bilmezlermiş, çoğumuz veremi gizli atlatıyormuşuz. Koronayı da belki belirtileri olmadan geçirdiğimizin farkında değilizdir. Süper taşıyıcı da olabiliriz, dikkat etmek gerekiyor.

Hiçbir toplu taşımanın bu kurala uymayacağını biliyoruz. Adamlar zaten pandemiden beri iş yapamıyor bi de "seyreltilmiş" yolcu mu alacaklar? Öyle ya da böyle sürü bağışıklığına gitme politikası güdülüyor. Artık çıkıp biz sürü bağışıklığı politikası uyguluyoruz diye alenen söyleseler de herkes rahatlasa.

İçişleri Bakanlığı'nın ayakta yolcu taşıma yasağını değerlendiren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Yasak benden, çözüm senden olmaz. İstanbul’a hep beraber çözüm bulmalıyız. Toplu taşıma konusunda çözüm mesai düzenlemesi" dedi. İstanbul Valiliği ile görüşme halinde olduklarını ifade eden İmamoğlu, "Önümüzdeki hafta İstanbul'a özel çözümlerimizle sahaya çıkacağız" ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fox TV'de canlı yayınlanan, İsmail Küçükkaya'nın sunduğu “Çalar Saat” programına konuk oldu. İmamoğlu, corona virüsü önlemleri ve İBB'nin yeni projeleriyle ilgili önemli açıklamalar yaptı.

2 MİLYON YOLCU AYAKTA
Son dönemde tartışılan İçişleri Bakanlığı'nın pandemi önlemleri kapsamında toplu taşıma araçlarına getirdiği ayakta yolcu kısıtlaması ile ilgili konuşan İmamoğlu şunları söyledi:

* Yasak kararı, 2 milyon yolcuya ‘sizi taşımıyoruz' demek anlamına geliyor. ‘Toplu taşımada ayakta olmak yasak' dendi. Biz valiliğimizle dün itibariyle bir istişareye başladık.

* Yasak benden çözüm senden mantığı ile bu iş olmaz. Bütün İstanbullular oturup bir çözüm bulmalıyız. İstanbul’un çözümü Ankara’dan gelmemeli” değerlendirmesinde bulundu.

* Metrobüslerdeki yoğunluk ile ilgili İmamoğlu “Metrobüste zaten koltuk sayısı azdır, ayakta yolcu sayısı çoktur. Bu karara göre binlerce yolcuyu taşıyamayız. Oraya ilave otobüs koyma şansımız yok.

“İSTANBUL'A ÖZEL ÇÖZÜM OLMAK ZORUNDA”
Önümüzdeki hafta İstanbul'a özel çözümleri gündeme getireceklerini belirten İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

* Toplu taşımada sorunun en önemli çözümü mesai düzenlemesi. Örneğin büyükşehir belediyesi; saat 6’da işe başlanacak saat 3’te bitecek. Böylece farklı zamanlamaları planlayacağız.

* Şu anda hem valilik hem de büyükşehir tarafında bir heyet oluşturduk. Çünkü İstanbul’un kendine özel bir çözümü olmak zorunda. Düzenleme burada çalışılır, karar verilir, Ankara’ya gönderilir kimse yetkili o açıklar.

PANDEMİ DÖNEMİ HİZMETLERİ
İmamoğlu, pandemi döneminde 1 milyon 200 bin insana ulaştıklarını ifade ederek şunları kaydetti:

* Sadece ‘Gıda Destek Paketi'nden faydalananların sayısı 600 bine ulaştı. Zaten 280 bin aileye biz destek oluyorduk. En son Kurban Bayramı'ndaki kurbanlıklardan 130 bin aileye konserve kavurma dağıttık.

* 30 bin öğrenciye eğitim desteği için yeni dönem kayıtlarını alacağız. ‘Askıda fatura' uygulamasında 180 bini aştı ödenen fatura sayısı.

Pandemi döneminde, bütün belediyeler, bütün imkansızlıklara rağmen çok güzel ve ciddi işler yaptık.

* Sadece 2 milyar lira direkt ekstra harcamamız oldu. Biz, bu yılı neredeyse 6 milyar lira gelir kaybıyla geçirmiş olacağız.

* Belediyelere bir destek paketi diye bir şey duydunuz mu? Dünya'nın hiçbir yerinde, merkezi yönetimlerin belediyeleri desteklemediği bir ülke göremezsiniz.

HALKALI'DAN SABİHA GÖKÇEN'E HIZRAY
İBB'nin yeni ulaşım projesini de ilk kez açıklayan İmamoğlu Halkalı- Sabiha Gökçen Havalimanı arasında “Hızray” projesi üzerinde çalıştıklarını söyledi.

“Halkalı'dan Sabiha Gökçen'e, 11 istasyonu olan bir proje yapıyoruz” diyen İmamoğlu şu bilgileri paylaştı:

* Durak sayısının az olması, hızı arttırıyor. Bu sayede Sabiha Gökçen'den Halkalı'ya 55 dakikada gidebileceğiz. Ayrıca birçok dikey metro hattını içine alan bir istasyon düzeni var.

* Bu proje, İstanbul'un boydan boya çok hızlı erişimine olanak sağlayacak. Hedefimiz; bu projeyi 2021'in ilk altı ayında meclisin ve yetkili bir takım kurulların izinlerini alacak duruma getirmek.

* Maliyeti yaklaşık 5 milyar dolarlık bir proje. Dört yıllık bir süresi var. Bu projenin maliyetini de ‘yap-işlet-devret' modelinin en ahlaklı haliyle yapabileceğiz. Görüşmelerimiz de var. 2021'in 6'ncı ayında bu projeyi yapılabilir bir hale getirmek istiyoruz.

“2021'DE DENİZ TAKSİ FAALİYETE BAŞLAYACAK”
Yeni taksi ve deniz taksi düzenlemesi ile ilgili de konuşan İmamoğlu şunları söyledi:

* İstanbul'da deniz taksiyi, 2021'de ciddi bir şekildi harekete geçireceğiz. Denizi aktif kullanmak zorundayız. Deniz ile raylı sistemleri entegre edecek çalışmalarımız var.

* Bizim getirdiğimiz 6 bin taksi konusu var. Bunun 1000 tanesinin 750'si, yolcusu kalmamış minibüs hatlarına verilecek. 250 tanesi ise yolcusu kalmamış dolmuş hatlarına verilecek.

* Kalan 5 bin taksi ise yeni taksi olacak. Bunu da İBB işletecek. Takside kalite, kurumsallaşma olacak. Bir de taksici esnafını rahat ettirecek. Maaş derdi, güvenlik derdi, SGK veya bir takım kişisel sorumlulukları ile sorunu kalmayacak.

* Piyasayı 3-5 plaka ağasının elinden alıp, İstanbullunun regüle ettiği bir hizmet alanına dönüştüreceğiz. Bu konuda kararlıyız. Toplumun yüzde 96'sı bu taksiyi istiyor.

İmamoğlu, Eylül ayındaki UKOME toplantısında turizm araçlarına hakları olan güzergah belgelerinin verilmesi ve servisçilerin plaka tahdidi taleplerinin görüşüleceğini de söyledi.

BARAJLARDAKİ DOLULUK ORANI
İmamoğlu, barajlarda şu anda yüzde 50'ye yakın bir doluluk oranı olduğuna da ifade ederek şunları kaydetti:

* 2014'te yüzde 14'lere kadar inmişti İstanbul'daki baraj doluluğu. Ki bizim en önemli barajımız Ömerli'dir, Darlık'tır; buralardaki oranlar oldukça yüksek. Yani bizim, bu yıl için sorunumuz yok.

* Ancak İstanbul kuraklık yaşıyor. İstanbul'daki yağmur oranları, yaz döneminde yüzde 30 seviyesine düştü.

* Niye biz çırpınıyoruz Kanal İstanbul'la? O bölgede İstanbul'un su kaynaklarını yok ediyorsunuz. Marmara'yı yok ediyorsunuz. Dolayısıyla İstanbul'un suyunu koruması lazım.

Kaynak:sözcü

Ahmet Bey sabah saat 08:00’de kalktı. 08:30’da evinden çıktı. Her sabah 08:35’te gelen otobüsüne binmek için durağa vardı. Otobüs geldiğinde şoförün ‘sosyal mesafe’ uyarısı sonucu otobüse binemedi. Çaresi yoktu, bir sonrakini bekledi. Bir sonraki de dolu gelince bir sonrakini bekledi. Ahmet Bey böylece her sabah saat 09:00’da iş başı yaparken o gün saat 09:30’da anca işine başlayabildi. Ve bu sorun sadece kendisine ait değil, şu an toplu taşıma ile işine giden herkes Ahmet Bey gibi mesai saatine yetişmek için büyük zorluk yaşıyor. İçişleri Bakanlığı'nın halk sağlığını korumak için yayımladığı corona virüsü genelgesinin ardından işine geç kalan, öğle molasından geç dönen işçiler ile patronlar arasında sorunlar yaşanıyor. İş yerleri çözüm için mesai saatlerini uzatmak gibi formüller üzerinde duruyor.

İçişleri Bakanlığı'nın 81 ilin valiliğine gönderdiği yeni corona virüsü önlemleri kapsamında toplu taşımalarda ayakta yolcu kısıtlamasına geçildi. Devletin toplu taşıma imkanları yetersiz olduğu için kullanılan minibüslerin ayakta yolcu alması yasaklandı, otobüs ve metrobüslerde oturan yolcu kapasitesinin yüzde 30'u kadar ayakta yolcu alınırken metro ve tramvaylarda ise kapasitenin yüzde 50'si kadar ayakta yolcu alınabileceğine karar verildi.

Toplu taşıma, saatleri ve kapasitesi ile mesai saatlerini doğrudan ilgilendiren bir konu. Çalışanların önemli bir kesimi yeni düzenleme ile işlerine geç kalacaklarını düşünüp mesaiye yetişememe korkusu duyuyor. Kimi patronlar mesai saatlerinde esnek modele geçme konusunda bir irade ortaya koyarken kimi ise yaptıkları işin doğası gereği mesai saatlerini çok da değiştiremiyor. Çalışanların öğle molalarında toplu taşıma kullandıktan sonra mesaiye dönüşleri de uzuyor, işçi ve işveren arasında bu sebepten sürtüşme yaşanıyor.

İzmir Valisi Selim Köşger toplu taşımada yüzde 50 kuralına uyulup uyulmadığını denetliyor. Fotoğraf: İHA
Mersin'de tekstil atölyesi işleten Doğan Aktaş iş yerine gelen çalışanların servisle ulaşım sağladığını sosyal mesafe gerekçesiyle servis sayılarını artırmak zorunda kaldıklarını söyledi. Servis kullanmayan atölyelerde iş yerine sabah gelişlerde yarım saat ve 1 saat arası gecikmeler yaşandığını aktaran Aktaş yeni toplu taşıma düzeninde işçilerin öğle molasından eskisine göre daha geç döndüğünü söyledi.

Aktaş, “Bizde işçilerin toplu taşıma ile çarşıya gidiş gelişlerinde minibüslerde ayakta yolcu almak yasak olduğu için ister istemez zorun oluyor. İşçilerimiz işine yarım saat 1 saat gecikmeli geliyor. Biz idare etmeye çalışıyoruz ama işlerin yürümesi için işçilerin zamanında işe gelmesi önemli” diyor.

Doğan Aktaş/Fotoğraf: SÖZCÜ
Aynı tekstil atölyesinde çalışan 18 yaşındaki Mihriban Savaş iş yerine servisle gidip geldiklerini yinelerken ikinci servisi bekledikleri için mesaiye geç başlayabildiklerini söyledi. Savaş, “Çarşıya gidiş gelişlerde otobüs ve minibüslerde yer bulma konusunda sıkıntılar yaşanıyor. Yarım saat 1 saat gecikmelerde patronla karşı karşıya kalıyoruz. Bu nedenle minibüs ve otobüs sayıları artırılmalı” ifadesini kullandı.

Mihriban Savaş
MESAİ SAATLERİ UZAYACAK

Kocaeli'de matbaa işletmeciliği yapan Caner Arduç işletmesinde 10 kişinin çalıştığını söylerken önümüzdeki dönemde işe geçe kalmalar kaynaklı mesai saatlerinin ileri alınacağını söyledi. Arduç, “Elbette virüs tedbirleri bizim için daha önemli. Tek dileğimiz bir an önce bu kötü günleri atlatmak” diyor.

Caner Arduç
Aynı ilde garsonluk yapan Canberk Hayali ise sabahları saat 08:00'de dükkan açtığını belirterek, “Temizlik yaptıktan sonra mesaiye başlıyorum. Bugün bir sıkıntı yaşamadım ancak kapasite yarı yarıya düşürülürse otobüslerde sıkıntı yaşayacağımızı düşünüyorum. Bütün otobüsler dolu olacak. Biz saat 5'te mi otobüs beklemeye başlayacağız?” diyerek yeni düzenlemeye tepki gösterdi.

Canberk Hayali
Bursa'da elektrik teknisyeni olarak çalışan Murat Baykala (26) ‘virüse yakalanmaktansa işe geç kalmayı tercih ederim' diyor. Baykala belediyeden otobüs sayısının artırılması talebinde bulunuyor.

Murat Baykala
İşletme sahibi İlknur Özer ise çalışanlara mesai saatleri için toplu taşımadan kaynaklanabilecek aksaklıklar sebebiyle anlayış göstereceklerini vurguluyor.

İşletme sahibi İlknur Özer
‘TAŞIMACILIK BİTME NOKTASINA GELDİ’

Antalya Özel Halk Otobüsleri Kooperatifi Başkanı Muhammed Demirtop taşımacıların giderleri olduğunu ve yüzde 50 uygulaması ile masrafların iyice artacağını söylüyor. Demirtop, “Taşımacılık neredeyse bitme noktasına geldi. Yayınlanan genelgede kapasitenin yüzde 50'ye düşürüleceği duyuruldu. Elbette yapılması gereken bir uygulama, vatandaşın sağlığı açısından. Fakat taşımacılığın bir gideri var. Hiç kimse bunu ortaya koymuyor. Bunun yanında birde bedavaya binenler var. Zaten kapasite düşük bunun yanında bedavaya binenler olunca durum bizim açımızdan sıkıntı oluşuyor” değerlendirmesinde bulundu.

‘VATANDAŞ BİNMEK İSTİYOR, ŞOFÖR KAPASİTEYE BAKIYOR’

Halk otobüsü şoförü Tuncay Ökmen ise ayakta yüzde 50 yolcu uygulamasının sahada sorunlara yol açtığını söyledi. Ökmen, “İnsanlar işlerine gitmek ya da işlerinden dönmek için toplu taşıma araçlarını kullanıyor. Durum böyle olunca bir kargaşa oluşuyor. Vatandaş binmek istiyor, şoför kapasiteyi korumak istiyor. Uygulamanın mesai saatlerini çok etkileyeceğini düşünmüyorum. Çünkü 17 saate varan mesailer var. Daha ne kadar olacak merak ediyorum. Karar insan ve çalışan şoför sağlığı açısında iyi fakat uygulamak zor” değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi CHP Ulaştırma Komisyonu üyesi Birkan Birol Yıldız, corona virüsü vaka sayısının artması sonrası alınan ayakta yolcu taşıma kısıtlamasını değerlendirdi. Yıldız, “Eğer ayakta yolcu hizmeti vermeyecek isek toplamda 14 bin yeni araca ihtiyacımız var. Türkiye'deki bütün otobüs fabrikaları yan yana gelip bir yıl bize çalışsa bu sayıyı üretemezler” dedi.


Kaynak ve video

Zaten 'Istanbula Ihanetini itiraf etmis, Istanbula iyi niyetle baklamasini beklemek, Istanbul Meydaninda Papazi sünnet edebilmek gibi!.


Bu Kötü zamanda bile sadece Hirsizlarini düsünüp, gizli Parsel Parsel sattiklari Istanbul Kanal Projesindeki arsalarin getirisini MAN adasina tasimakla mesguller.


Istanbuldan kovuldugu gibi, Türkiyenin her parselinden kovulmasi lazim bu Saray Soytarilari!.

__________________
Ne Mutlu Türk'üm Diyebilene!.