Bugün Türkiye'de hayat duracak.
Gezi direnişiyle başlayan direniş çalışanların genel grevine dönüşüyor.
DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB “Halkımızı söz konusu direnişimizde katkıya, hizmet alımından dolayı yaşanacak aksamalardan dolayı anlayışa, eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye için alanlarda birlikte olmaya çağırıyoruz.” ifadeleriyle bugün iş bırakacağını açıkladı. 5 örgütün yaklaşık 900 Bin üyesi bulunuyor.

Sendikaların toplanma adresi İstanbul’da Tünel, İzmir’de Basmane, Ankara’da ise Kolej meydanı.

İstanbul’da saat 16.00'da Tünel’de toplanacak olan grup Taksim meydanına yürüyecek. İzmir’de de 13.00 Basmane’de toplanılarak Konak'a hareket edilecek. Ankara’da ise 13.30 Kolej meydanında toplanılacak.
İşte o ortak açıklama:

" Baskı ve Şiddete Karşı Direnenlerle Birlikte Alanlardayız
Taksim Gezi Parkı’nın ranta kurban edilmesine karşı gelişen yurttaş duyarlılığını polis terörü ile bastırmaya kalkışan AKP iktidarı Türkiye halkının vicdanının, hak ve adalet arayışının güçlü duvarına çarptı.
AKP iktidarı halkın bu onurlu tepkisine devlet terörüyle karşılık verme yolunu seçti. Hak ve adalet isteyen insanlarımız öldürüldü, onlarcası sakat bırakıldı, binlercesi yaralandı.

Medya iktidar ablukası altına alınarak, Türkiye halkının özgürlükçü muhalefeti hakkında muazzam bir çarpıtma ve karalama kampanyası başlatıldı.

Ancak halkın direnişi kırılamadı, önüne konulan bütün barajları birer birer aştı.

Türkiye halkının vicdan, hak ve adalet direnişiyle sarsılan AKP iktidarı, halkın büyük direnişini kıramayınca, çevre duyarlılığına indirgemeye, yaygın polis terörü ve despotik yönetim tarzına karşı halk tepkisini gayrı meşru hale getirmeye girişti.

Türkiye’nin özgürlüğe sevdalı insanları AKP iktidarının bu oyununa gelmedi. Halkın hak ve özgürlüklerinden vazgeçmeyen ısrarlı direnişi karşısında AKP iktidarı halka karşı, tüm dünyanın gözleri önünde akıl almaz ve vahşi bir saldırı kampanyası başlattı.

Halk direnişinin simgesi haline gelen Gezi Parkı ve Taksim Meydanı iktidarın polisi tarafından kimyasal gazlar ve sıvılarla işgal edildi. Bu da yetmezmiş gibi başta Kızılay olmak üzere ülkenin dört bir yanında kentlerde Dünya’nın gözü önünde ölçüsüz polis şiddeti yaşandı.

İnsanların kaybettikleri dostlarını uğurlamak için yapacakları anma törenine dahi korkunç bir polis saldırısı yapıldı.

Çocuklar ve yaşlılar tüm insani değerler ayaklar altına alınarak gaza boğuldu, hırpalandı.

Bu vahşi saldırılarda yaralanan insanlarımız için oluşturulan revirler dağıtıldı, doktorlar, hemşireler gözaltına alındı, tedavi araçları ve malzemeleri tahrip edildi.

Halk muhalefetine sahip çıkan milletvekilleri, uluslararası gözlemciler gazlandı, coplandı.

Bu acımasız polis şiddeti, bizzat Başbakan tarafından miting meydanlarında verilen talimatlarla harekete geçirildi.

Ancak özgürlük ve saygı isteyen halkımız, iktidarın tüm vahşi saldırganlığına inançla, onurla, kararlılıkla, zekayla, aşkla karşı koymayı sürdürüyor. Özgürlük ve onurun, hakkın ve adaletin direnişi büyüyor, tüm Türkiye’yi sarıyor, AKP iktidarın sarsıyor.

Başbakan Tayyip Erdoğan, halkımızın bu büyük direnişi karşısında giriştiği iç savaş kışkırtıcılığının AKP tabanında karşılık bulmamasından çılgına dönerek, dizginsiz bir baskı rejimi kurma yoluna girdi. Artık sokaklarımızda polis TOMA’larının, Akreplerinin yanında Jandarma TOMA’ları ve askeri birlikleri de görmeye başladık.
Bizler Türkiye halkının hak, adalet, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin en köklü emek ve meslek örgütleri olarak, AKP iktidarının despotik bir rejim oluşturma yönündeki bu saldırganlığının durdurulmasını bugünün en yakıcı demokratik görevi olduğu kanısındayız.

Bu nedenle 17 Haziran 2013 Pazartesi günü üyelerimiz iş yerlerine giderek bu saldırganlığa karşı itirazlarını ifade edecek, aciller dışındaki hizmet üretimini durdurarak şehirlerin merkezi meydanlarına yürüyeceklerdir. Halkımızı söz konusu direnişimizde katkıya, hizmet alımından dolayı yaşanacak aksamalardan dolayı anlayışa, eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye için alanlarda birlikte olmaya çağırıyoruz.

DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu)
KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu)
TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği)
TTB (Türk Tabipleri Birliği)
TDB (Türk Diş Hekimleri Birliği)"

Odatv.com

__________________

Bunlar daha başlangıç, tepkiler çığ gibi büyümeye devam edecek.

Kaşındınız tayyoş ve saz arkadaşları, dolayısıyla size karşı olan herkesde bi kaşağı var..

__________________
Cehennem Yürekli..

Ölüler adına
Bizim ölülerimiz adına
Bir ceza istiyorum
Vatana kan sıçratanlara
Bir ceza istiyorum
Bu ateşemri veren cellatlar için
Bir ceza istiyorum
Bu suçla
İktidara gelen hain için
Bir ceza istiyorum.

Pablo Neruda

Tayyip %50 nide al ve git bu ülkeden...

__________________
Asya boz kırlarında bir bebek dünyaya geldi. Bu bebeğe asya stepleri beşik oldu. Rüzgarlar şarkı söyledi ona. Yıldızlar yol gösterdi. Yağmurlar yıkadı. Bu bebek büyüdü ve ona Türkadını verdiler. Türk büyüdü kasırga oldu tayfun oldu. Türk budur. Türk tayfundur, kasırgadır, Boradır. | Mustafa Kemal Atatürk.

la şey e vaki ün mutlak bel küllün mümkin

Çok üzülerek söylüyorum ki, dün gece eli sopalı sallamalı grupları da duyduktan sonra benim hiç umudum kalmadı. Her koşulda çok büyük kayıplarla dönüleceğini düşünüyorum. Eşkiya dünyaya hükümdar olmuş bile, her şey onun elinde. Hukuka dayalı, insancıl çabalar vahşet ve zorbalıkla kesiliyor. İnsanların çığlıkları duyulmuyor, hükümeti anladım da muhalefet ve diğer partiler neden tepkisiz kalıyor. Mecliste konuşmakla, iki kez meydana inmekle çözülmez bu işler. Yargı ellerinde, yasama ellerinde, yürütme ellerinde, ordu ellerinde... Çok geç kalındı atı alan üsküdarı geçmiş gibi görünüyor.

__________________

O eli sopalı sallamalı gruplar polis arkasından yürüyebilen 1 kişiye 20 kişi saldıran korkak, şeref yoksunu yaratıklar...

Bu millet sevgiyle barışla eylem yaparken her türlü zulümü yapan devletine direniyorsa eli sopalılara da kapasitelerinin alamayacağı seviyede cevap vermeyi bilir.

Biz sevgiyle barışla bütünleşmiş insanlarız korku bizim içimizde yer almadı alamazda...

__________________
Asya boz kırlarında bir bebek dünyaya geldi. Bu bebeğe asya stepleri beşik oldu. Rüzgarlar şarkı söyledi ona. Yıldızlar yol gösterdi. Yağmurlar yıkadı. Bu bebek büyüdü ve ona Türkadını verdiler. Türk büyüdü kasırga oldu tayfun oldu. Türk budur. Türk tayfundur, kasırgadır, Boradır. | Mustafa Kemal Atatürk.

la şey e vaki ün mutlak bel küllün mümkin

Korkuyoruz demedim, o eli sopalıların ne kadar korkak ve vicdansız olduklarının farkındayım. Ama bu polislerin arkasından kansızca saldırdıkları ve asla kuralına göre savaşmayacakları gerçeğini değiştirmeyecek.

https://www.facebook.com/photo.php?v=487166684695152

Bu videoda izlenenleri değiştirmeyecek, daha sonra olacakları o gencecik filizlerin canlarının tehlikede olduğu gerçeğini değiştirmeyecek. Gözümde yaş kalmadı, acziyetin acısını bilir misiniz. Şuan yaşananları öyle görüyorum ve acı içindeyim ben.

__________________

Yüreğinizde ki acıyı hepimiz paylaşıyoruz.

Dünde dedim bir konuda 1930 da menemen de Kubilayı şehit edenler ile o videodakilerin farkı yok. Ve gene 1919 dan beri Atatürk ün arkasından ölüme gözü kapalı yürüyen o millet ile bugün meydanlarda bütün baskılara rağmen yürüyen direnenler arasında farkı yok.

Aciz olan zalimdir ki o zalimler artık rahat uyuyamazlar Ne ethemin kanı ne abdullahın kanı onlara helal olmaz..

__________________
Asya boz kırlarında bir bebek dünyaya geldi. Bu bebeğe asya stepleri beşik oldu. Rüzgarlar şarkı söyledi ona. Yıldızlar yol gösterdi. Yağmurlar yıkadı. Bu bebek büyüdü ve ona Türkadını verdiler. Türk büyüdü kasırga oldu tayfun oldu. Türk budur. Türk tayfundur, kasırgadır, Boradır. | Mustafa Kemal Atatürk.

la şey e vaki ün mutlak bel küllün mümkin

tam tersi şu anda zafer alındı zaten...tepkiler o kadar cılız ki sadece polis kaldı ellerinde terk etti kendi taraftarları...iş bitmiştir arkadaşlar farkında olun....bu günden yarına hemen olmaz ama kale yıkılmış ve altında kalmışlardır...

__________________

Ne zaferi, gözaltına alınan çocuklarımız nerede? Hala çocuklarımıza ulaşamadık, ne haldeler? Nelere maruz kalıyorlar bilen var mı? Neyin zaferi? Yaralıları hala darp edenlere ses çıkaramadıktan, doktorları ve avukatları bile göstere göstere gözaltına alırken gık diyemedikten, hala ortadan kaybolan evlatların izini bile bulamamışken neyin zaferi Allah aşkına?

__________________