Başbakan 'cinsi münasebet mevzularına' dönüş yaptı

[@No Pasaran]

Günlerdir dönüp dolaşıp aynı yalanları söyleyen Başbakan, bugünkü konuşmasında esas mevzuuna döndü: "Yıllarca doğum kontrolü mekanizmasını çalıştırdılar. Adeta vatandaşlarımızı, halkımızı kısırlaştırdılar." dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın düzenlediği "Aile Olmak Projesi" tanıtım toplantısına katılan Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili kabinesiyle beraber söylediği yalan nakaratının ardından, günler sonra ilk kez sevdiği konulara değindi. Kürtaj, sezaryen, doğum kontrolü Başbakan'ın gündemine geri dönüş yaptı.

Bir tıp profesyoneli olarak Erdoğan: 'Halkımızı kısırlaştırdılar'
Doğum kontrolü yapılmasıyla birlikte kadınların kısırlaştırıldığını iddia eden Başbakan; "Modern çağın, insanlığın pek çok değeri gibi aile kurumu üzerinde de ciddi tahribatlara yol açtığını biliyoruz. Bu ülkede, yıllarca doğum kontrolü mekanizmasını çalıştırdılar. Adeta vatandaşlarımızı, halkımızı kısırlaştırdılar. dedi.

Tıbbi bilgisini konuşturan Erdoğan; "Sezaryen ve kürtaj denilen olay budur. Bunları yaparken de adeta cinayet işlediler. Adeta aldattılar. Ölüyorsun seni ölümden kurtaracağız' dediler. Halbuki dert başkaydı. Dert hem fazla para kazanmak hem de maalesef öyle kampanyalar başlattılar ki 'sezaryenla ikiden fazla yapamazsın' dediler. İnandırdılar ve birçok aileler buna inanmak zorunda kaldılar. 'Eğer sezaryen olmazsam ne olur' dediler. Bu oyunu bozmamız lazım, onun için ailelere bu ülkede çok büyük iş düşüyor" dedi.

Annelere seslenen Başbakan; İşin aslı bu muydu, değildi. Dert bu milletin nüfusu azalsın ve bu millet milletler yarışında geri kalsındı. Bu oyunu bozuyoruz. Bozmamız lazım, onun için ailelere bu ülkede çok büyük iş düşüyor. Özellikle annelere kadınımıza sesleniyorum. Bu oyunu birinci derecede bozacak olan sizsiniz. Burada tavrınızı koymak durumundasınız."

Bir sosyal bilimler profesyoneli olarak Erdoğan 'Aile kurumunun tarihi insanlığınkiyle eşit'
AKP'nin hedefinde ailenin olduğunu belirten Başbakan, "Aile kurumun tarihi insanlığın tarihi ile eşittir. Adem aleyhisselam ve Havva validemizden beri insanlar bir aile ortamında dünyaya gelmiş ve hayatlarını bu şekilde sürdürmüşlerdir. Kadın ve erkeğin birlikteliği aynı zamanda insan soyunun devamı için de elzemdir. Bunu özellikle tabi bekarlara söylüyorum. Burada hassasiyetimiz çok önemli. Nitekim peygamberimiz ‘evlenin ve çoğalın, ben sizin çokluğunuzla iftar edeceğim’ diyor. Yine peygamberimiz ümmetine ‘evlenmekten korkmayınız’ tavsiyesinde bulunuyor” dedi.

Öte yandan, ailenin tarihi ile insanlığın tarihini eş kılan Başbakan'ın, tipik bir AKP'li cehaleti örneği sergilediği gözlerden kaçmadı.

Kaynak

[@enigma]

Biraz daha sürer şok sonrası travma belirtileri sonra kendiliğinden çekilir o yıl dili..

[@eko67]

Orjinal Mesaj Sahibi No Pasaran

Öte yandan, ailenin tarihi ile insanlığın tarihini eş kılan Başbakan'ın, tipik bir AKP'li cehaleti örneği sergilediği gözlerden kaçmadı.

Öncelikle paylaşım için emeğine sağlık Pasaran kardeşim.
Bilmiyorum buraya üye olduğum ilk zamanlar da hakkımda bilgi yazdımmı, yazdımsada yine yazayım, benim açık sözlü ve dobra dobra konuştuğumu ve kamyoncu olduğumu eski (üyeler) dostlarım bilirler.
Eğri oturalım doğru konuşalım, ben siyaseti sevmem, sevmediğim için siyasete de aklım ermez ve herhangi bir parti ye bağlı yani taraftarı + herhangi bir tarikata da bağlı değilim,
bazen tv de haberleri izlerken gördüğüm görüntülerden dolayı adeta sinir krizi geçiriyorum, hele hele bir siyasetci varki hiç sormayın bütün cinleri tepeme topluyor.
Arkadaşlar, dostlar, dedimya ben kamyoncuyum, yıllar önce karayolunda giderken önümdeki kamyon veya tır ı sollamak için kilometrelerce yol alırdım, peki şimdi bütün yollar duble karşıdan gelen yok çak sol sinyali vınnn, tam sen sollama yaparken bazı kalasların sinyal vermeden önüne fırlamasıda cabası tabi.
Ve, ben 1988 de hiç borçsuz kamyon aldım, bağkur primleri, katmadeğer vergisi, gelir vergisi, gider vergisi, sanki depremi ben yapmışım gibi birde deprem vergisi, onun vergisi, bunun vergisi derken günden güne eridim bittiiim en nihayet kamyonumun ömrü bitti oda hurdaya gitti derken devletin hurdalığına değil tabi, peki kamyon gitti borçlar bittimi? ne bitmesi yaff daha bağkur borcumu bitiripte emekli dahi olamadım
ben emekli olamadım ama bu borçlarımı ödeyebilmem için devlet ne yasalar çıkarttı, bu yasaların çıkmasıyla benim gibi gırtlağına kadar borçlu olan esnaf bu yasalardan faydalandı birçok arkadaşım, meslektaşım emekli oldu, peki kimin sayesinde?

Yaşım 55 Allaha şükür sağlığım sıhatim yerinde ve bugüne kadar hastaneye düşüp yatmadım, yıllar önce sabahın ayazında hastahane kapılarında kuyrukta bekleyen leriniz veya yakınlarınız oldumu? (inşallah olmamıştır)
peki arkadaşlar, şimdi oturduğunuz yerden, hastaneden randevu alıp rahat rahat muayene olabiliyormusunuz, tabiki evet, 65 yaş üstü hastalarınızı sıra beklemeden muayene yaptırabiliyormusunuz? tabiki evet demi? ya, 18 yaş altı çocuklarınızı?
benim allah uzun ömür versin, başımdan eksik etmesin 90 yaşında annem var, hastaneye götürdüğüm zaman sıra beklemediğim gibi doktordan hürmet görüyor, peki arkadaşlar bunlar kimin sayesinde oldu???

Bakın dostlar, arkadaşlar tekrar ve yeminle söylüyorum, parti tutmam, siyaseti sevmem, kısacası; yiğidi öldürürüm ama hakkını yemem...

Sevgi ve saygılarımla!...

[@ZeZe]

Yanlış meslek seçmiş bence (:

[@ZeZe]

Orjinal Mesaj Sahibi eko67

Öncelikle paylaşım için emeğine sağlık Pasaran kardeşim.
Bilmiyorum buraya üye olduğum ilk zamanlar da hakkımda bilgi yazdımmı, yazdımsada yine yazayım, benim açık sözlü ve dobra dobra konuştuğumu ve kamyoncu olduğumu eski (üyeler) dostlarım bilirler.
Eğri oturalım doğru konuşalım, ben siyaseti sevmem, sevmediğim için siyasete de aklım ermez ve herhangi bir parti ye bağlı yani taraftarı + herhangi bir tarikata da bağlı değilim,
bazen tv de haberleri izlerken gördüğüm görüntülerden dolayı adeta sinir krizi geçiriyorum, hele hele bir siyasetci varki hiç sormayın bütün cinleri tepeme topluyor.
Arkadaşlar, dostlar, dedimya ben kamyoncuyum, yıllar önce karayolunda giderken önümdeki kamyon veya tır ı sollamak için kilometrelerce yol alırdım, peki şimdi bütün yollar duble karşıdan gelen yok çak sol sinyali vınnn, tam sen sollama yaparken bazı kalasların sinyal vermeden önüne fırlamasıda cabası tabi.
Ve, ben 1988 de hiç borçsuz kamyon aldım, bağkur primleri, katmadeğer vergisi, gelir vergisi, gider vergisi, sanki depremi ben yapmışım gibi birde deprem vergisi, onun vergisi, bunun vergisi derken günden güne eridim bittiiim en nihayet kamyonumun ömrü bitti oda hurdaya gitti derken devletin hurdalığına değil tabi, peki kamyon gitti borçlar bittimi? ne bitmesi yaff daha bağkur borcumu bitiripte emekli dahi olamadım
ben emekli olamadım ama bu borçlarımı ödeyebilmem için devlet ne yasalar çıkarttı, bu yasaların çıkmasıyla benim gibi gırtlağına kadar borçlu olan esnaf bu yasalardan faydalandı birçok arkadaşım, meslektaşım emekli oldu, peki kimin sayesinde?

Yaşım 55 Allaha şükür sağlığım sıhatim yerinde ve bugüne kadar hastaneye düşüp yatmadım, yıllar önce sabahın ayazında hastahane kapılarında kuyrukta bekleyen leriniz veya yakınlarınız oldumu? (inşallah olmamıştır)
peki arkadaşlar, şimdi oturduğunuz yerden, hastaneden randevu alıp rahat rahat muayene olabiliyormusunuz, tabiki evet, 65 yaş üstü hastalarınızı sıra beklemeden muayene yaptırabiliyormusunuz? tabiki evet demi? ya, 18 yaş altı çocuklarınızı?
benim allah uzun ömür versin, başımdan eksik etmesin 90 yaşında annem var, hastaneye götürdüğüm zaman sıra beklemediğim gibi doktordan hürmet görüyor, peki arkadaşlar bunlar kimin sayesinde oldu???

Bakın dostlar, arkadaşlar tekrar ve yeminle söylüyorum, parti tutmam, siyaseti sevmem, kısacası; yiğidi öldürürüm ama hakkını yemem...

Sevgi ve saygılarımla!...

Bende çok siyasetten anlamam standart bir seçmen bilgisi ile takip ediyorum her zaman. Kendimce sorguladığım ve okuduğum ile bilgiliyim.
Şimdi size bir kaç sorum var?
Bir devletin görevi ve var olma sebebi nedir?
Devlet ve kamu görevlileri sosyal yaşamı (sağlık, eğitim vs.) geliştirmekle mükellef midir?
Zaten mecliste bulunan sayın vekillerin, kurulan bakanlıkların, başlarına atanan bakanların, valilerin, belediye başkanlarının görevleridir bu hizmetler. Ellerinde ki bütçeye göre bulundukları birime uygun hizmetler sunmaktır. Bütçe nasıl geliyor bizlerin ödediği sizin gırtlağa kadar borca girdiğiniz vergilerle. Yani bize lütufta bulunmuyorlar, kendi ceplerinden harcamadılar. Öncelikle bunu idrak etmemiz gerekir. Yıllardır bu konuyu her söyleyene anlatırım, biz de bir hörmet sanki bize lütfettiler. Allah razı olsunlar falan, yapmayalım onları bu hale bu tavırlar getiriyor. Ben nasıl işimi yapmakla mesul isem onlar da öyle.

İkincisi; Sevgili idareciler bu hizmetleri ne ile yaptılar? Daha önce iktidara gelen liderler bunları neden beceremedi?
Bütçe sıkıntısı, gerekli yasal düzenlemeler için oy birliği sağlanamaması vs.
Bütçeyi nasıl sağladılar, üretim yok, tamamen dışa bağımlı bir ülke olduk. Bu değirmenin suyu nereden geliyor? Tamam sosyal hizmetlerde güzel işler yaptılar diyoruz nasıl yaptılar? Karşılığında kime, ne kadar borçlandık. Özelleştirmeler, satılan kamusal alanlar? Bunları düşünüyor muyuz? Vatan peşkeş çekiliyor değer mi? Yani ben soğukta sıra bekleseydim yine de vatanım bu hallere düşmeseydi demez miyiz?

Bu yapılanlar nedir biliyor musunuz? Bizim atalarımızın bir lafı vardır ben çok severim onu söyleyeyim. "Kaşıkla aş verip, sapı ile göz çıkarmak"...

Yiğidi öldürmem hakkını da yedirmem ama yiğitse.
Saygılarımla..

[@No Pasaran]

Orjinal Mesaj Sahibi eko67

Öncelikle paylaşım için emeğine sağlık Pasaran kardeşim.
Bilmiyorum buraya üye olduğum ilk zamanlar da hakkımda bilgi yazdımmı, yazdımsada yine yazayım, benim açık sözlü ve dobra dobra konuştuğumu ve kamyoncu olduğumu eski (üyeler) dostlarım bilirler.
Eğri oturalım doğru konuşalım, ben siyaseti sevmem, sevmediğim için siyasete de aklım ermez ve herhangi bir parti ye bağlı yani taraftarı + herhangi bir tarikata da bağlı değilim,
bazen tv de haberleri izlerken gördüğüm görüntülerden dolayı adeta sinir krizi geçiriyorum, hele hele bir siyasetci varki hiç sormayın bütün cinleri tepeme topluyor.
Arkadaşlar, dostlar, dedimya ben kamyoncuyum, yıllar önce karayolunda giderken önümdeki kamyon veya tır ı sollamak için kilometrelerce yol alırdım, peki şimdi bütün yollar duble karşıdan gelen yok çak sol sinyali vınnn, tam sen sollama yaparken bazı kalasların sinyal vermeden önüne fırlamasıda cabası tabi.
Ve, ben 1988 de hiç borçsuz kamyon aldım, bağkur primleri, katmadeğer vergisi, gelir vergisi, gider vergisi, sanki depremi ben yapmışım gibi birde deprem vergisi, onun vergisi, bunun vergisi derken günden güne eridim bittiiim en nihayet kamyonumun ömrü bitti oda hurdaya gitti derken devletin hurdalığına değil tabi, peki kamyon gitti borçlar bittimi? ne bitmesi yaff daha bağkur borcumu bitiripte emekli dahi olamadım
ben emekli olamadım ama bu borçlarımı ödeyebilmem için devlet ne yasalar çıkarttı, bu yasaların çıkmasıyla benim gibi gırtlağına kadar borçlu olan esnaf bu yasalardan faydalandı birçok arkadaşım, meslektaşım emekli oldu, peki kimin sayesinde?

Yaşım 55 Allaha şükür sağlığım sıhatim yerinde ve bugüne kadar hastaneye düşüp yatmadım, yıllar önce sabahın ayazında hastahane kapılarında kuyrukta bekleyen leriniz veya yakınlarınız oldumu? (inşallah olmamıştır)
peki arkadaşlar, şimdi oturduğunuz yerden, hastaneden randevu alıp rahat rahat muayene olabiliyormusunuz, tabiki evet, 65 yaş üstü hastalarınızı sıra beklemeden muayene yaptırabiliyormusunuz? tabiki evet demi? ya, 18 yaş altı çocuklarınızı?
benim allah uzun ömür versin, başımdan eksik etmesin 90 yaşında annem var, hastaneye götürdüğüm zaman sıra beklemediğim gibi doktordan hürmet görüyor, peki arkadaşlar bunlar kimin sayesinde oldu???

Bakın dostlar, arkadaşlar tekrar ve yeminle söylüyorum, parti tutmam, siyaseti sevmem, kısacası; yiğidi öldürürüm ama hakkını yemem...

Sevgi ve saygılarımla!...

Selamlar,

Ben de şantiyeciyim. Mühendisim. Çalıştığım şantiyede blok mermer çekiyorlar. Piyasanızı sizin kadar olmasa da az buçuk biliyorum. Ağabey kendin diyorsun zaten, "ben kamyonculuğu bıraktım, arabam elimden gitti ben öyle rahatladım" diye. Zaten devletin yaptığı şey de bu. Devlet kamyonculara resmen diyor ki "kardeşim bu iş senin harcına göre değil. sen bu işi bırak, git bir şirkete orada maaşlı çalış." bu doğru değil mi? Bugün bir kamyoncu gidip bir kamyon alıp da piyasaya giremez. Çünkü piyasa lojistik firmalarının ve kooperatiflerin elinde. Yük götüreceksin, yolun istediğin kadar güzel olsun. Sen o yolu kullanamadıktan sonra, yani götürdüğün yük senin paranı-harçlığını çıkarmadıktan sonra git o yolu yak. Neye fayda? (Piyasa açısından söylüyorum). Şansına bir iki yük bulabilirsin o da en kötüsü olur. Diğer bir deyişle kooperatiflerin götürmediği kırıntılar onlar. Zaten serbest olarak çalışan, kamyon sahibi bir kamyon şoförünün en rahat edeceği şekil kamyonunu satması ve işini bırakması olur.

Hükumet bana çok fayda sağladı diyorsun ağabey, o zaman kamyonuna devam etseydin? Senin 10 yıl önce verdiğin mazot parasıyla bugünkü bir mi? Desen kaçak mazot alacağım oradan kurtarırım, o da olmuyor. 300-500 lira arabanın yağından kaçarım diyorsun o da olmuyor. Pompan gidecek, pompa değiştireceksin, ateşleme sistemin düzgün çalışmayacak yada başka yerde sorun çıkacak. Faturasız iş yapsan tehlike altındasın. Faturayla yapsan %18 ini devlete veriyorsun, zaten ne kazanıyorsun ki? Gidiyorsun bir çift lastik alıyorsun veriyorsun 2050 lira. Yarın gidiyorsun olmuş 2150 lira. Bir de senin tonajın var. 16 ton - 20 ton kurtarmıyor ki. Bunlar doğru değil mi?

Kaldı ki emekliliğim yatıyor diyorsun. Bugün emekli bir adamın kira ödeyerek insan gibi yaşaması mümkün değil. Ek gelirinin olması yada kira ödemiyor olman belki bir parça kurtarabilir ama genele vurduğunda bu zor. Saygılarımla.

[@eko67]

Orjinal Mesaj Sahibi ZeZe

Bende çok siyasetten anlamam standart bir seçmen bilgisi ile takip ediyorum her zaman. Kendimce sorguladığım ve okuduğum ile bilgiliyim.
Şimdi size bir kaç sorum var?
Bir devletin görevi ve var olma sebebi nedir?
Devlet ve kamu görevlileri sosyal yaşamı (sağlık, eğitim vs.) geliştirmekle mükellef midir?
Zaten mecliste bulunan sayın vekillerin, kurulan bakanlıkların, başlarına atanan bakanların, valilerin, belediye başkanlarının görevleridir bu hizmetler. Ellerinde ki bütçeye göre bulundukları birime uygun hizmetler sunmaktır. Bütçe nasıl geliyor bizlerin ödediği sizin gırtlağa kadar borca girdiğiniz vergilerle. Yani bize lütufta bulunmuyorlar, kendi ceplerinden harcamadılar. Öncelikle bunu idrak etmemiz gerekir. Yıllardır bu konuyu her söyleyene anlatırım, biz de bir hörmet sanki bize lütfettiler. Allah razı olsunlar falan, yapmayalım onları bu hale bu tavırlar getiriyor. Ben nasıl işimi yapmakla mesul isem onlar da öyle.

İkincisi; Sevgili idareciler bu hizmetleri ne ile yaptılar? Daha önce iktidara gelen liderler bunları neden beceremedi?
Bütçe sıkıntısı, gerekli yasal düzenlemeler için oy birliği sağlanamaması vs.
Bütçeyi nasıl sağladılar, üretim yok, tamamen dışa bağımlı bir ülke olduk. Bu değirmenin suyu nereden geliyor? Tamam sosyal hizmetlerde güzel işler yaptılar diyoruz nasıl yaptılar? Karşılığında kime, ne kadar borçlandık. Özelleştirmeler, satılan kamusal alanlar? Bunları düşünüyor muyuz? Vatan peşkeş çekiliyor değer mi? Yani ben soğukta sıra bekleseydim yine de vatanım bu hallere düşmeseydi demez miyiz?

Bu yapılanlar nedir biliyor musunuz? Bizim atalarımızın bir lafı vardır ben çok severim onu söyleyeyim. "Kaşıkla aş verip, sapı ile göz çıkarmak"...

Yiğidi öldürmem hakkını da yedirmem ama yiğitse.
Saygılarımla..

Orjinal Mesaj Sahibi No Pasaran

Selamlar,

Ben de şantiyeciyim. Mühendisim. Çalıştığım şantiyede blok mermer çekiyorlar. Piyasanızı sizin kadar olmasa da az buçuk biliyorum. Ağabey kendin diyorsun zaten, "ben kamyonculuğu bıraktım, arabam elimden gitti ben öyle rahatladım" diye. Zaten devletin yaptığı şey de bu. Devlet kamyonculara resmen diyor ki "kardeşim bu iş senin harcına göre değil. sen bu işi bırak, git bir şirkete orada maaşlı çalış." bu doğru değil mi? Bugün bir kamyoncu gidip bir kamyon alıp da piyasaya giremez. Çünkü piyasa lojistik firmalarının ve kooperatiflerin elinde. Yük götüreceksin, yolun istediğin kadar güzel olsun. Sen o yolu kullanamadıktan sonra, yani götürdüğün yük senin paranı-harçlığını çıkarmadıktan sonra git o yolu yak. Neye fayda? (Piyasa açısından söylüyorum). Şansına bir iki yük bulabilirsin o da en kötüsü olur. Diğer bir deyişle kooperatiflerin götürmediği kırıntılar onlar. Zaten serbest olarak çalışan, kamyon sahibi bir kamyon şoförünün en rahat edeceği şekil kamyonunu satması ve işini bırakması olur.

Hükumet bana çok fayda sağladı diyorsun ağabey, o zaman kamyonuna devam etseydin? Senin 10 yıl önce verdiğin mazot parasıyla bugünkü bir mi? Desen kaçak mazot alacağım oradan kurtarırım, o da olmuyor. 300-500 lira arabanın yağından kaçarım diyorsun o da olmuyor. Pompan gidecek, pompa değiştireceksin, ateşleme sistemin düzgün çalışmayacak yada başka yerde sorun çıkacak. Faturasız iş yapsan tehlike altındasın. Faturayla yapsan %18 ini devlete veriyorsun, zaten ne kazanıyorsun ki? Gidiyorsun bir çift lastik alıyorsun veriyorsun 2050 lira. Yarın gidiyorsun olmuş 2150 lira. Bir de senin tonajın var. 16 ton - 20 ton kurtarmıyor ki. Bunlar doğru değil mi?

Kaldı ki emekliliğim yatıyor diyorsun. Bugün emekli bir adamın kira ödeyerek insan gibi yaşaması mümkün değil. Ek gelirinin olması yada kira ödemiyor olman belki bir parça kurtarabilir ama genele vurduğunda bu zor. Saygılarımla.

selamunaleyküm,
Öncelikle güzel yorumlarınız için teşekkür ederim arkadaşlar elinize sağlık.
Arkadaşlar biliyorum bugibi konularda herkesin bakış açısı farklıdır ve bende saygı duyarım ama dedimya ben siyasetten anlamam, sevmem ve herhangi bir siyasetciyi de seviyorum demedim onedenle fazla derinlerede inmeden derimki herkes kendine göre haklıdır, burası türkiye, burası vur abalıya yurdu.
Pasaran kardeşim sizede sonuna kadar katılıyorum, bana çok fayda sağladı derken bu sağlama yinede parası olanlara, zenginlere yaradı kardeşim, benim gibi züğürt ağalar yine meydanda kaldı.

Sevgilerimle...

[@Tntcool]

İnsanları cezbedecek bir gündem ama gündem illaki GEZİ...GEZİ...GEZİ...

[@Evrim]

Yazık sana tayyip, yazık..

[@Inatci]

Aile içine kadar karışması zaten yakışızsız da birde doğanları insanların nasıl bakıp büyüteceğini söylese...Milleti iliğine kemiğine kadar kurudu...Eh herkesin gemicikleri,yada medikal kuruluşları,ceoluk yapacağı şirketleri,başbakan babaları yok...Konuşmak kolay üç beş on diye bakmak? At sokağa ne olursa olsun,ucuz emek gücü Çin'deki gibi.Eğitimsiz cahil ve sömürülebilecek bir sürü insan ohh,zamanında genç nüfusu batılı ülkeler sömürmüş kendi yapmak istemedikleri pis işlerde ucuza çalıştırıp... şimdi aynı bakış açısı din kısvesi altında gözümüzü boyayarak yine bize sunuyorlar.