Tüm dünyanın gözlerini Türkiye'ye çevirmesine neden olan Gezi Parkı direnişini anlatan ilk kitap çıktı.

Gamze Erbil'in editörlüğünü yaptığı "Gezi Günlükleri" kitabı Yazılama Yayınevi'den çıktı.


Kitabın tanıtımı ise şöyle:

Gezi direnişinin hikâyesi farklı biçimlerde, farklı dillerde, farklı yönleriyle çok anlatılacak. Paylaşılacak o kadar çok şey var ki, paylaşmaya bile yetişemiyoruz. Sonuçta "anlatılan bizim hikâyemiz."

Her direniş bir uyanıştır. Şaşırtır, heyecanlandırır, mutlu eder ve zihin açar. Her direnişte kayıplar da olur. Üzer, öfkelendirir, biler. Kayıplara rağmen ve onların öfkesiyle, direniş gülümsetmeye devam eder. Kendi aklını, yaratıcılığını, kendi kültürünü şekillendirir. Son bir haftada çok şaşırdık, çok heyecanlandık, çok öfkelendik. En önemlisi de kendimize, insanımıza güvenimiz tazelendi, yaratıcılığımıza hayran kaldık.

Bu derlemeyi hazırlarken bu duygu ve düşünceleri paylaştık. Hikâyemizin büyük fotoğrafını, farklı yönlerini ihmal etmemeye; duygusunu doğru yansıtmaya çalıştık. Bu uykusuzlukla, bu gazla, mümkün olduğunca...


Eser Adı: “Gezi” Günlükleri
Editör: Gamze Erbil
Kapak Tasarımı: Levent Karaoğlu
Kapak Fotoğrafı: Rıfat Doğan
Baskı Tarihi: Haziran 2013


Odatv.com

__________________

İnsanlar yığın edebiyat oluşturalım diye öyle bir çaba içerisindeler ki.

Tamam biz de destekliyoruz helal olsun ama bu, şu kadarcık günde ticarete dökmekten başka birşey değil.

__________________

Okumadan birşey diyemeyiz,
Ama öyle ama böyle o vahşeti ve şiddeti anlatan herşeyi kaydadeğer buluyorum. Edebi eser olması şart değil. Zaten bir derleme olduğu belirtilmiş
Yabancı dil dahil tüm dünyaya ne kadar çabuk anlatılırsa o kadar iyidir.

Gerçekten bu direnişte beni çok şaşırtan, hiç beklemediğim şeyler de oluyor. Bakalım daha neler olacak

Teşekkür ederim paylaşım için

__________________

Edebi esere girdirmemem için,
İlk kitap, günlük gibi kelimeleri görmemem gerekir.
Kaydadeğer değil demiyorum bu kadar çabuk kayda değdiremezler diyorum.

Sloganlarla gündeme düşen bir kitaptan başka da bir şey beklemem efendim.

__________________

Bence yersiz bir eleştiri. Türkiye son 35-40 yılının en büyük ayaklanmasını yapıyor. Bu kadar büyük bir ayaklanma 15-16 Haziran ayaklanmalarına eş değerdir kanaatimce ve bunun kitaplaştırılması kadar doğal bir şey yok. Günümüzde sıradan bir gündem haline gelen herhangi bir konuda bile kitap yazılırken bunun konu edilmesi kadar doğal bir şey olamaz. Kaldı ki kitap Yazılama yayın evinin. Yazılama Yayınevinin abonesiyim. 10'dan fazla kitabım var ve şunu söyleyebilirim ki bu yayın evinin ticari bir kaygısı olsaydı bugüne kadar kat be kat fazlasını yapabilirdi(okuyucuyu çekmek için). Yayınevinin yayınladığı kitapları görürseniz ne demek istediğimi anlayacağınızı umuyorum.

Olaya başka bir açıdan bakarsak eğer sevinmemiz de gerekir. Şöyle ki, bu kitabın editörü Gamze Erbil. Direnişte yer alan, direnişe çok büyük katkısı olan biri. Kitabın olmaması bir boşluktur. Eğer bu boşluğu Solcu, muhalif biri değilde hükumet yardakçısı bir kimse doldursaydı bu alanda geri düşülmüş olacaktı. Selamlar.

__________________

Yayın evine karşı beslediğiniz olumlu düşünceler kitabı sadece sizin gözünüzde yükseltir.Siz yayınevini hoş görürken başka birisi boş görebilir.
Kitaplaştırılmasın diyen yok zaten efendim.Bir anda kitaplaştırılması hangi yayınevi olursa olsun insanın aklına kocaman bir soru işaretini oturtuveriyor.
Oturup biri bir kitap yazıcaksa hiç bir görüşün tarafını tutmadan yazacak ki alıp başımın üstüne koyacağım.O zaman bu kitapta sizin deyiminizle geri düşülmediğini bende benimsemiş olurum.
Sol görüşün baş yazarlarından biri oturup olayı değerlendirdiyse kusura bakmayın ama içinde sivrilme, hakkının hakkını daha çok verme amacı görürüm.

__________________

Ben de affınıza sığınarak kesinlikle '' ticari bir iş'' diye bakıyorum. Kısa bir zamanda yazılması zaten akıllara başka bir şey getirmeyecektir. Edebi eserleri her zaman saygı ile ayakta alkışlar başımın üzerinde taşırım; böyle ufak bir kıvılcımdan ateş olmasını bekleyen ticari zihinlerden irite oluyorum.Bir Edebiyatçı olarak üzülüyorum da ...

__________________

Aklımdan geçen bir çalışmayı birileri yapmış, bastırmış ve piyasaya sunmuş. Gezi Parkı'nın yok edilmesiyle ilgili vatandaşlarımızın bireyselden, toplumsala dönen tepkilerini gösteren yazı ve görüntüleri az tv seyretmem, internete düzensiz girmem nedeniyle geç farkettim.

Sonrasın da internetten yapılan paylaşımları görüntü, slogan, söz, müzik vb. kendime göre en güzellerini ayırarak arşiv oluşturmaya çalıştım.

Bunların içinde haberler, yalan haberler, yabancı medya görüntüleri, yerli medya yalan haberleri de vardı.

Başlangıcı İstanbul olan bilgiler ülkemizin, her coğrafyasından gelmeye ve paylaşılmaya başladı.

Sonra da birileri bunu bir şekilde düzenleyip kitap yapmış. Canan hanımda bu çalışmayı bizimle paylaşmış.

Başlığı görünce baktım Parizad., No Pasaran, Kartal 34, Juliet yorum yazmış.Bu yorumları da Banemin, Başakça, Lale, Efruz, drcengy, Real, Subutay, Serseri Gezgin, Dilaver, Irmak, Seda Deniz beğenmiş, teşekkür etmişler.

Bu yorum ve beğeniler de kimse ben kitabı aldım, okudum, gördüm demiyor. Özellikle Parizad. yorumunda solcusu, sağcısı ve konuyu ticarete dökmek vb. kelimeler kullanıyor.


No Pasaran, Kartal 34, Juliet isimli yorumcularımızın yorumlarını sadece göz gezdirdim.

Kitabı kimse okumamış, içeriğini kimse görmemiş, gösteri vb. eylemler bitmedi, devam ediyor ve etmekte. Bir kitabı çıkarmakta o kadar basit değil. Yazılar ve görüntülerin toplanması, telif haklarının alınması, dizgi, renk ayırımı, basımı, dağıtılması zaman, para ve bürokratik işlemler açısından zor.

Kitabi elimize almadan acımasızca yorumlar yapıyoruz. Yanlış. Kitabı alalım görelim. Yorumu da ona göre yapalım.

__________________

Okumadığınız bir kitap hakkında "ticari kaygı" yorumunda bulunuyorsunuz. Buna da kitabın önsözündeki birkaç kelimesinden yola çıkıyorsunuz. Bunun adı önyargıdır. İsterseniz okuyun ondan sonra bu kanıya varın. Bu bir anda kitaplaştırılmadı. Gamze Erbil isimli editör bunları hergün yazıyor. Çünkü kendisi aynı zamanda soL gazetesinin editörüdür ve bunları günlerdir yazıyor. Bilgi sahibi olmadığınız bir yazar, bir yayın evi hakkıda yargıda bulunmanız sağlıklı değil. Tarafsızlık masallarına fazla girmeyeceğim çünkü siyasette tarafsızlık yoktur. Siyasetin kendisi taraflaşma işidir. Herkes kendi görüşüne göre birşey yazar. Aslında bunları yazmak istemiyordum. Konu kitabın ticari kaygı güdüp gütmemesiydi. İsteyen okur, isteyen okumaz. İsteyn baş ucuna koyar, isteyen yırtar atar. Bu da siyasi bir tercihtir. Yada birkaç haftaya kalmaz AKP'nin kalemşorlerinden biri de bunu konu edinir. Oradan da okuyabilirsiniz. Dahası bunu köşelerinde de her gün yazıyorlar. kitabı aramaya da çok gerek yok. Söz gelimi Ergenekon'u Mustafa Balbay'dan da okuyabilirsiniz Şamil Tayyar'dan da. Deniz Gezmiş'i Nihat Behram'dan da okuyabilirsiniz Birol Cevizoğlu'ndan da. Gezi parkı olayını Gamze Erbil'den de okuyabilirsiniz Mümtazer Türköne'den de Bir başka anlam veremediğim olayda bunun edebi kısmı ile çok eleştirilmesi. Siyasi bir kitaptan ne beklediğinizi merak ediyorum doğrusu. 10-15 dakikada siyasi bir makale yazabilen, hergün haber yazan ve yorumlayan bir kimse onlarca anı bırakabilecek bu olayı çok rahat yazabilir. Adı üstünde bu bir günlük

__________________