Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Bir Yudum İnsan > Sosyal Bilimler > Yaşamıyla İz Bırakanlar


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 02.09.2013, 11:54   #1
Çevrimdışı
Tanıdık
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Aşık Mücrimi (1882 - 1970)










Asıl adı Mehmet Özbozok olan Âşık Mücrimî, 1882 yılında Malatya'nın Doğanşehir ilçesine bağlı Karaterzi köyünde doğdu.

Sinemilli Ocağı'nın, Maraş'ın Elbistan ilçesine bağlı merkez köyü Kantarma'nın dedelerinden Tacim Dede'nin anlattığına göre Âşık Mücrimî'nin 500 deyişi olmasına rağmen günümüz kayıtlarında oldukça az kalmıştır. Çocuk yaşlarda eli yandığı için parmakları bir top halinde birbirine bağlanmış, bu dönemden sonra lakabı "Çolak" olarak kalmıştır.

Çocuklarının anlattıklarına göre İmâm Musa el-Kâzım evlatlarından bir seyit tarafından, çolaklığı sebebiyle kendisine "Mücrimî" mahlaaı verilmiştir. Sakalı çıkmaya başladığı günden ölümüne dek sakalını hiç kesmeyen Mücrimî, ezan okuyan bir hocanın sesinden etkilenmesi sonucu Kuran'a ilgi duymuş ve ders alarak Kuran'ı öğrenmiştir.

Köyde bir yandan çobanlık yapmış, diğer yandan muhabbetlerde çolak eliyle saz çalıp deyişler söylemeye başlamıştır. Mücrimî, köyünden bir kıza aşık olur, ancak bu kızı kendisine vermezler. Kendisini başka bir kızla evlendirmek istediklerinde de kabul etmeyerek köyünü terkeder.

Mücrimî, Birinci Cihan Harbi ve Kurtuluş Savaşı yıllarında, Keferdiz'e (Sakçagözü) yerleşir. Bu bölgenin sahibi ve Antep Savunmasında oğulları İsmail Hakkı ve Ökkeş ağalarla büyük yararlık gösteren, Kılıç Ali'nin büyük destekçisi Hurşit Ağa'nın himayesine girer ve onun vekilliğini yapar. Yörede oldukça ilgi görür ve halkın ilgisine mazhar olur.

Hurşit Ağa, yörenin en büyük ailesinin başıdır ve çok geniş arazilerin sahibidir. Hurşit Ağa'nın köyü Keferdiz yakınlarındaki hanını çalıştıran Mücrimî, hanın kazancını günlük olarak Hurşit Ağa'ya götürür. Cömertliğiyle bilinen Hurşit Ağa, "Su akarken testini doldur, ileride çoluk çocuğuna bakacak varlığın olsun" der ama Mücrimî'nin dünya malında gözü yoktur, hakkından fazlasını istemez.

Keferdiz'de yaşamaya başladıktan sonra köylüleri ve akrabaları tarafından Karaterzi’ye çağrılsa da asla geri dönmez. Bu yüzden Mücrimî'nin şiirlerinde "gurbet" oldukça belirgin bir temadır.

Mücrimî, oğlu Cemal Özbozok'un deyişiyle gençlik yıllarından itibaren divaneye saygı duyan ama şah-padişah tanımaz bir dünya görüşüne sahiptir. Atışmayı çok seven bir âşıktır. Âşık Veysel iki kez ziyaretine gelmiş ancak onunla atışmamıştır.
Elbistan'ın Aktil köyünden Ali Şükrü ve Sarız'dan Cafer Ağa, Mücrimî'nin saygı duyduğu kişilerdir. Âşık Nesimi Çimen'in kayınbabası olan Cafer Ağa, sürekli Mücrimî'nin yanına gelip gitmektedir.

Mücrimî, "Şu diyâr-ı gurbet elde" adlı ünlü şiirini o dönemde Cafer Ağa'ya verir ve oradan Nesimi Çimen'e ulaşır. Nesimi Çimen bu deyişi muhabbetlerde okur. Bu muhabbetlere katılan sanatçılar bu deyişi albümlerinde seslendirir; bu eser daha sonra TRT repertuvarına alınır.

Âşık Mücrimî kendi döneminde toplumda yaşanan değişimleri görmüş ve bu durumu şiirlerinde ironik bir dille ifade etmiştir. Yaşadığı çevrenin yerel söylemleri, Mücrimî'nin şiirindeki ilginç noktalardan biridir. "Kanabilin mi bilin mi" gibi ifadelere sıklıkla rastlanır.

Şiirlerinde Farsça ve Arapça kelimelere, kavramlara gönderme yapsa da genel olarak arı bir dil kullandığını söyleyebiliriz. Pek çok araştırmacı tarafından Alevi-Bektaşi olmadığı düşünülen Karacaoğlan'ın şiirlerinde görülen bazı ifade biçimleri Âşık Mücrimî'nin şiirlerinde de görülür. Bu durum, iki ozanın yakın coğrafyalarda yaşamış olduğu izlenimi yaratır.

1970 yılının Mart ayında sarılık hastalığı sebebiyle hayata veda eden Âşık Mücrimî, arkasında pek çok deyiş bırakmıştır.

Mücrimî'nin oğlu Cemal Özbozok'un sözleriyle "Mücrimî çok şiir yazmış, ama harmanını dağ başına yığmıştır. Rüzgar gelmiş savurmuş, samanını Anadolu'nun dört yanına götürmüştür..."




Bu Gün Ben Dostumu Gördüm
Bugün ben dostumu gördüm
Doyamadım dillerinden
Sual ettim nerelisin
Dedi dostun ellerinden

Dedim serden geçer misin
Aşk elinden göçer misin
Sen bir dolu içer misin
Dost elinin güllerinden

Bizim

Felek bizi attı gurbet ellere
Bilmem nerden geçer yolumuz bizim
Adı sanı bilinmedik ellerde
Acep kim kaldırır salımız bizim

Yağmur yağar serpiliyor kar ile
Günümüz geçiyor ah u zar ile
Eğer kavuşmazsak nazlı yar ile
Kıyamete kalır kavlimiz bizim

Dertli Mücrimi’yem yollarım ırak
Düşmüşem gurbete o yarden uzak
Bir yandan hasretlik bir yandan firak
Bilmem nerde kalır ölümüz bizim


Şen Değil

Şu diyar-ı gurbet elde
Şen değil gönlüm şen değil
Kimse bilmez ahvalimden
Şen değil gönlüm şen değil

Sergerdan oldum gezerim
Hem okuyup hem yazarım
Leyl ü nehar intizarım
Şen değil gönlüm şen değil

Ben cismimi yaktım nara
Gönlüm uğradı efkara
Tecellim yok bahtım kara
Şen değil gönlüm şen değil

Mücrimi’yem didem yaşı
Gamdan ayrılmadı başı
Adülerden yedi taşı
Şen değil gönlüm şen değil...
Yüzlerce eserinden bir kaçını paylaştım sadece... Ve benim bunların içinde en sevdiğim " Şen Değil Gönlüm Şen Değil" olanı...

Ömrümün uzun yılları gurbette geçtiğinden ve hâlâ geçmekte ve geçecek olduğundan sıla özlemi sanırım ağır basmakta ve bu cihetle oldukça etkilendiğim bir türkü...

Saygı ve Muhabbetle...
__________________
Bizde bilirdik kıkırdak fıkırdak olmasını...Ama kalbe en güzel hüzün yakışıyordu, bizde onu bastık sinemize...

Tanıdık
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Tanıdık'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 02.09.2013, 12:30   #2
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Aşık Mücrimi (1882-1970)

Aşık Mücrimi yaşamında zor günler yaşamış. Elinin yanmasının hem adında, hem de sevdiği kızı alamamasında rolü olmuş. Yazık...

Kendisini tanmamıza vesile olduğun için teşekkürler Tanıdık

Şiirleri de güzelmiş.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 02.09.2013, 14:17   #3
Çevrimdışı
Tanıdık
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Aşık Mücrimi (1882-1970)

Düzenleme için teşekkürlerimi arz ettim.
__________________
Bizde bilirdik kıkırdak fıkırdak olmasını...Ama kalbe en güzel hüzün yakışıyordu, bizde onu bastık sinemize...

Tanıdık
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Tanıdık'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 03.09.2013, 09:01   #4
Çevrimdışı
Türkü
...> Ata'm İzindeyiz <...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Aşık Mücrimi (1882 - 1970)

Aşık Mücrimi zor hayat şartlarına güzel dizeler ile tutunmuş.

Sizin beğendiğiniz eseri Arif Sağ çok güzel seslendiriyor.


Teşekkürler Tanıdık.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Türkü'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
aşık, değil, gönlüm, mücrimi, mücrimî, mücrimînin


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:36.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.