Evsizlikten Milyarderliğe Uzanan Hayat | Chris Gardner

@**Rapİ** · 08.02.2019, 17:52

ABD’li ünlü iş adamı ve yatırımcı Chris Gardner, seneler önce oğluyla birlikte sokaklarda yaşarken bir gün hayatının filmlere konu olacağını hayal dahi edemezdi.

“The Pursuit of Happyness” adlı filmle hayatı beyaz perdeye aktarılan ABD’li ünlü yatırımcı Chris Gardner’in etkileyici hayat öyküsünü ele alıyoruz.

Sokaklarda Geçen Bir Yıl

1980’lerin başında 27 yaşındaki Chris Gardner ve kundaktaki oğlu San Francisco’da bir yıl sokaklarda yaşamak zorunda kaldı.

O dönemler borsa brokerlığı kursuna giden, ancak bir ev kiralayacak kadar para kazanmayan Gardner’ı eşi de terk etti. Bu nedenle küçük oğlu Chris ile birlikte bulabildikleri yerlerde uyumaya başladılar. Bir baba ve birkaç aylık bebeği sokaklarda yaşamak zorunda kaldı.

Tren istasyonundaki tuvaletlerde, parklarda, kiliselerde yatıyordu ikili. Aşevlerinde yemek yiyorlardı ve baba kazandığı cüzi miktardaki parayı gündüzleri oğlunu kreşe vererek harcıyordu.

Bu zorluklara rağmen Gardner pes etmedi ve borsa kursunu başarıyla tamamladı ve tam zamanlı bir işe girdi. Sonunda bir ev tutacak kadar para kazanabilen baba, kariyer basamaklarını azmi sayesinde jet hızıyla çıktı ve 1987 yılında Gardner Rich adında kendi yatırım danışmanlık şirketini açtı.

Hikaye Hollywood’a Taşındı

Bugün 62 yaşında olan ve yaklaşık 60 milyon dolarlık bir serveti olan Chris Gardner dünyayı geziyor ve etkinliklerde bu hikayesini anlatıyor. Evsizlere yönelik derneklere bağış yapıyor, kadına karşı şiddetin önüne geçilmesi için vakıflara sponsor oluyor.

Açıkçası Gardner’ın çocukluğu da bir miktar sorunlu. Borsacılık kursuna başlamadan önce bir süre hapishanede yatan Gardner, büyük ilgi gören hayat hikayesini yazdığı The Pursuit of Happyness (Umudunu Kaybetme) adlı kitapla Hollywood yapımcılarının ilgisini çekti.

Film 2006 yılında vizyona girdi ve Gardner’ı canlandıran Will Smith, bu filmdeki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar’a aday gösterildi.

Gardner çocukluğunu şöyle anlatıyor:

“Bir çocuğun çekmemesi gereken acılar çektim. Daha 5 yaşındayken kararımı vermiştim: Çocuklarım babalarının kim olduğunu bilecekler. Daha sonrası zaten biliniyor. Bu başarıya doğru kararlar vererek ulaştım.”

Annesi İlham Kaynağı Oldu

Bir metropolde doğan Gardner, babasını hiç tanımadı. Annesi ile alkolik ve dayakçı üvey babası tarafından büyütüldü.

Hatta annesinin üvey babasını öldürmeye çalıştığı bir dönemde esirgeme kurumunda kaldı.

“Annem eski kafalı bir kadındı ve bana sürekli ‘Oğlum, eğer inanırsan istediğin her şeyi başarabilirsin’ derdi. Ben de onun sözlerine inandım ve başardım.”

Kırmızı Ferrari Dönüm Noktası Oldu

Milyon dolarlar kolay kazanılmadı tabii. Liseden mezun olduktan sonra Gardner 4 yıl orduda görev yaptı. 1974’te ordudan ayrıldıktan sonra San Francisco’ya giden Gardner burada medikal cihazlar satmaya başladı. Ancak bir gün bir otoparkta kırmızı bir Ferrari gören Gardner, araç sahibine gidip bu arabayı nasıl satın aldığını sordu. Arabanın sahibi Bob Bridges adında bir borsacıydı ve bu konuşma sonrası Gardner borsaya ilgi duymaya başladı.

Bridges, Gardner’ın bir şirkette staj yapması için kolaylık sağladı. Ancak bu staj döneminde Gardner, park cezalarını ödeyemediği için tutuklanıp hapse girdi.

Ancak daha sonra stajı tamamladı ve azmi sayesinde staj yaptığı yerde tam zamanlı olarak işe girdi.

Hayatını Tekrar Gözden Geçirdi

2012 yılında Gardner’ın eşi 55 yaşında kanserden vefat etti. Bu ölümden sonra Gardner, hayatını tekrar gözden geçirdi ve yapmak istediği şeyleri yeniden sıraladı.

“Eşimle son konuşmalarımızdan birinde bana ‘Hayat gerçekten ne kadar kısa değil mi? Hayatının geri kalanında ne yapacaksın’ dedi. Bu konuşma sonrası hayatımdaki her şey değişti. Çünkü sevdiğin şeyi yapmıyorsan hayattan ödün veriyorsundur.”

Gardner bu olaydan sonra finans ve yatırım sektörünü bıraktı ve kendini motivasyon konuşmacılığına adadı.

Çocukluk Kader Değildir

Gardner şimdilerde yılın 200 günü dünyanın farklı yerlerinde konuşmalar yapıyor.

Gardner için çocuklukta yetişilen ortamın hayatın tümüne tesir edeceği teorisinin yanlışlığını ispatlıyor diyebiliriz.
“Çocukluğum kaderim olsaydı, bugün karısını döven, çocukları taciz eden alkolik bir herif olurdum. Bense annemin sesini dinledim. Karanlığa değil, ışığa doğru yürüdüm…”

Chris Gardner Sözleri

Hayat bir istiridyedir. Onun içindeki inciyi bulmak sizin görevinizdir.
Hiç kimsenin size bir şey yapamacağınızı söylemesine izin vermeyin.
Bir hayaliniz varsa o hayali korumak da sizin göreviniz.
Bir şeyi gerçekten istiyorsanız gidip alın. Nokta.
Ancak kendinize güvenebilirsiniz. Kimse gelip sizi kurtarmaz.
Evsizdim ama umutsuz değildim. Güzel günlerin geleceğini biliyordum.

Kaynak: yeniisfikirleri

@**Tura** · 08.02.2019, 18:01

Bu filmi üç gün önce seyrettim. En çok, adamın en zor zamanında evi terk eden karısına kızdım.

@**Rapİ** · 08.02.2019, 18:06

@**Rapİ** · 08.02.2019, 18:10

Alıntı:

Orjinal Mesaj Sahibi Tura

Bu filmi üç gün önce seyrettim. En çok, adamın en zor zamanında evi terk eden karısına kızdım.

Eş zamanlı seyretmiş olmalıyız @Tura. Aynen, en çok bu üzücüydü.
Örnek bir hayat hikayesi. Çaresizlik içinde asla yılmaması ve umudunu kaybetmemesi. Çocuğunu her koşulda sahiplenmesi ve hayalini gerçeğe dönüştürmek adına tavizsiz ve kimseye güvenmeden direnmesiydi.
Teşekkür ederim yorumun için.

@**Livan** · 08.02.2019, 21:33

Alıntı:

Orjinal Mesaj Sahibi Tura

Bu filmi üç gün önce seyrettim. En çok, adamın en zor zamanında evi terk eden karısına kızdım.

Kahvelerim pişti gel
Köpükleri taştı gel
İyi günün karısı
Kötü günüm geçti gel

))

@**Tura** · 08.02.2019, 23:20

Alıntı:

Orjinal Mesaj Sahibi Livan

Kahvelerim pişti gel
Köpükleri taştı gel
İyi günün karısı
Kötü günüm geçti gel

))

Kahveleri pişmiyor
Köpükleri taşmıyor
Kötü günde kaçana
Kapıları açmıyor...
))

@**Gülümsün** · 09.02.2019, 00:15

Alıntı:

Hayat bir istiridyedir. Onun içindeki inciyi bulmak sizin görevinizdir.

Hiç kimsenin size bir şey yapamacağınızı söylemesine izin vermeyin.

Bir hayaliniz varsa o hayali korumak da sizin göreviniz.

Bir şeyi gerçekten istiyorsanız gidip alın. Nokta.

Ancak kendinize güvenebilirsiniz. Kimse gelip sizi kurtarmaz.

Evsizdim ama umutsuz değildim. Güzel günlerin geleceğini biliyordum.

Güzel şeyler söylemiş.
Tanıtım için teşekkürler Rapİ ellerine sağlık.

@**Rapİ** · 09.02.2019, 11:23

Alıntı:

Orjinal Mesaj Sahibi Aristo

Bir hikaye daha vardır ki buna çok benzer...

Ben de konuya katkımı böyle yapayım. Gogıllasam kesip yapıştırırım da, aklımda kalanı yazayım istedim.

Microsoft' u bilmeyen yoktur...

Neyse...

Microsoft' un merkezi Washington' da ya...

Gazetelere ilan vermişler, temizlikçi arıyorlar.

Siyahi ve işsiz bir fakir büroya gider ve Personel müdürü ile görüşür. Bu siyahi fakir 4-5 yaşlarında bir oğlan çocuğu babası ve evli bir zattır.

Personel müdürü büyük bir ihtimalle kendisinin işe alınacağını ama sonucu kendisine iletmek için kişiden mail adresi ister.

Ama o siyahi kişinin bilgisayarı yoktur.

Personel müdürü de kendisine ''mail adresiniz bile yoksa, maalesef size iş veremeyiz'' der.

Siyahi kişi cebindeki son dolarlarla evine nasıl aş götüreceğini düşünürken tam da bir meyve-sebze toptancısının önünden geçmektedir.

Tam da o anda olan olur.

Siyahi kişi, toptancıya girip cebindeki son dolarlarla iki kasa domates alır.

Evine giderken kapıları çala çala domates satmaya başlar.

Evine geldiğinde hem o günlük aşı almış, hem de cebinde 10 dolara yakın bir para kalmıştır.

Ertesi gün aynı toptancıya gidip üç kasa domates alır ve kapıları çala çala üç kasa domatesi satar.

İşi iyi gitmeye başlayınca bu sefer üç tekerlikli bir bisiklet imal eder ve üzerine bir de büyükçe kasa koyar.

Artık sokaklarda ve kapıları çalarak sadece domates değil, soğan, patates, maydonoz, portakal, elma satarak işi daha da geliştirmiştir.

Bir süre sonra bir kamyonet alır. Oğlunu da yanına alıp artık satışları kamyonla yapmaya başlar.

Bir kaç sene sonra o siyahi adam ve oğlu bir meyce-sebze toptancısı kurarlar. İşleri çok iyi gitmektedir...

Bir kaç yıl sonra dev bir depo ve bir kaç tane kamyon...

Bir gün o siyahi adam, gazetede Microsoft' un Washington bürosunda personelin yemek salonuna her gün tonlarca meyva ve sebze alınacağı ihalesini okur.

İhaleye katılır ve kazanır.

Görüşmek için daha önce temizlikçilik yapmak üzere karşısına çıktığı aynı müdürün karşısındadır.

Herşey bitmiş, iş ihaleye kalmıştır.

Personel müdürü yine tekrarlar: ''Sizden mail adresinizi rica edeyim, mukaveleyi mail adresinize yollayacağım da...''

Siyahi adam müdüre döner:

''Siz beni hatırlamadınız galiba?.. Ben bundan bir kaç yıl önce burda temizlik işi için müracaatte bulunmuş ama bilgisayarım ve dolayısıyla da mail adresim olmadığı için temizlikçi bile olamamıştım...

İşte o yüzden mail adresim olmadığı için ne kadar şanslıymışım...

Mail adresim olsa şimdi hala burda ayda iki bin dolara temizlikçilik yapıyor olacaktım.

Şimdi ise mail adresim olmadığı için büyük bir servetin sahibiyim. İhaleyi başkasına verin, ben Microsoft' a muhtaç değilim!''

Hisse sunan katkınız için çok teşekkür ederim @Aristo. Dediğiniz gibi nice insan imkansızlık içinde imkanın kendisi olabilmişlerdir. Bunlar hayatı güzelleştiren ve umut aşılayan öyküleri ile iyi ki varlar.

Alıntı:

Orjinal Mesaj Sahibi Gülümsün

Güzel şeyler söylemiş.
Tanıtım için teşekkürler Rapİ ellerine sağlık.

Sevgili @Gülümsün çok teşekkür ederim. Her zamanki gibi çok naziksiniz.

@**Rapİ** · 09.02.2019, 11:24

Alıntı:

Orjinal Mesaj Sahibi Livan

Kahvelerim pişti gel
Köpükleri taştı gel
İyi günün karısı
Kötü günüm geçti gel

))

Alıntı:

Orjinal Mesaj Sahibi Tura

Kahveleri pişmiyor
Köpükleri taşmıyor
Kötü günde kaçana
Kapıları açmıyor...
))

Alıntı:

Orjinal Mesaj Sahibi Aristo

@Livan ve @Tura ''atışma'' işine girmiş...

Aşıklar atışınca izlemenin zevki başka...

Yüreklerinize sağlık.

08.02.2019, 17:52	#1
Çevrimdışı @Rapİ Tam Üye Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır. @Rapİ	Evsizlikten Milyarderliğe Uzanan Hayat \| Chris Gardner ABD’li ünlü iş adamı ve yatırımcı Chris Gardner, seneler önce oğluyla birlikte sokaklarda yaşarken bir gün hayatının filmlere konu olacağını hayal dahi edemezdi. “The Pursuit of Happyness” adlı filmle hayatı beyaz perdeye aktarılan ABD’li ünlü yatırımcı Chris Gardner’in etkileyici hayat öyküsünü ele alıyoruz. Sokaklarda Geçen Bir Yıl 1980’lerin başında 27 yaşındaki Chris Gardner ve kundaktaki oğlu San Francisco’da bir yıl sokaklarda yaşamak zorunda kaldı. O dönemler borsa brokerlığı kursuna giden, ancak bir ev kiralayacak kadar para kazanmayan Gardner’ı eşi de terk etti. Bu nedenle küçük oğlu Chris ile birlikte bulabildikleri yerlerde uyumaya başladılar. Bir baba ve birkaç aylık bebeği sokaklarda yaşamak zorunda kaldı. Tren istasyonundaki tuvaletlerde, parklarda, kiliselerde yatıyordu ikili. Aşevlerinde yemek yiyorlardı ve baba kazandığı cüzi miktardaki parayı gündüzleri oğlunu kreşe vererek harcıyordu. Bu zorluklara rağmen Gardner pes etmedi ve borsa kursunu başarıyla tamamladı ve tam zamanlı bir işe girdi. Sonunda bir ev tutacak kadar para kazanabilen baba, kariyer basamaklarını azmi sayesinde jet hızıyla çıktı ve 1987 yılında Gardner Rich adında kendi yatırım danışmanlık şirketini açtı. Hikaye Hollywood’a Taşındı Bugün 62 yaşında olan ve yaklaşık 60 milyon dolarlık bir serveti olan Chris Gardner dünyayı geziyor ve etkinliklerde bu hikayesini anlatıyor. Evsizlere yönelik derneklere bağış yapıyor, kadına karşı şiddetin önüne geçilmesi için vakıflara sponsor oluyor. Açıkçası Gardner’ın çocukluğu da bir miktar sorunlu. Borsacılık kursuna başlamadan önce bir süre hapishanede yatan Gardner, büyük ilgi gören hayat hikayesini yazdığı The Pursuit of Happyness (Umudunu Kaybetme) adlı kitapla Hollywood yapımcılarının ilgisini çekti. Film 2006 yılında vizyona girdi ve Gardner’ı canlandıran Will Smith, bu filmdeki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar’a aday gösterildi. Gardner çocukluğunu şöyle anlatıyor: “Bir çocuğun çekmemesi gereken acılar çektim. Daha 5 yaşındayken kararımı vermiştim: Çocuklarım babalarının kim olduğunu bilecekler. Daha sonrası zaten biliniyor. Bu başarıya doğru kararlar vererek ulaştım.” Annesi İlham Kaynağı Oldu Bir metropolde doğan Gardner, babasını hiç tanımadı. Annesi ile alkolik ve dayakçı üvey babası tarafından büyütüldü. Hatta annesinin üvey babasını öldürmeye çalıştığı bir dönemde esirgeme kurumunda kaldı. “Annem eski kafalı bir kadındı ve bana sürekli ‘Oğlum, eğer inanırsan istediğin her şeyi başarabilirsin’* derdi. Ben de onun sözlerine inandım ve başardım.”* Kırmızı Ferrari Dönüm Noktası Oldu Milyon dolarlar kolay kazanılmadı tabii. Liseden mezun olduktan sonra Gardner 4 yıl orduda görev yaptı. 1974’te ordudan ayrıldıktan sonra San Francisco’ya giden Gardner burada medikal cihazlar satmaya başladı. Ancak bir gün bir otoparkta kırmızı bir Ferrari gören Gardner, araç sahibine gidip bu arabayı nasıl satın aldığını sordu. Arabanın sahibi Bob Bridges adında bir borsacıydı ve bu konuşma sonrası Gardner borsaya ilgi duymaya başladı. Bridges, Gardner’ın bir şirkette staj yapması için kolaylık sağladı. Ancak bu staj döneminde Gardner, park cezalarını ödeyemediği için tutuklanıp hapse girdi. Ancak daha sonra stajı tamamladı ve azmi sayesinde staj yaptığı yerde tam zamanlı olarak işe girdi. Hayatını Tekrar Gözden Geçirdi 2012 yılında Gardner’ın eşi 55 yaşında kanserden vefat etti. Bu ölümden sonra Gardner, hayatını tekrar gözden geçirdi ve yapmak istediği şeyleri yeniden sıraladı. “Eşimle son konuşmalarımızdan birinde bana ‘Hayat gerçekten ne kadar kısa değil mi? Hayatının geri kalanında ne yapacaksın’ dedi. Bu konuşma sonrası hayatımdaki her şey değişti. Çünkü sevdiğin şeyi yapmıyorsan hayattan ödün veriyorsundur.” Gardner bu olaydan sonra finans ve yatırım sektörünü bıraktı ve kendini motivasyon konuşmacılığına adadı. Çocukluk Kader Değildir Gardner şimdilerde yılın 200 günü dünyanın farklı yerlerinde konuşmalar yapıyor. Gardner için çocuklukta yetişilen ortamın hayatın tümüne tesir edeceği teorisinin yanlışlığını ispatlıyor diyebiliriz. “Çocukluğum kaderim olsaydı, bugün karısını döven, çocukları taciz eden alkolik bir herif olurdum. Bense annemin sesini dinledim. Karanlığa değil, ışığa doğru yürüdüm…” Chris Gardner Sözleri Hayat bir istiridyedir. Onun içindeki inciyi bulmak sizin görevinizdir. Hiç kimsenin size bir şey yapamacağınızı söylemesine izin vermeyin. Bir hayaliniz varsa o hayali korumak da sizin göreviniz. Bir şeyi gerçekten istiyorsanız gidip alın. Nokta. Ancak kendinize güvenebilirsiniz. Kimse gelip sizi kurtarmaz. Evsizdim ama umutsuz değildim. Güzel günlerin geleceğini biliyordum. Kaynak: yeniisfikirleri __________________

08.02.2019, 18:01	#2
Çevrimdışı @Tura Müdavim Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır. @Tura	Cevap: Evsizlikten Milyarderliğe Uzanan Hayat \| Chris Gardner Bu filmi üç gün önce seyrettim. En çok, adamın en zor zamanında evi terk eden karısına kızdım. __________________

08.02.2019, 18:06	#3
Çevrimdışı @Rapİ Tam Üye Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır. @Rapİ	Cevap: Evsizlikten Milyarderliğe Uzanan Hayat \| Chris Gardner __________________

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)