Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Bir Yudum İnsan > Sosyal Bilimler > Yaşamıyla İz Bırakanlar


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 15.03.2019, 00:48   #1
Çevrimdışı
Cimcimecik
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Celâl Yalnız (Sakallı Celal) - (1886 - 1962)


Bugün günlerden SAKALLI CELAL...






(Mart 1886 - Istanbul) (6. Haziran 1962 İstanbul)


Asıl adı Mahmud Celâl Yalnız plan Sakallı Celal, Deniz Bakanı olan bir Paşanın oğlu olarak dünyaya gelir. Yaşıtları oyuncaklarla oynarken o kendi kendine harfleri öğrenerek ev halkını şaşkına çevirir.

İlkokul çağında konaktaki odasından çıkmaz, durmadan deniz lisesine giden ağabeylerinin kitaplarını okur.

Babasının “henüz yaşın küçük” demesine direnerek Fransızca dersleri aldırmalarını sağlar.

Kısa zamanda mükemmel derecede Fransızca öğrenir.

Dönemin en iyi eğitim veren okulu olan Galatasaray Lisesi’ne, 1896 yılında kayda gittiğinde hazırlık okumasına gerek kalmadığını, Fransızcayı çok iyi bildiğini söyler ve bunu kanıtlar.


Galatasaray Lisesi’nde iken derslerinde olağanüstü başarılar elde eder ve aynı okuldaki ağabeyi Nihal’ı geçmeye çalışır.

Bu sırada subay olan ağabeyi Cemal’in padişahın despot yönetimine başkaldırdığı için Beyazıt Meydanı’nda asılacağını duyar. Korkuyla meydana koşar, asılanlar arasında ağabeyi yoktur fakat ömür boyu sürgüne gönderilir.

Bu, Sakallı Celal için ilk travmadır. İkincisi ise; aynı okuldaki ağabeyi Nihal’ın ölümüdür. Atletik bir vücuda sahip Nihal barfikste çalışırken başının üzerine düşer ve hayatını kaybeder. Celal’in dünyası başına yıkılır.

En büyük ağabey Kemal ise deniz subayı ve gemi mühendisi bir mucittir. “Havanın oksijenini yakan bir makine’’icat etmiş ama bununla ilgili çizimler yanlışlıkla bir manavın eline geçip “kesekâğıdına’’ dönüşünce uygulama olanağı bulamamıştır.


1907’de mezun oluncaya kadar Galatasaray’da geçirdiği 11 yıl, Celal’in özgür, bağımsız, aydınlanmacı kişiliğinde çok etkili olur. Mezuniyetine az bir süre kala aşığı olduğu okulu ile birlikte bütün kitapları ve anıları yanar. Bu onun için ağabeyinin ölümü gibi ağır bir darbedir. Uzun süre kendine gelemez okulunu bitirir.

Muhteşem bir Fransızcası ve elinde her kapıyı açan Galatasaray Lisesi diploması vardır. Basit memurluklar gözüne küçük gelir.

Tevfik Fikret Galatasaray Lisesine müdür olunca, bu dahi adamı elinden kaçırmaz ve okulda öğretmenlik yapmasını sağlar. Celal, Nazım Hikmet gibi birçok gence ders verir.

Bir süre sonra devlet Fransızcası kuvvetli 35 genci sınavla Fransa ve İsviçre’ye yükseköğrenim için gönderir. Kazananlardan biri de Celal’dir.

Sorbonne’da Siyaset Bilimi okumaya Fransa’ya gönderilir. Kendisi Makine Mühendisliği okumak ister fakat bunu hocasına söyleyemez. Sonra ailesine mektup yazarak devlet büyüklerinden Makine Mühendisliğine geçmesini sağlamalarını, kabul etmezlerse kendi paraları ile okutmalarını rica eder ama ailenin maddi imkânı gayet yeterli olmasına karşın bunu reddederler.

“Devlet neyi uygun görmüşse onu tahsil et’’ cevabını alır.

Bir daha asla kesmemek üzere o gün sakalını uzatmaya başlar.





Fransa’nın en büyük yazar, şair ve düşünürleriyle fikir alışverişinde bulunur. Hür beyni daha da aydınlanır. “Devletin parasını yediğimiz yeter’’ deyip diploma almadan ülkesine döner.

Üsküp’e Fransızca öğretmeni olarak gönderilir. Burada öğrenciler ve halk kendine hayran kalır. Kendi parasıyla okulun önüne futbol sahası yaptırır. Fransa’dan toplar getirtir. Öğrencilere don ve fanila diktirir. Futbol’u öğretir.

Fakat bölgedeki yobazlar onu şikâyet ederek okuldan attırır. Sebebi; futbol günahmış. Çünkü Yezit’ler Hz. Hüseyin’in başını keserek yerde top gibi oynamışlar, futbol onu temsil ediyormuş.

İstanbul’a döner. Trablusgarp’ta Mustafa Kemal ve askerlerinin zor durumda olduğunu öğrenir.

Bir tekneye mühimmat doldurup yola çıkar. Fakat yolda İngiliz devriye teknesi yollarını kesince arkadaşları “silahımız var vuruşalım’’ derler ama o karşı çıkar; “ silahları değil aklımızı kullanacağız’’.
Muhteşem dili ve siyasi bilgisi ile İngiliz komutanına bu silahları Fransızlara direnen Tunuslu mücahitlere götürdüklerine inandırır ve Mustafa Kemal’e ulaştırır.

Silâhaltına alınmak ister ama “ülkeye öğretmen lazım’’ denilerek Kastamonu Lisesi’ne Fransızca öğretmeni olarak gönderilir.

Fakirlik, hastalık ve cehaletin olduğu bir dönemdir.

Şehirde frengi vardır, bununla mücadele eder. Öğrencilere Fransızcanın yanı sıra tarih ve hayat bilgisi dersleri verir. Yobaz zihniyet onu bir kez daha hedef alır. “Dini bütün yerde başı açık geziyor, çocuklara Fransız devrimini anlatıyor, ayaktopu oynatıyor günahtır” diye İstanbul Eğitim Bakanlığı’na şikayet ederler. Görevden alınır.

İzmit Lisesi’ne gönderilir. Burada büyük şair Yusuf Ziya Ortaç ile tanışır.
Sakallı Celal öldükten sonra şair onun arkasından;
“Celal beyin cenazesine gitmedim. İnsan kendi tabutunun arkasından yürüyebilir mi?” diyerek dostluklarının büyüklüğünü gösterecektir.

Sakallı Celal buradan Ankara Lisesi’ne müdür yardımcısı olarak atanır. Burada da öğrencilerine sürekli aydınlanmayı, akıllarını kullanmayı ve hurafelerden uzak durmaları gerektiğini öğütler.

“Çocuklar evlerinde ve camide din öğrenebilir ama Fransızca öğrenemez’’ diyerek din dersi saatini azaltarak Fransızca derslerini arttırır.
Okulun lağımı taşar, kimse ilgilenmeyince kendisi açar. Koskoca müdür yardımcısı bu işi yapar mı diye ona işten el çektirirler.

Sakallı Celal tepki olarak diğer gün bir boyacı sandığı bulur ve okulun önünde öğrencilerinin ayakkabısını boyar.

Mevzuatı delerek Türkiye’de ilk kez İstanbul’dan bir bayan öğretmen getirtir ve atamasını yaptırır. Çok büyük tepki alır.

Bakanlıktan bir yazı gelir. Yazıda “Yükseköğrenime öğrenci ihtiyacı olduğu için son ve bir önceki sınıfların durumlarına bakılmaksızın mezun edilmesi gerektiği’’ yazmaktadır.

Hiç beklemeden burası “boyacı küpü’’ değil diyerek bir daha öğretmenliğe dönmemek üzere istifa eder.

Aydın’a incir fabrikasına işçi olarak gider. Fabrika yönetimine ve üreticilere incir ve üzüm tarımının geliştirilmesini, taşınmasını, kurutulmasını ve paketlenmesini modern tekniklerle öğretir.

Fransızca bilen, muhteşem silah kullanan ve fabrikanın karmaşık makinelerini tamir edebilen bu adam, gözde biri haline gelir ve “ustabaşılığa’’ getirilir.

İşçilere okuma yazma ve Fransızca öğretir. Fabrika sahibine modern teknikleri, çiftçiye ise kooperatifleşmeyi öğretir.

Hasta bir işçi ve fakir bir köylüye maaşını verdiği için komünist diye şikayet edilir. Polis evini basar, evde komünizme ait belgeleri bulamayınca yerini sorarlar.
Sakallı Celal ise kafasının içini göstererek “İşte burada’’ diye cevap verir.

Sağ işaret parmağı makineye sıkışır ve ucu kopar.
Soranlara “O zaten komünist parmağımdı bir şey olmaz’’ cevabını verir.

Hakkındaki iftiralara dayanamaz evindeki bütün eşyaları işçilere dağıtıp bir çuval kitapla Ankara’ya döner. Oradan da İstanbul’a…

İstanbul’da onu tanıyan dönemin en büyük şair, yazar, avukat ve kalburüstü aileleri evlerine sohbetini dinlemek için davet ederler.
Çünkü muhteşem bilgisi ve konuşma yeteneği vardır.

Çöpçülerin aldığı maaşı düşük bulur.
Bunu protesto etmek için Vali konağının önünü süpürmeye başlar.
O sırada oradan geçen Rasih Nuri İleri ile hocası Profesör Kerim Erim geçmektedir.
O günü İleri şöyle anlatır; “Hocam, Profesör Kerim Erim bir anda fırlayıp yerleri süpüren sakallı bir çöpçünün elini öpmeye başladı.’’

Sakallı Celal Maddi sıkıntı çekse de hayatı boyunca kimseden para yardımı kabul etmez.

Elinde büyüyen Mehmet İsvan çok zengin bir iş adamı olur hocasına hesap açar fakat öldükten sonra tek bir kuruşuna dokunmadığını görünce baygınlık geçirir.

Hayatı boyunca hiç sigara ve alkol kullanmaz.

Maddiyata asla önem vermez.

6 haziran 1962 yılında hayata gözlerini yummadan önce vasiyetinde;

“Mustafa Kemal’i seviyorum. Ona olan tahmin edilmeyen güçlü özlemimle ölüyorum. Onu öpmek, koklamak isterdim.’’

Tek isteği vardı Sakallı Celal Beyin; Türkiye’nin Atatürk’ün yolundan giderek aydınlık günlere ulaşması…

Bu uğurda bir şeyler yapabilmek için “bin dikene katlandı’’. Kim bilir, yeterince yararlı olamamanın üzüntüsüyle göçüp gitti.

Kaynak

zaman: Mart 13, 2019


Bu yazıyı okurken "keşke bu adamın hayatını filme alsalar" diye düşündüm.
__________________
"Ne kadar az bilirseniz, o kadar şiddetle savunursunuz."

Bertrand Russell
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Cimcimecik'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 15.03.2019, 22:13   #2
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Celâl Yalnız (Sakallı Celal) - (1886 - 1962)




Celal Yalınız (ölüm 6 Haziɾan 1962) düşünüɾ ve filozoftuɾ. Sakallı Celal olaɾak biliniɾ; yazılı biɾ eseɾ bıɾakmamış ama heɾ biɾi biɾeɾ eseɾ olan insanlaɾ bıɾakmıştıɾ aɾkasında. Yakın aɾkadaşlaɾı aɾasında Yusuf Ziya Oɾtaç, Ahmet Haşim, "öğɾencim" de dediği Nazım Hikmet, Oɾdinaɾyüs Matematik Pɾofesöɾü Ali Yaɾ, Haldun Taneɾ ve Ali Sami Yen; çevɾesindekileɾ aɾasında Nuɾullah Ataç, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Кazım Taşkent gibi çeşitli isimleɾ ile Melih Cevdet Anday, Oɾhan Veli gibi pek çok şaiɾ ve yazaɾ yeɾ alıɾ.

Bugün dilimizde yeɾ etmiş, kaynağını bilmeden kullandığımız pek çok deyiş de onunduɾ.

Biɾkaç Sakallı Celal deyişi öɾneği:


"Bir kızın tıraşlı bir erkeği güzel zannetmesi hazindir..."
"Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün olur."
"Bu ülkede ilgililer bilgisiz, bilgililer de ilgisizdir."
"Türkiye'de aydın geςinenler Doğu'ya doğru seyreden bir geminin güvertesinde Batı yönünde koşturarak Batılılaştıklarını sanırlar."
"Evinde yaρılan arama esnasında polis duvarda duran Кarl Marx portresini sorunca "Rahmetli Babam" diye cevaρlamıştır".'
"Meşrutiyeti getirdik olmadı, cumhuriyeti kurduk olmadı. Biraz ciddiyete ne dersiniz'"

Sakallı Celal'den günümüze kalan ne kadar bilgi, belge ve tanıklık varsa, a'dan z'ye bulunabilecek " tek kaynak " ; gazeteci - yazar Orhan Кaraveli tarafından yazılmış olan " Sakallı Celal - Bir 'Bilinmeyen Ünlü'nün Yaşam Öyküsü " adlı belgesel - ve harika fotoğraflarla bezeli - 230 sayfalık, değerli kitaρtır.( Pergamon, 1.baskı Mayıs 2004, 4.baskı Haziran 2004 )

Galatasarayı Sultanisi'nden öğrencisi ve hayranı olduğu Tevfik Fikret'in, " Hak bellediğin bir yola yalnız ( yalınız ' ) gideceksin " dizesinde ifade edilen prensibe ne pahasına olursa olsun, hayatı boyunca sadık kalmıştır.

kaynak: wikipedia
__________________
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 15.03.2019, 22:25   #3
Çevrimdışı
Cimcimecik
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Celâl Yalnız (Sakallı Celal) - (1886 - 1962)

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Canan Mesajı göster

Biɾkaç Sakallı Celal deyişi öɾneği:


"Bir kızın tıraşlı bir erkeği güzel zannetmesi hazindir..."
"Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün olur."
"Bu ülkede ilgililer bilgisiz, bilgililer de ilgisizdir."
"Türkiye'de aydın geςinenler Doğu'ya doğru seyreden bir geminin güvertesinde Batı yönünde koşturarak Batılılaştıklarını sanırlar."
"Evinde yaρılan arama esnasında polis duvarda duran Кarl Marx portresini sorunca "Rahmetli Babam" diye cevaρlamıştır".'
"Meşrutiyeti getirdik olmadı, cumhuriyeti kurduk olmadı. Biraz ciddiyete ne dersiniz'"

Sakallı Celal'den günümüze kalan ne kadar bilgi, belge ve tanıklık varsa, a'dan z'ye bulunabilecek " tek kaynak " ; gazeteci - yazar Orhan Кaraveli tarafından yazılmış olan " Sakallı Celal - Bir 'Bilinmeyen Ünlü'nün Yaşam Öyküsü " adlı belgesel - ve harika fotoğraflarla bezeli - 230 sayfalık, değerli kitaρtır.( Pergamon, 1.baskı Mayıs 2004, 4.baskı Haziran 2004 )

Galatasarayı Sultanisi'nden öğrencisi ve hayranı olduğu Tevfik Fikret'in, " Hak bellediğin bir yola yalnız ( yalınız ' ) gideceksin " dizesinde ifade edilen prensibe ne pahasına olursa olsun, hayatı boyunca sadık kalmıştır.
Bu sözleri biliyordum ama Celal beye ait olduğunu bilmiyordum. Çoğu güzel ve anlamlı sözler. Büyük adammış.

Keşke hayatı filme çekilse. Ama düzgünce yapabilecek bir yönetmen el atsa şu işe.
__________________
"Ne kadar az bilirseniz, o kadar şiddetle savunursunuz."

Bertrand Russell
  Alıntı ile Cevapla
Cimcimecik'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 15.03.2019, 22:30   #4
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Celâl Yalnız (Sakallı Celal) - (1886 - 1962)

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Cimcimecik Mesajı göster
Bu sözleri biliyordum ama Celal beye ait olduğunu bilmiyordum. Çoğu güzel ve anlamlı sözler. Büyük adammış.
Keşke hayatı filme çekilse. Ama düzgünce yapabilecek bir yönetmen el atsa şu işe.
Haklısın

Celâl Yalnız'ı ben hiç tanımıyordum. Oysa, çok değerli biri imiş.


Tanıttığın için teşekkürler Cimcimecik.

__________________
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 15.03.2019, 22:41   #5
Çevrimdışı
Cimcimecik
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Celâl Yalnız (Sakallı Celal) - (1886 - 1962)

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Canan Mesajı göster
Haklısın

Celâl Yalnız'ı ben hiç tanımıyordum. Oysa, çok değerli biri imiş.


Tanıttığın için teşekkürler Cimcimecik.


Ben ismini ve aykırı kişiliğini biraz duymuştum ama fazla bilgim yoktu. Burada okuyup öğrendiğim kadarıyla bizim toplumumuzdaki ortalama aydın tipinden birkaç gömlek yukarıda birisiymiş.

Bu tür insanlardan keşke daha çok olsaymış bizde. Maalesef böyle bir insan çok aykırı kaçıyor bizim toplumda. Bizim insanlarımızın tipik özellikleri, otorite karşısında boyun eğmek, bir şeyler üretmektense var olanları tüketmek, faydalı olmaya çalışmak yerine işe yaramaz şeylerle oyalanmak ve hariçten gazel okuyup hiç bir şeyi beğenmeyip sürekli eleştirmek...

Bu açıdan Celal bey tamamen aykırı birisiymiş.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde diye çok güzel bir kitap var. Bu kitapta Finlandiya aydınlarının fakir ve geri kalmış ülkelerini geliştirmek için nasıl canla başla çalıştıklarını anlatır. Çok güzel bir kitaptır. Bu kitap Atatürk'ün de çok sevdiği bir kitap ve onun isteğiyle Türkçeye çevriliyor ve yayınlanıyor.

Atatürk'ün de istediği aydın tipi böyle bir türdü. Ne yazık ki artık bu tür aydına rastlamak neredeyse imkansız. Hep eleştiren, hep kötüleyen, ama hiç bir katkı koymayan negatif aydın tipi var ülkemizde. Solda da böyle, diğer kesimlerde de. O yüzden ülkemiz bu halde biraz da.
__________________
"Ne kadar az bilirseniz, o kadar şiddetle savunursunuz."

Bertrand Russell
  Alıntı ile Cevapla
Cimcimecik'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 15.03.2019, 23:02   #6
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Celâl Yalnız (Sakallı Celal) - (1886 - 1962)

Bizde artık aydın kimselerin yetişmediği sanısındayım. Mevcut aydınların da, pundlarını arayıp, sudan sebeplerle ceza evlerine yolluyorlar. Canım Türkiye'mi artık ileriye değil, geriye götürülüyor.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde romanının methini çok duydum fakat, okuyamadım.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Canan'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 15.03.2019, 23:06   #7
Çevrimdışı
Cimcimecik
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Celâl Yalnız (Sakallı Celal) - (1886 - 1962)

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Canan Mesajı göster
Beyaz Zambaklar Ülkesinde romanının methini çok duydum fakat, okuyamadım.
Çok güzeldir. Çabucak okunup bitirilebilir. Akıcıdır. İnternette pdf'si de varmış, demin gördüm.
__________________
"Ne kadar az bilirseniz, o kadar şiddetle savunursunuz."

Bertrand Russell
  Alıntı ile Cevapla
Cimcimecik'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 15.03.2019, 23:13   #8
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Celâl Yalnız (Sakallı Celal) - (1886 - 1962)

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Cimcimecik Mesajı göster
Çok güzeldir. Çabucak okunup bitirilebilir. Akıcıdır. İnternette pdf'si de varmış, demin gördüm.


Konumum dolayısı ile internet uygun bana. Okurum

__________________
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
celal, sakallı


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:33.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.