Mustafa Kemal’in İmzası

2007 senesi, İzmir…
Alsancak'ın en meşhur dövmecisi Köprüaltı'na gençten biri girer. Kolunu sıyırır. Dirseğine doğru Mustafa Kemal'in imzası vardır. Bir bankada çalıştığını, bu dövme yüzünden işten atılmakla tehdit edildiğini anlatır. Tırsmıştır. Ekmek parası filan diye ağlar. “Silin” der.

*

(Hep söylerim, ekmek parası diye ağlayanın maaşını, tavuk gibi buğdayla ödeyeceksin.)

*

Adeta bomba düşer dövmeci dükkanına…
Müşteri velinimettir filan demezler, “bu gördüğün eller Atatürk'ü yazar, Atatürk'ü silmez” diyerek, kapı dışarı ederler!

*

Sonra da, internet sitelerinden alenen duyururlar, “ey ahali, madem öyle işte böyle, bugünden itibaren burada Atatürk'ün imzası bedava!”

*

İlk olarak kim, nerede yazdırdı bilmiyorum ama, Atatürk imzasının furya haline gelmesinin miladı, bu olaydır.

*

Bir ödlek geri adım attı.
Onbinlerce cesur öne çıktı.

*

Atatürk'e sövme modası…
Atatürklü dövme modası yarattı.

*

İzmir'in çılgın yüreği Köprüaltı örnek oldu, sırf İzmir'de yapılan Atatürk dövmesi yüz bini aştı. Yetişemiyorlar, her gün 30-40 kişi kazıyor vücuduna… Omzuna, bileğine, iman tahtasına, kalbinin üstüne… Doktor var, avukat var, esnaf, öğrenci, ev kadınları var. İstanbul'a sıçradı, patladı… Ankara, Antalya, Bursa, Trabzon, Muğla, Tekirdağ, Eskişehir dövmecileri, milli günlerde artık neredeyse sadece bu imzayı kazıyor. 29 Ekimlerde, 10 Kasımlarda Mustafa Kemal için ücretsiz çalışan 400'ün üstünde dövmeci var.

*

Dini gerekçelerle dövme yaptırmayan, otomobiline yapıştırıyor. Taksilerin camlarında… Motosikletine, kaskına, hatta bebe arabasına yazdıranlar var. Atatürk imzalı küpe kulaklarda, rozet yakalarda.

*

Vefatından tee 78 sene sonra, hiç tanışmadığı, hiç görmediği insanların bedenine imzasını atan bir başka lider var mı dünyada?

*

Sadece 57 sene yaşadı, ömründen daha uzun süredir, 78 senedir aramızda değil ama… Bir ölüm, bundan daha ölümsüz olabilir mi?

*

Ve dün, gördük tekrar onurla…
Her senekinden daha kalabalık.
Her senekinden daha şuurlu.
Her senekinden daha özlemle.
Her sene…
Bir öncekinden daha büyüyerek.

*

Her 10 Kasım'da…
Yeniden doğarak.

*

Neymiş, işten atarlarmış…
Bizim işimiz Atatürk arkadaş.

*

Yazacağız onu daima, bu toprakların dağına taşına, bileğimize, şah damarımıza… Her gecenin, sabahı vardır. Cumhuriyet dediğin, korkak babalar tarafından kaybedilir, yürekli evlatları tarafından geri alınır.

*

Mustafa Kemal…
İlelebet payidardır.

__________________

Atatürk'ümün imzasının olduğu bilekliğim var ve nereye gidersem gideyim hep bileğimde taşıyorum...

Yeni hedefim imzasının stickerını alıp telefon kabıma yapıştırmak ...

İstediğim gibi bulamadım daha arıyorum...

Aslında görünür hiç bir yerde değil sevgisi insanın kalbine, fikirleri ise beynine kazınsın yeter...

__________________

Yılmaz Özdil yine döktürmüş...

__________________

Her geçen gün Seni daha iyi anlıyacaklar...aslında anlıyorlar da yediremiyorlar...

__________________
....................................

Anlayacaklar, anlayacaklar. Şimdi İsmail ağa cemaati popüler. Bir darbeye de onlar kalkışırsa var ya; Anıt kabirden çıkmaz bunlar . Anlamaları uzun sürüyor


İmzası bile muhteşem!

__________________
•*¨`*•.¸¸.•´*¨`*•K.Atatürk•*¨`*• .¸¸.•´*¨`*•

Bu da züürt tesellisi, her seferkinden daha kalabalıkmış Anır Kabir!..
Hesap ortada; Atatürk'çüler bu ülkede %20 bile değil, bu saçmalıklarla insanlara gaz verip umut aşılayıp duruyor bu adam ve türevleri, Atatürk'çülük sağlam, esaslı bir ideoloji olsaydı bu sefil ve rezil ideolojinin maskarası olmazdı.
Her türlü kepazeliğe rağmen Atatürk bu ülkede benimsenemiyorsa, ben artık Atatürk sevgisinin boş bir dayatma olduğunu düşünmeye başlarım.

__________________

"...memleket için hakiki mefkure ne ise onu görecek o hedefe yürüyeceksin." demiş Atatürk. Ama bizim millet Atatürk'ün en fazla rozet, reklam tören kısmını sever takip eder.

Memleketi batırmak için uğraşan hainler kadar sistemli çalışmaz, kendini geliştirmez, birlik olmaz...

LG-D802TR cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

__________________
Ey, iki adımlık yerküre
Senin bütün arka bahçelerini gördüm ben!
Nilgün MARMARA

Hakiki mefkure ne ise ona yürümeyle olsaydı bugün bir İsviçre olurduk, bugün Atatürk'çülerin görmek istemediği şey; bu ülkenin paradigmasının baştan aşağıya ters yüz olduğudur ve şu andaki popülasyon değişmediği sürece de bu topraklarda Atatürk'çülüğün benimsenmesi imkânsız, kimse kendi kendini kandırmasın, bu işler; karıncanın yangına su taşıması hikâyesiyle çözülecek cinsten değil, ortada büyük bir gerçek var o da bu ülkede Atatürk'ün istenmediği...
O yüzden %20'nin %80'e halâ Atatürk'ten söz etmesi azınlığın tahakkümünden başka bir anlama gelmiyor büyük kitleler için, bunu anlamak gerek.
Çok çok açık ve net söylüyorum Atatürk Türkiye için bu popülasyonla bitmiştir, o yüzden sızlanıp durmanın hele de sanki tekrar Atatürk'çülüğün tesis edilebileceği zannı yaratmanın şu andaki fiili duruma hiçbir katkısı yok.

__________________