Dertleşme


Muharrem İnce cumhurbaşkanı adayı oldu, Chp'ye her türlü ağır hakareti yapan asrın liderimizi ziyarete gitti, “başarılar diledik, sohbet ettik, dertleştik” dedi.
Ziyaret etmesinde, sohbet etmesinde belki sorun yok gibi görünüyordu ama, “dertleşme” lafı tuhaftı.

*

Yumuşacık rekabetin uzlaşma ifadesiydi.
Hacivat-Karagöz kavgasının ittifakıydı.

*

Seçimin sonucuna dair “işaret fişeği”ydi.

*

Susup alkışlamak en kolayıydı.
Hatta desteklemek daha kolaydı.
Zor olanı tercih ettim, toplumu uyarmaya çalıştım.
“Tezek denmesini, cibilliyetsiz denmesini, din düşmanı denmesini, geçmişi lekeli denmesini, terörist denmesini dert etmiyorsan, daha neyi dertleştin birader, hakikaten merak ettim” diye yazdım.
“Siyasi ince'lik midir, pişk'ince midir?” diye sordum.

*

Testi kırıldıktan sonra manası yok.
Testi kırılmadan önce yazdım.

*

Hiç şaşmadığım sonuçları oldu…
Pişmiş aşa su kattığım için, rahmetli anama küfür edildi.

*

Muharrem İnce, Antalya ve Denizli mitinglerinde beni yuhalattı.
Oxford Üniversitesi'nin araştırmasına göre, dünyanın en çok yalan haber yayınlayan, dünyanın en çok iftira atan, dünyanın en ahlaksız medyası bizim medyamız… Muharrem İnce bu medyadan sadece beni yuhalattı.

*

Netice?
Ekmek için ekmeleddin'den bile sekiz puan daha az aldı.
Türkiye'nin rejimi değişti.

*

Hadi şimdi gelin “dertleşelim…”

*

Bütün anketler gösteriyordu ki, Akp seçmeni Akp'den şikayet etmeye başlamıştı. Özellikle, kendisini merkez sağ tabir eden ve ekonomik gerekçelerle oy kullanan seçmen uzaklaşıyordu.
İyi Parti çekim alanı haline geliyordu.
Saadet faktör haline geliyordu.
2019'a kadar dayanamayacaktı.
Kaybedilen puanları takviye etmesi için karşılıklı küfürleştikleri Mhp'yle ittifak yaptılar, apar topar acil seçim kararı aldılar.

*

O saniyeden itibaren asrın liderimizin ağzından bir kez bile olsun Meral Akşener veya Temel Karamollaoğlu kelimeleri çıkmadı.

*

Buna mukabil… Muharrem İnce'yi huzuruna kabul etti.
Böylece topluma gayet açık mesaj verdi, “benim rakibim bu” dedi.

*

O saniyeden itibaren sadece “bay Muharrem” dedi.
Başka rakibinin ismini söylemedi.

*

Yandaş medya sadece “bay Muharrem”i yazdı.
Yandaş kalemlerle ekrana çıkarıldı.
Öbürleri sansürlendi.

*

Sadece bir örnek vereyim, ortalama zekası olan herkes cevap versin lütfen… Muharrem İnce eşiyle birlikte markete gitti, sıradan yurttaşlar gibi alışveriş yaptı, güzel bir halkla ilişkiler faaliyetiydi.
O fotoğrafları eminim hatırlarsınız.
Muharrem İnce imajını güçlendiren fotoğraflardı.
Peki, o fotoğrafları kim çekti, basına kim servis etti biliyor musunuz?
Anadolu Ajansı!

*

Hem de öyle tek kare filan değildi.
24 kare fotoğraf servis edildi.
Adeta fotoroman gibiydi.

*

Ortalama zekası olan herkes cevap versin lütfen… Seçim sonuçlarını bile manipüle etmekten çekinmeyen Anadolu Ajansı, Muharrem İnce'yi sempatik gösteren bu fotoğrafları basına neden servis etti?
Anadolu Ajansı malum kişiye sormadan, izin almadan böyle bir fotoğrafı çeker mi? Servis edebilir mi?
Meral Akşener'e Temel Karamollaoğlu'na ambargo uygulayan Anadolu Ajansı, Muharrem İnce'ye bu desteği neden verdi?

*

Asrın liderimizin stratejisi gayet basitti…
Chp'yle yarışıyorum havası yarattı.
Seçimin Akp'yle Chp arasında geçtiğine inandırdı.
“Ya o, ya ben” noktasına taşıdı.
Kendisinin karşısına bilerek ve isteyerek “şeytanlaştırdığı Chp”yi koydu, öbürlerini gözden uzak tuttu, unutturdu.
Bu stratejiyle, Akp'den uzaklaşan merkez sağ ve milliyetçi seçmenin yeniden kendisine dönmesini sağladı.
“Aman Chp kazanmasın” diye düşünenler, telaşla geri döndü.
İyi Parti'ye Saadet'e giden oylar, kendisine geri aktı.

*

Akp'den kararlı şekilde ayrılan ve “ne olursa olsun artık Akp'ye oy vermeyeceğim” diyenler de, Mhp'de toplandı.

*

Bu hesap yapılmıştı.
Hesap cuk oturdu.

*

Ayrıca… Sekiz defa seçim kaybeden guguk kuşuyla, iki defa guguk kuşunu bile yenemeyen Muharrem İnce'nin, kendisine rakip makip olamayacağını gayet iyi biliyordu.

*

On defa mağluplardan bir galip çıkmayacağını bilmek için, siyasi deha olmaya gerek yoktu.

*

Sizin güvendiğiniz televizyon ve sizin güvendiğiniz gazete, asrın liderimiz tarafından kurgulanan bu zokayı yuttu.
Seçim kampanyasının ilk günlerinde öne çıkarılan İyi Parti ve Saadet gündemden düşürüldü, “Chp kazanıyor” hayali pompalandı.
Akp seçmeni bu abartılı pompalamayla iyice kenetlendi, safları daha da sıklaştırdı.

*

Netice?
Muharrem İnce, ekmek için ekmeleddin'den bile sekiz puan daha az oy aldı.
Türkiye'nin rejimi değişti.

*

Guguk kuşuna gelince…
Devrimleri koruyamadı.
Cumhuriyet'i koruyamadı.
Tbmm'yi koruyamadı.
Koltuğunu korudu!

*

Umut Oran yok, Profesör Süheyl Batum yok, Hüsnü Bozkurt yok, Haluk Pekşen yok, Musa Çam yok, Gülsün Bilgehan yok, Profesör Metin Feyzioğlu'yla Profesör Ümit Kocasakal kapıdan içeri sokulmuyor.
Sezgin Tanrıkulu mecliste, Mehmet Bekaroğlu mecliste, Bülent Kuşoğlu mecliste, Tekin Bingöl mecliste.

*

Testi kırılmadan önce duymak istemediğiniz gerçekler buydu.

*

Muharrem İnce tarafından miting meydanlarında yuhalatılan ahlaksız gazeteci (!) olarak size yalan söylemek isterdim ama…
“Birbirimize daima gerçeği söyleyeceğiz, felaket veya mutluluk getirsin, iyi veya kötü olsun, daima gerçekten ayrılmayacağız” diyor Mustafa Kemal.

*

Gerekirse kariyerimizi, gerekirse kendimizi yakarız…
Daima Mustafa Kemal'in askeriyiz.

*

Kazananı tebrik ederiz ama, asla biat etmeyiz… Bunca felaketten sonra hâlâ maval okumak isteyen varsa, başka kapıya.

__________________

__________________

Muharrem ince hakkında yazdıkları şeyler sayın özdil içinde geçerlidir.


Yılmaz özdil, var olan sistem içersinde kendisine dokunulmayan en muhalif(?) gazetecilerden biridir.


Ahmet şık bile çıkmamış kitabı hakkında yatıp kalkmış direnmiş bir gazeteci iken, Yılmaz özdil nedense hep bir koruma kalkanı içinde olmuştur.


Yani sen ince'yi eleştiriyorsun ama kendine dönüp bakmıyorsun?



Kalkmışsın birde çatı adayla kıyaslama yapıyorsun buna gülerler sayın özdil. Böyle saçmalık olmaz.

__________________
Never fade away...

@Aristo dostum, hemen hemen tüm konularda aynı fikirde olmamıza rağmen, CHP’nin Aday çıkarması konusundaki eleştirilerime katılmadığın anlaşılıyor.
Bu konuda daha önce de, yazdıklarıma karşı çıkmıştın ama ben uzun uzadıya yanıt yazıp kafaları karıştırmak istememiştim. Madem ki (ön gördüğüm) seçim yenilgisi gerçekleşti. Yazdıklarına tek tek yanıt vereyim.
Öncelikle, (Millet İttifakı’nın bozulmaması için) CHP-İYİ PARTİ ve SP arasındaki görüşmelerin içeriği (hiçbir zaman tam anlamıyla) dışarı sızdırmadı. Bu konuda sadece birkaç CHP milletvekilinin ‘’ GÜL ADAYIMIZ OLAMAZ!’’ isyanı ve ve Akşener’in ‘’BEN KENDİM ADAYIM, ÇATI ADAYA KARŞIYIM, HER PARTİ KENDİ ADAYI İLE SEÇİME GİTSİN!’’ sözleri oldu.
Hiç bir zaman, MERAL AKŞENER’E ÇATI ADAYI OLMASI TEKLİF EDİLMEDİ.

Sürekli başka çatı aday teklifleri sunuldu. Kendisi Cumhurbaşkanı olmak istediği için (BEN OLMALIYIM egosu hoş olamıyacağı için de) ‘’ÇATI ADAYA KARŞIYIM!’’ savunmasını yaptı.


Kaldı ki, Meral Akşener'in çatı aday olmak istemediğini kabul edelim.
Yine de CHP (Sol bir adayın kazanma şansı olmadığını bilmeli ve) aday çıkarmamalı ve Akşener’i desteklediğini. ‘’BUNCA PİSLİĞİ ANCAK KADIN ELİ TEMİZLER! Benzeri sloganlarla CHP seçmeni Akşener ‘i desteklenmeye yönlendirmeliydi.
CHP aday çıkarmayıp Akşener'i desteklediğini söyleseydi, Akşener ''Vallahi olmaz, beni desteklemeyin mi?'' diyecekti.

MHP’nin niçin yüksek oy aldığını Serdaroğlu yazmış sen de paylaşmışın!
Ben de (CHP Aday çıkardığı için) İYİ PARTİ’nin oyunun gittikçe düşeceğini, hatta barajı geçemeyeceğini yazmıştım.

Alıntı:

Orjinal Mesaj Sahibi hasbelkader ve zaman geçtikçe İYİ PARTİ gittikçe daha da kan kaybedecek, barajı ya geçemeyecek veyahut da zor bela geçecektir.

Ama , Akşener’in ve İYİ PARTİ’nin niçin düşüşe geçeceğini açıklamamıştım. Görünen o ki, niçin düşüşe geçeceğini öngördüğüm anlaşılamamış.
SORU= Meral Akşener ve İYİ PARTİ kimden ve nereden ve ne kadar oy alacaktı?
CEVAP= Sağ seçmenden, AKP ve MHP’nin küskün seçmenlerinden, yaklaşık %15 ile %20 oy alacaktı.

SORU= Peki niçin yeterli oyu alamadı.
CEVAP= CHP aday çıkarınca, Meral Akşener de, Akşener’e oy vermeyi düşünen sağ seçmenler de, Akşener’in ikinci tura kalamayacağını dolayısıyla, Akşener’in seçilme şansının kalmadığını anladılar.
AKP ve MHP içerisindeki sağ seçmen (Akşener seçilemeyecekse) (sol) İNCE ile (sağ) ERDOĞAN arasında tercih oyu ile kendilerini sağlama alarak, tekrar partilerine AKP ve MHP’ye oy verdiler.

Seçilemeyecek Akşener ile lideri seçilemeyecek İYİ PARTİ’ye oy vermek onlar açısından büyük riskti.Seçilemiyecek partiye ,adaya kimse oy vermez...


Çünkü hepsi (en aptalları bile) biliyordu ki, ERDOĞAN’ın karşısına İNCE çıkacak, bu sol bir adaydır ve kazanma şansı yoktur.

Bu toplumda, SOL ve CHP isimleri sağ seçmen de ‘’ÖCÜDÜR’’ Sağ seçmen sol adaya oy vermez.


Ayrıca,
AKP ve yandaş medya İNCE’yi ,Erdoğan'ın rakibi olarak ortaya parlatarak sürünce, Akşener, en fazla oyu Erdoğan’ın, ikinci olarak da İnce’nin alacağını ve kendisinin ikinci tura kalamayıp eleneceğini anladı. (Anlamaması için aptal olması gerekir)


Anlayınca da, birkaç röpörtajında Akşener:
‘’Sol bir adayın sağ partilerden oy alması mümkün değildir, ikinci tura ben kalmalıyım!’’ diye açık açık söyledi.

BU SÖZLERİ KİME SÖYLEDİ?
SOL SEÇMENE, YANİ CHP SEÇMENİNE, çünkü CHP seçmeni İnceye oy verecek İnce ikinci tura kalacaktı.

Yani Akşener CHP seçmenine ‘’BANA OY VERİN!’’diye yalvarıyordu.
CHP Seçmeninin oyunu alabilmek adına da, sağa seslenmeyi bıraktı ve CHP seçmenine hitap etmeye başladı,

Mitinglerinde ‘’İZMİR MARŞI ÇALIYORDU!’’

Her mitinginde arkada çok büyük bir Atatürk Resmi oluyor ve sık sık ‘’ATATÜRKÇÜLÜK’’ vurgusu yapıyordu.

Kısacası, Akşener’in miting ve söylemlerini bir hatırla, sol bir söylem göreceksin.
(Bence) Akşener ve İYİ PARTİ, bu sol söylemler ile CHP’e seçmeninden de oy aldı ama (hem seçilme şansı olmadığı için, hem de sol bir söyleme yöneldiği için) Akşener’e ve İYİ PARTİye oy vermeyi düşünen sağ seçmenler (zaman ilerledikçe) Partilerine (AKP ve MHP) geri döndüler.

Eğer, CHP Aday çıkarmasaydı, İnce yerine Akşener’in yıldızı parlayacak, Akşener (CHP’nin kendisine oy vereceğini bildiği için sol söylemler tutturmayacak) sağ seçmene yönelik propaganda yapacak, sağ seçmen de, CHP’den gelecek %25 oy desteği banko olan ve mitinglerle (İnce yerine) yıldızı parlayan Akşener’in kazanma şansının yüksek olduğuna inanacak, güvenecek ve oy verecekti.

Millet Kılıçdaroğlu’ndan öylesine bıktı ki, (Bence) İnce’ nin yerine kim olursa olsun (sen veya ben, Akşener farketmez) birazcık siyaset bilsin yeterdi, toplum bir kurtarıcı arıyordui aynı fırtınayı yaratırdı.
İnce’nin fırtınası sadece sol seçmeni (belki de) %5-10 kararsız sağ seçmeni etkiledi.
Ama, CHP aday çıkarmayıp Akşener’i destekleseydi, onun yaratacağı fırtına sağ seçmeni etkileyecek, hem AKP’yi hem de MHP’yi dağıtacaktı.
Üstelik Akşener ve İYİ PARTİ için, ‘’CHP krikosuyla meclise sokuldu, CHP’ye teşekkür edecekler!’’ yazarak, Akşener ve İYİ PARTİ’yi küçümsemişsin.
Senin o küçümsediğin, Akşener ve İYİ PARTİ’yi engelleyebilmek adına AKP ve MHP kaç tane yasa çıkardı biliyor musun?
Onlar seninle aynı fikirde değillerdi ve Akşener’i kendileri için büyük tehlike görüyorlardı. Haklıydılar da!

Ama onların korktukları gibi olmadı.
CHP Aday çıkardığı anda, Akşener’i Erdoğan’a rakip olmasını engelledi ve Tayyip rahatladı.
CHP Aday çıkarıp, yarış İNCE ile ERDOĞAN arasında geçecek algısı yaratılınca, (başa güreşemeyeceği belli olan) Akşener’in yıldızı gittikçe sönükleşti ve yıldızı sönerek, sağ bir rakip olamayacağı belli olduğu için MHP rahatladı.
Seçim sol aday (İnce) ile sağ aday (Erdoğan) arasında geçeceği anlaşılınca da, sağ oyların bölünmesine gerek kalmadı Erdoğana verildi.



MHP (yalancıktan) AKP’ye posta atarmış gibi yaparak, ‘’Ben AKP’den değilim’’ havası yaratıp, yandaş ve sazan sol basın da ''CUMHUR İTTİFAINDA ÇATLAK!'' manşetleri atınca, MHP'nin AKP'ye yamanmasına kızıp Akşener’e ve İYİ PARTİ’ye oy verecek seçmenlerini MHP’ye geri topladı.

(Rifat Serdar’ın söylediği seçim hileleri de var)


Sen Akşener’in ve İYİ PARTİ’nin söndürüldükten sonra geriye kalan küllerine bakıyorsun ve o zaman küçümsüyorsun.
Bense, Sağ seçmende başlattığı fırtınayı ve dönüşebileceği kasırgayı anlatıyorum.
Bir kez daha söylüyorum ki;
Ama olan oldu, öngörüsüzlüğün ve egoların acısını bizler ve gelecek kuşaklar çekecek.

__________________

Neyse dostum, olan oldu, Çatı aday konusunu yukarıda açıkladım.CHP veya SPden kimse Akşener'e '''Çatı adayımız ol!' demedi.
''Çatı adayı olur musunuz?'' sorusunu İsmail Küçükkaya soruyor.
Üstelik bir kez daha söylüyorum, Akşener ''Çatı adayı olmak istemiyorum!'' diye bile yırtınsa bile,

Aklı başında CHP yönetimi ve İnce,
Bu seçimin çok önemi olduğunu, sol bir adayın seçilemiyeceğini ve Akşener'in önünün kesileceğini bilmeli ve CHP aday çıkarmamalı, İnce aday olmamalıydı.

__________________

Yapma dostum, sen uyanık adamsın.
Bu sözler sağ seçmene söylenmiş, çok doğru sözler.
Kadın sağ seçmene diyor ki;

Ben CHP'nin yandaşı değilim, halk desteği isterim (Hangi halk, sol değil herhalde) CHP'nin desteğiyle ayakta kaldığı, seçime girdiği fazlaca vurgulanırsa sağ seçmen oy vermezzzzzz.
Bu sözlerle sağ seçmene hitabediyor.
Yani ''Ben sol değilim, CHP'nin yandaşı değilim, bana oy verin! diyor.

Böyle demez de ben de CHP gibi solu benmsiyorum artık biz birlikte olduk derse sağ seçmen oy mu verir.


Kaldı ki, tekrar ediyorum.,
Kadın kapris yapsa bile, Kadın aptalca davransa bile;
CHP yönetimi, uçuruma giden bir ülkeyi yolundan çevirebilmek adına,kadın kapris yapıyor diye, ülkenin geleceği ile kumar oynamaya hakkı yoktu, olamazdı da,
NE SÖYLEM YAPILIRSA YAPILSIN CHP ADAY ÇI KAR MA MA LIY DI!

Tartışmamız, insanlıkarayanın tartışmalarına dönmeye başladı dostum, o nedenle fazla uzatmak istemiyorum.

__________________

Bu konuya ekleyebileceğim pek birşey kalmamış ama şunu ilâve etmek İsterim ki; kaybetmiş bir CHP cumhurbaşkanı adayının 81 ilde yeniden miting yapmaya başlayarak gelecek için CHP seçmenine halâ umut dağıtma çabası, AKP sözcüsü Mahir Ünal'ın bile gözlerini yaşartmış olmalı ki ''Muharrem İnce CHP'nin doğal lideridir'' deyivermiş.
Kim bilir belki de İnce'ye oy vermiştir.
Şaka bir yana CHP ve İnce halâ niçin kaybettiklerinin farkında değiller, eğer farkında olsalardı Mahir Ünal'ın bu sözü neden yumurtladığını anlamış olurlardı, ya da tersten okuyayım; Mahir Ünal'ın bu sözü neden yumurtladığını anlayabilselerdi niçin kaybettiklerini de anlamış olacaklardı.

__________________

Sevgili @Rosebud,
Dün gece, (Muhalefetin seçimi kazanabilmesi için) Akşener'in niçin çok önemli olduğunu, Akşener'in seçimi kazanma potansiyeli olduğunu. Bu nedenle de niçin ''CHP'nin aday çıkarmaması gerektiğini uzun uzun anlattım ama @Aristo dostum o kadar uzun tartışmadan sonra tekrar:

yazmış.
Anlaşılan, @Aristo dostumuz bile, (hala) seçimin niçin kaybedildiğini anlamış değil.

Sevgili @Aristo,
(Öncelikle) İnce (cehaletin egemenliğine olarak isimlendirdiğin) SAĞA YENİLMİŞTİR.
(%65'i sağ, %35'i sol olan bir ülkede) Yüz defa daha seçim yapsak, CHP'den (soldan) gelen bir aday olduğu için %51'bulamayıp, yine sağa yenilecektir.

%35 solun, %51'e ulaşabilmesi için sağdan (en az) %10 sağ seçmenin oyunu alması gerekmektedir ki, bu oyu (CHP'nin içinden gelecek veya dışarıda solcu olarak tanınmış) hiç bir sol etiketli aday alamaz.

Sonra da,
Yazmışsın.
Dostum, orta sağdan gelmiş, ılıman sol ile sağ arasında zikzaklar çizen İlhan Kesici ile,
Ciddiyeti ve karizması ile MHP'nin ve dolayısıyla sağ seçmen gözünde önemli bir itibarı olan, bu nedenle de MHP'in Meclis Başkanlığı'na vekalet eden milletvekili olan Akşener'i bir tutman çok yanlış.
İlhan Kesici Erdoğan'ın rakibi olamazdı, hiç bir zaman olamaz. Çünkü, hem sol seçmenin tamamından, hem de, sağ seçmenden yeterli oy alamaz.

MERAL AKŞENER Mİ UMUT? Yazmışsın.
Eğer ''AKŞENER Mİ UMUT?'' yazarak kasdettiğin,
(Akşener sağdan gelen bir aday olduğu için) Akşener kazansa bile, Türkiye'nin; çağdaş, demokratik, Atatürk Devrimleri ve İlkelerine bağlı bir sosyal demokrat bir çizgiye tekrar geri döndürmez, umut ettiğimiz yasal değişiklikleri yapmaz, umut ettiğimiz düzene kavuşamayız.'' diyorsan.
ELBETTE Kİ HAKLISIN, SAĞDAN GELEN BİR SİYASETÇİ OLDUĞU İÇİN SOLDAN GELMİŞ BİR SİYASETÇİ (İnce) KADAR UMDUĞUMUZ (Demokratik) DEĞİŞİMİ YAPMAYA BİLİRDİ.
Ama ERDOĞAN'DAN SA, AKŞENER MİLYON KEZ DAHA TERCİH EDİLİRDİR.

Eğer kasdettiğin, İYİ PARTİ'aldığı %10'u ve , Akşener'in aldığı %7-8 oyu küçümsemekse, (Yani ''Bu kadar düşük oy alan birisi nasıl Cumhurbaşkanlığını kazanacak'' diye söylüyorsan,
Yukarıda, uzuuunnnnn uzuunnnnn, İYİ PARTİ ve Merak Akşener niçin bu kadar düşük oy aldığını anlatmıştım.
Tekrarlayayım (bari de,belki (@Insanlikarayan anlar)
Akşener'in ve İYİ PARTİ'nin oy kapasitesi %15-20 lerdeydi. CHP (İnce'yi) aday çıkarınca Akşener'in seçilme şansı kalmadı, İNCE & ERDOĞAN arası seçime dönen SAĞ-SOL seçiminde, Akşener'e oy vermeyi düşünen sağ seçmen, hem Akşener'in seçilme şansı kalmadığı için, hem de Seçim SAĞ ile SOL arası bir yapıya döndüğü için İYİ PARTİ ve Akşener (tahminen %20'lerden hızla baraj altına düştü.

EVET CHP ADAY ÇIKARMASAYDI,AKŞENER CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN EN BÜYÜK FAVORİYDİ

%25 kadar CHP oyu + %20 kadar İYİ PARTİ oyu, %5.1 kadar da KARARSIZ SEÇMEN veya HDP oyu geldi mi? %50.1'i aşıyordu.
Burda tek kaygı ''HDP, Akşener'e oy verir mi?' kaygısı olurdu, ama senin paylaştığın ankette bile:

HDP Seçmeninin %4'ü seçimden önce Akşener'e oy verebileceğini söylediği görünüyor.
HDP'nin daha sonra açıkladığı ''HANGİ MUHALİF ADAY İKİNCİ TURA KALIRSA ONA OY VERECEĞİZ!'' sözüne göre de HDP'nin %10'u Akşener'e oy vereceği varsayılabilir.
%25 CHP oyu+ %20 İYİ PARTİ oyu+ %10'da HDP oyu olunca %55'i bulurdu.
kaldı ki HDP seçmeninin tamamının oy vermesine gerek yoktu %5-6'sı verse yetiyordu.

Sen, ''İnce aday olmasaydı da, Akşener %20'leri bulamazdı, yine %9-10'larda kalırdı.'' diyebilirsin. Ne ben %20 oy alabileceğini, ne de sen %9-10'larda kalacağına garanti verebilirsin.

:
%35 KADAR SOL OYUN , %50'Yİ GEÇEBİLMESİ İÇİN %15 SAĞ OYA GEREKSİNİM VARDIR.
BU %15 SAĞ OYUN HİÇ BİR SOL ADAY ALAMAZ.
AMA MERAL AKŞENER'İN %15 SAĞ OYU ALABİLME POTANSİYELİ, VARDI, (şimdilerde popülitesi kaybolduğu için) %10'larda oluşuna bakarak seçilemezdi diye düşünme;

Şöyle düşün,
Cumhurbaşkanlığı seçiminde:
İNCE: %30
AKŞENER:%7 oy almış.

İNCE ADAY OLMASA, AKŞENER, İnce'nin aldığı %30'u da alır ve 7+30=%37'ye ulaşır mıydı?
Bence alırdı, İnce'ye oy veren (sol ve kararsız sağ) seçmen Akşener'e de oy verirdi.
(Peki) AKŞENER ADAY OLMASA, İNCE, Akşener'in aldığı %7 oyu alıp, 30+7=%37'ye ulaşabilir miydi?
Bence mümkün değildi, çünkü Akşener'in oylarının büyük kısmı milliyetçi ve ülkücü kesimden gelen oylar vardı ve İnce yerine Erdoğana oy vermeyi veya oy kullanmamayı tercih ederlerdi.
[CENTER](Eğer ben haklıysam)O zaman ikisinden birisinin seçime katılmaması durumunda;[/CENTER]
İNCE'NİN= (Banko)%30+2 veya 3= (en fazla) %33
AKŞENER'İN İSE= (Banko) %7+%30= %37 oyu vardı ki bu saydığım yüzdeler Akşener'in CHP aday çıkardığı için (seçilemeyeceği belli olduktan sonraki) düşmüş yüzdelerdir..
Geçmiş seçimde de, gelebilecek seçimlerde de, (eğer ikisinden birisi çekilir ve diğerini destekler tek (ortak) aday ile seçime katılırlarsa (her ne kadar yıpramış olursa olsun) Akşener'in seçilme şansı, İnce'den (veya başka bir sol adaydan her zaman) daha yüksektir.

__________________

Yılmaz Özdil'e katılmıyorum, CHP İyi partiyi seçime soktu, AKP'nin planını bozdu, ardından 4 parti AKP'ye karşı ittifak kurdu, Kılıçdaroğlu kendsinin Cumhurbaşkanı adayı olması gerekirken Atatürkçü ve gerçek CHP'li olan Muharrem İnce'yi aday gösterdi,

Bütün bunlar yapılması gereken şeylerdi, bu seçimde muhalefet partiler üzerlerine düşen görevleri fazlasıyla yaptılar, tek hataları karşılarındaki AKP ve MHP'nin her halükarda şeytanın bile aklına gelmeyecek bir hile ile seçimi kazanacağı idi. Bu planı çözemediler ve etkisiz hale getiremediler.

Anlamisam,


Memleket Alevler icinde, Imla sartlarina baltayi vurmaktasiniz!.


Konuya geri gelirsek, herkes kendine düsen ödevi yapmis olsaydi, AKP ve Fasizan yönetimi yeniden yenemezdi!.


Burada yeniden Demokrasiye inanip, geri kalan Partileri Kandamarina CHP baglamasaydi, Baraji gecebileceklerinden süpheliydim!.


Meral´in en önemli görevi, Serefi ve Namusu zedelenmisleri etrafinda toplayip, MHP´yi Mezara gömmekti!.


Basara bildimi?.




HDP´nin görevi, Soydaslarini AKP´den kurtarmakti!.


Burada Fasizan yönetimin Manipulationu altinda kalan, anca bu kadar basarisinla yeniden büyük bir galibiyet sagladi!.


HDP´nin baraji gecmesinin ne kadar önemli oldugunu, yakinda daha iyi farkina varicagiz!.


Tabiki gözlerimizi onlardan yeniden cevirmememiz lazim, PKK´dan kendilerini her anlamda kopmalarini desteklememiz lazim!.


Bu Fasistlere karsi, anca beraber karsi gelebiliriz!.


Trakyadan, Agri´ya kadar, Samsundan, Mersine kadar, bir bütün oldugumuzu, en son Kahpeye, "Dis mihraklara kadar" Gögsümüzü kabartarak göstermemiz lazim!.




Muharrem Ince, bu secimlerde ortaya koydugu performansinla, Depressiona kapilmis BIR MILLETE, bir birilerine ne kadar Muhtac oldugunu göstermis durumda!.


Bunun burada bitmemesini, basarisinin devamini, 81´ilin davetlisi olarak, Sancagimizi yükseklere cikarmasini bekleriz!.


CHP icinde cikabilecek kavgadan, anca Fasist birileri kazana bilir!.


Bu simdiki basarimizi, kendi Bogazimizda dügümlemememiz lazim, birlik ve beraberligimizi göklere kadar haykirmamiz lazim!.


Namusunu ve Serefini satanlarin Kölesi degil, bunlara haddini bildiren "BIR MILLET OLARAK" basarimizi sürdürmemiz lazim!.


Hayir, bu Maglubiliyeti, kabül etmiyorum!.


Secimlerde, Sahtekarliga karsi, elde edilen bilgilere göre, Serefli Dogu Anadolunun istedigi yoluda aydinlikta görmüs olduk!.


Haydi -Kemal-, haydi -Ince-. verin surda el ele!.


Cumhuriyetin Ellere ihtiyaci var, bu eller olmasaydi, cay bile topliyamiyacakti kahpeler!.

__________________
Ne Mutlu Türk'üm Diyebilene!.