Demiştim değil mi? Bu tarifi burada görür görmez sarıldım telefona ve en iç parçalayıcı sesimle "Annemmmmmm, nasılsın?" dedim. Hemen "iyiyim oğlum, ne istiyorsun?" dedi. Direkt mevzuya girmesine bayılıyorum bu hatunun, birileri gibi yerlerde süründürmüyor hiç. Mevzuya girmemle yola çıkmam bir oldu ama annem diye demiyorum eline çok hızlıdır. Ben kapıyı çalıp içeri girene kadar yoğurma işini bitirmişti. Ben "neden beklemedin, her aşamasını fotoğraflamak istiyordum" deyince kaşıyla gözüyle babamı işaret etti ve fısıltıyla "Ben yoğurmaya başlar başlamaz kedi gibi mutfaktan ayrılmıyor, görmüyor musun sabırsızlığını" dedi. Mecburen hak verdim babamın da tersi pistir küçücük oğlu gibi. Önce pişmemiş halini resimledim. Bu arada malzeme listesini saydırdım Büyük şef Banemin'inin en büyük şefine. Lale'nin verdiği listeye ek olarak biber salçası ve kimyon da koymuş içine ve yoğurulma aşamasının önemli olduğunu bulguru aynı çiğ köftede olduğu gibi öldürmek gerektiğini söyledi. Hiçte katil tipi yoktur anamın ama demek onunda içinde gizli bir cani varmış. Heee!.. tarifte yumurtalı verilmiş ama bunu yumurtasız da yapabiliyoruz. Çiysi çiysi kokmasın diye ben yumurtasız istedim. (Real kişisine kıyağımdır. Fotolara bakarken burnunu tutmak zorunda kalmasın diye) Tamam biliyorum ilgisiz ama bu tadın ağzımla buluştuğu anı da görüntüledim. İlk mesajdaki "görürsün sen!.." tehditimi unutmamış ve görünmesini istemiştim ne yapayım? Valla aklıma düşüren Lale'ye, beni kırmadan yapan anneme ve sizin için bunları fotoğraflayıp afiyetle yiyen bana teşekkür ederim.