Tekil Mesaj gösterimi
Eski 23.07.2012, 15:18   #2
Çevrimdışı
Sevda
Dönersen Islık Çal..

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Pavli Panayırı | Yaşayan En Büyük Panayır


Pehlivanköy sonbahar panayırı, Trakya' da Çatalca düzenlenen panayırla birlikte, son kalan iki panayırdan en büyüğüdür. Panayırın kendine has bir özelliği de, şimdiye kadar daima Eylül ayının 18' inde başlayıp 5 gün sürmesidir.






Tren yolunun hemen karşısındaki, Ergene nehri kıyısındaki alabildiğine geniş düzlükte kuruluyor panayır.
Panayır her ne kadar Romanlar' ın baskın tekelinde gibi düşünülse de, aslında durum pek de böyle değildir. Romanlar genellikle lunapark bölümünde, kendilerine has eğlence anlayışlarıyla panayırın eğlence ayağını diri tutuyorlar. Kendilerine has, artık kanıksanan jargonlarıyla bu işi en iyi de onların yaptığı şüphe götürmez bir gerçek.






Yaşı bir hayli ileri olanları da fırdöndü zincirli salıncaklarda, ruhunu emanet ederek cesaretle bindiği gondollarda, muzipçe diğerlerinin araçlarına bindirmek için orta yerde deli gibi dolaşan çarpışan otolarda görmek mümkün. İki kişinin karşılıklı ayakta durarak hızlandırdıkları, küçük gondol tarzı nostaljik salıncaklarda köylü kadınların korku dolu şen kahkahalarını ve basma kumaştan şalvarlarının rüzgara karışan uğultusunu duyarsınız.





Kadınlar en çok bunları tercih ediyorken, erkeklerin durumları biraz karışık. Tahrikkar sözlerle ortalığı ateşleyen, süsü püsü makyajı yerinde bir Roman kızının koruduğu kalenin önünde biriken erkekler size ne dediğimizi anlatacaktır. Bir kadının koruduğu kaleye gol atmak için, bilinçaltına kodlanmış onulmaz bir ispat peşindeki erkekler, her zamanda beklenen başarıyı (!) gösteremiyorlar.




İşte o an, Roman kızının ortalığı daha da ateşleyen alaycı sözleri, herkesi kahkahaya boğacak, golü atamayanın yüzünü kızartacak, fakat bir başkasının iştahını kabartacaktır. Hoş, parasını ödedikten sonra golü kim atmış kim atamamış bir önemi yoktur kaleci kız için ya...






Tren yolunun karşısında, ellerinde çitledikleri gündöndüleriyle orta yaş üzeri Pomak kadınları, yöreye has feracelerinin ya da çemberinin ucuyla yüzlerinin çene kısımlarını mahçup utangaç bir edayla kapatıp, panayırı arzı endam eden iri gözlü, etine dolgun, makyajı yerinde Roman kadınlarını, kendilerini kemiren bir şüpheden alıkoyamayarak izlerler.









Kendilerinden emin, kalabalığı umursamayan, yere sağlam basan adımla arada şen kahkahalar savurarak dolaşır Roman kadınları. Bilirler ki bütün gözler onlardadır. Son yıllarda panayırı çokça ziyaret eden fotoğraf tutkunlarına, bir artiz (!) edasıyla en cakalı fotoğrafı vermek için birbiriyle yarışanlar da bir o kadar fazladır.








Lunaparkta ne ararsan bulabilirsin. Oyun aletlerindeki kuyrukların haddi hesabı yoktur. Ama panayır lunaparktan ibaret değildir. Aksine lunapark küçük bir kısmıdır Pavli' nin.








Dedik ya eski söyleyişiyle "Sonbahar hayvan ve emtia panayırı" diye... Panayırın açılış günü sembolik olarak satılan hayvanı muhtemelen ilçenin resmi kuruluşlarından biri veya Pehlivanköy' ün önde gelenlerinden bir kişi alır. Bunun yanısıra çayırın bir köşesinde etrafı çevrelenmiş alanda, danasını, ineğini, kuzularını civar köylerden getirimiş kişilere raslayabilirsiniz. Hayvanların bazıları gerçekten satılmak üzere buraya getirilmiştir.
Üzerleri tentelerle örtülmüş standlarda iğneden ipliğe, gerekliden gereksize ne varsa herşeyi bulabilirsiniz. Yöreye özgü basma helvaların olduğu standlar çok renklidir.Çocukların dillerini damaklarını kiraz gibi boyayan horoz şekerlerinden elma şekerine kadar renk renk şekerlemeler, Osmanlı macunları, başka başka helvalar dizili tezgahlar iştah kabartır. Tazecik süt mısırları közlenen, kaynayan tezgahların başı da hep kalabalıktır.






Civar ilçe ve köylerin meşhur yemeklerini tadabileceğiniz, içine birkaç plastik masa atılmış standların buhur buhur kokusu sizi nerede olsanız çeker. Trakya' nın her yerde aranan et ürünlerinin bir kimliğe bürnmüş tüm lezzetlerini bir başka standda bulabilirsiniz.

Trakyalı köylü erkeklerle özdeş "Ecevit kasketini" başlarında yan çevirmiş yaşı ilerlemiş ama ruhları hep genç kalan ve yüzleri yılların mihnetinden bıçak yarası gibi çizgiler taşıyan zamanın tanığı ihtiyarcıklar, gırnatacılardan istekte bulunurken diri bir özlemle geldikleri toprakları yad ederler.













Buraya mal satmak için gelen esnafın çeşitliliği bir yana, geldikleri yerler de çeşitlidir. Hepsi Trakya' lı değil. Anadolu' nun çeşitli illerinden gelip, Pavli' yi sabırsızlıkla beklediklerini söyleyenler var içlerinde. Balıkesirden, Çanakkale' den, Manisa' dan, İzmit' ten gelenler var.
Panayır alanını, daha panayır kurulurken civar köylerden traktörleriyle gelenlerin römorkları çevreliyor. Saymaya kalksanız bir yerde sıkılıp bırakacağınız kadar çok römork dizili panayır alanının etrafında. Öyle ki günler öncesinden buraya gelip en güzel yerden "yer tutan" bu römorklar, panayır boyunca burada kalıyor. Üzerlerine gerdikleri tentelerin altına yastığını yorganını serenler ise, yan römorkta yatan tanıdıklarıyla sohbet ede ede bir Pavli gecesine daha yorgun gözlerini yumuyorlar.





Yaşı 100' ü bulan Pavli panayırı, bu yıl da yıldızlı bir Trakya göğüne şen kahkahaları uçurmak üzere misafirlerini bekliyor.

  Alıntı ile Cevapla
16 Üyemiz Sevda'in Mesajına Teşekkür Etti.