Tekil Mesaj gösterimi
Eski 03.01.2010, 14:06   #2
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Divriği Ulu Camii ve Daruşşifası - Sivas

Divriği Ulu Camisi ve Şifahanesi




Tarihi en az bilinen beyliklerden biri olan Mengücükoğulları dönemi yapısıdır. Cami, şifahane ve türbeyi tek bir yapıda bütünleştiren bir erken dönem külliyesidir. Yapılar, birbirlerinden bağımsız tipolojileriyle tek bir kompozisyon içinde erimeden, yan yana getirilmişlerdir.



Divriği Ulu Camii ve Şifahanesi, yapıldığı dönem açısından istisna oluşturan bezeme özellikleriyle dikkat çeker. Özellikle portalleri, 13. yüzyıl sonunda bile rastlanmayan coşkun, barok karakterleriyle birer başyapıt olarak nitelenmektedirler




Cami

16. yüzyıl başındaki büyük depremde batı bölümü bütünüyle yıkılıp yeniden yapılmıştır. Anadolu Selçuklu cami tipolojisinin en görkemli örneğidir. Kıble duvarına dik uzanan beş sahınlı bir plan şemasına sahiptir. Orta sahın daha geniştir. Beşer bölümlü olan sahınlar, 16 sütun üzerine oturan değişik tipte tonoz ve kubbelerle örtülüdür. Mihrap önü kubbesi, döneminin bazı camilerinde olduğu gibi burada da görülür.



Mihrap önü açıklığını izleyen tonoz örtülü ikinci açıklık adeta bir eyvan gibidir. Bunun ardından aydınlık feneri ile mukarnaslı bir kubbe, ağır bir nervürlü tonozla süslenmiş bir giriş öncesi açıklığı gelir. Orta sahın ve yan sahınlardaki bütün açıklıklar farklı bezemeli tonozlarla süslenmiştir. Son derece hareketli bir iç mekân düzeni yaratılmıştır.



Şifahane

Anıtsal bir yapı olmasına karşın camiye oranla çok daha yalındır. Yapı tipi olarak kubbeli medreseler grubuna giren şifahane, ortada dört sütun üzerine üç paralel tonozla örtülü geniş orta mekân ve biri girişte olmak üzere, değişik yıldızlı tonozlarla örtülü dört eyvandan oluşmaktadır.

Ortaçağ medrese tipolojisinde özel bir yere sahiptir. Üç eyvanlı ve revaklı açık medrese planının, avlusu örtülü bir örneği görünümündedir. Dönemin medrese-şifahane yapıları içinde, ana eyvan dışında ikinci katı ayrıntılı olarak kullanan birkaç yapıdan biridir. Üst katın hangi amaçla kullanıldığı kesin olarak anlaşılmamakla birlikte öğrencilere ayrılmış olduğu tahmin edilmektedir.



Türbe

Yapının kurucusu Ahmed Şah ve ailesinin türbesi, o dönemde alışılageldiği üzere ana eyvanın kuzeydoğusundaki odada tasarlanmıştır. Kare bir taban oluşturularak tromplar üzerinde sekizgen bir tambur üzerinde prizmatik bir külahla örtülmüştür.


Sırası ile kapılar
1 – Kuzey Taç Kapısı
2 – Batı Taç Kapısı
3 – Darüşiffa’nın Kapısı
4 – Kuzey Taç kapısı






Bezeme Özellikleri

Divriği Ulu Camii ve Şifahanesi'nin bezeme programı Türk ve İslam sanatı tarihinde çok özel bir yere sahiptir. Bu ünik bezeme programı, taş işçiliğinin kusursuzluğu ve simgesel, ikonografik içeriği ile olağanüstüdür. Kuzey Taçkapısı (Barok kapı) kapıyı dev bir çelenk gibi saran, alışılmamış figürlerle kozmik ağaç kavramını simgelemektedir. Heykelsi yüksek rölyef teknikle işlenmiştir.





Şifahane Kapısı (Gotik Kapı), tamamlanmamış olsa da aynı kusursuz işçilik burada da kendini gösterir. Tasarım ve bezeme anlayışı açısından İslam mimarisinde benzeri yoktur.

Batı Taçkapısı, bütünüyle geometrik bir düzenleme içerir. Çift başlı kartal, tek yırtıcı kuş kabartmaları üsluplaşmanın olağanüstü başarılı örnekleridir.

  Alıntı ile Cevapla
11 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.