30.11.2010, 00:45 | #11 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Yeşilin Ortasına Kurulan Şehir: Bursa (Prusa)
Bugün, sanayi tesislerinin sayısı ve kurulu güç kapasitesi miktarı itibariyle, "Türkiye’nin Sanayi Üssü" durumunda olan Bursa’dan, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) kanalıyla gerçekleşen ihracatta, sanayi ürünlerinin payı % 93,95 seviyesindedir. Başta tekstil, otomotiv, makine, gıda ve deri sanayi olmak üzere, pek çok imalat sektörü, Bursa’nın sanayi ve ticaret hayatında önemli etkinlikler meydana getirmektedir. Bursa ekonomisinin bu etkin güce kavuşmasında, Bursa’daki organize sanayi bölgelerinin çok büyük rolü bulunmaktadır. İki bin yılı aşan zengin bir geçmişi bulunan ve daha o tarihlerde sahip olduğu değerlerle, ülkemizin bugünkü ekonomik etkinliğine ağırlığını koymaya namzet bulunan Bursa, özellikle Cumhuriyet döneminden itibaren yaratmış olduğu ekonomik potansiyel ile Türkiye ekonomisinin en önemli itici güçlerinden birini teşkil etmiştir. 1941 yılında kurulan Havluculuk Kooperatifi makinenin çıkmasıyla duraklayan havlu el tezgâhlarını korumuş ve mazisi çok eski olan bu sanatı yeniden canlandırmıştır. Aynı dönemlerde ahşap iskelet üzerine sac kaplanması şekliyle karoseri, sanayide ağırlığını ortaya koymuştur. İlk zamanlarda tekstil endüstrisine yönelik olarak başlayan makine sanayinin, zamanla ağaç işleyen makinelerin, elektrik ve zirai makinelerin de büyük bir gelişme göstermesiyle, Bursa’daki sanayinin, çok önemli bir endüstri dalını oluşturmuştur. Bütün bunlar yanında Bursa’da el sanatları da çok zengin bir maziye sahiptir. Bursa’nın bugünkü ekonomik yapısı içerisinde, ülke ekonomisini temsil eder mahiyetteki temel sektörlerin başında tekstil gelmektedir. Tekstil sektörü geçmişten günümüze, Bursa’nın geleneksel endüstri dokusunda, odak sayılabilecek bir görünüm sergilemektedir. Türkiye’de kurulan 11 adet sentetik iplik fabrikasının 8’i, Bursa’da bulunmaktadır. Ayrıca dünyada bu kadar iplik fabrikasının bir arada bulunduğu tek bölge Bursa’dır. Tekstil sektörü yapısal bakımdan Bursa’da ihracatın omurgasını oluşturmaktadır. Bursa’da diğer önemli sanayi dalları, otomobil ve muhtelif yedek parça üretimini içine alan otomotiv endüstrisidir. Bugün Bursa’mızda iki adedi binek tipi otomobil, bir adet minibüs, az sayıda kamyonet ve de otobüs üretiminin gerçekleştirildiği 4 adet otomobil üretim fabrikası mevcuttur. Bursa’da motorlu kara taşıtları için çok sayıda parça ve aksesuar imalatı yapılmaktadır. Bursa da imalat sanayi içerisinde, gerek üretim çeşitleri, gerekse üretim miktarları açısından en geniş faaliyet alanına sahip sektör budur. Bursa’da sanayiye yön veren bir başka önemli sektör de, makine imalat sanayi’dir. Makine sanayisinde faaliyette bulunan kuruluşların çoğu, döküm ameliyesinden, nihai kullanım safhasına kadar geniş bir işlem sürecine sahip bulunmaktadır. Yine Bursa sanayisi açısından özel önem taşıyan bir başka sektör, gıda endüstrisidir. Bursa’da gıda endüstrisine ilişkin olarak hemen her dalda faaliyet gösteren firmalar mevcuttur. Bursa’nın, Bizans ve daha sonra Osmanlı dönemlerinde ipek ipliği üretimine dayalı ekonomik kimliği, 19. yüzyılın sonlarına değin sürmüş; Bursa’da ipekçilik en önemli sanayi kolu olma özelliğini korumuştur. Üretilen doğal ipek, yurtdışına satılmıştır. 20. yüzyılın başlarında ve Cumhuriyet´in ilk yıllarında, ilk makineli ipek ipliği ve dokuma fabrikaları kurulmuştur. Hemen tümüyle dokuma, bir ölçüde de gıda sanayinde uzmanlaşan Bursa ekonomisini nasıl atılımı ise, 60’ların ortalarından başlayarak gerçekleşmiştir. Kimya dalında sentetik iplik üreten fabrikalar, taşıt araçları dalında otomobil fabrikaları ve otomotiv yan sanayi, gıda dalında konserve ve meyve suyu fabrikaları, dokuma dalında tam entegre modern fabrikalar kurulmuş ve Bursa 70’lerin sonuna değin hızla gelişmiştir. Bursa tekstil sanayinde, iplik hammaddesinden konfeksiyon üretimine kadar çok geniş bir ürün yelpazesi, bu sektörün kapsamına girmektedir. Tekstil sektöründe faaliyet gösteren yaklaşık 8000 işyeri vardır. Bursa’da diğer önemli sanayi dalları, otomobil ve çeşitli yedek parça üretimini içeren otomotiv endüstrisidir. Bugün Bursa´da iki adedi binek tipi otomobil, bir adedi de minibüs, az sayıda kamyonet üretiminin gerçekleştirildiği üç adet otomobil fabrikası mevcuttur. Otomobil Sanayicileri Derneğinin verilerine göre bu üç fabrikada 2004 yılı itibariyle Türkiye’nin toplam binek otomobil üretiminin yaklaşık % 60’ı toplam minibüs üretiminin %5,29’u, toplam midibüs üretiminin ise %38’i yapılmıştır.
İstanbul’dan sonra en hareketli çarşı merkezlerinin yer aldığı Bursa’da ticaret potansiyeli özellikle 2008 yılı Mayıs ayında İngiltere Kraliçesi’nin Bursa’yı ziyareti sonrasında artmıştır. Tarihi Koza Hanı’nı ziyaret eden Kraliçe II. Elizabeth’in satın aldığı desendeki ipek kumaşları adeta yok satıyor. İngiltere Kraliçesi’nin esirdiği rüzgar, Bursa’nın ticari hayatında hala hissedilmeye devam etmektedir. Yalnız Koza Han’da değil, Bursa panelinde satışlarda ve ihracat taleplerinde bir hareketlik yaşanmasına sebep olmuştur. Bugün Bursa’da ve Türkiye’de marka haline gelmiş; Bosch, Oyak Reno, Tofaş, ağzımızın tadı Mado Dondurmaları, Dünyanın 5. Avrupa’nın 3. büyük lojistik Firması Bursa Birlik, çeliğin Bursa’daki simgesi Çemtaş, Türk sanayinin 55 yıllık dev kuruluşu Zorlu Holding, dünyanın en prestijli otomotiv ve havacılık araçlarına parça üreten Coşkunöz Holding, Metal saç işleme ve özellikle tekstil makineleri üretiminde bir marka olan Durmazlar Makine, Bursa’nın değişmeyen lezzetlerinden Durak Muhallebicisi, Hayat Lokantası, Abidin Usta, Çiçek Izgara, Bursa Kebapçısı, Yıllardır evimizin her köşesinde yer alan Taç İplik, Türkiye’nin ilk yerli körük üreticisi Aktaş Grup, Otomotiv saç şekillendirmede Türkiye’nin lider Firması Beyçelik, Türkiye’nin harcını karan Bursa Beton, Sütaş, Uludağ Maden Suyu, Erikli Su, Çelik Palas gibi Türk ekonomisine, sosyal hayatına yön veren onlarca Firma bulunmaktadır. Özellikle “havlu” ve “bornoz” denince akla gelen Özdilek markasının temelleri 1967 yılında Ulu Cami ile Orhan Cami arasında belediyeye ait 20 metrekarelik kiralık bir dükkânda atıldı. 1971’de Kepezler Han’da, 5 personelle birlikte 2 adet kiralık dokuma tezgâhı ile havlu üretimine başlandı. 1979’da Kapalıçarşı’daki mağazasıyla perakendecilik ve mağazacılık sektörüne adım atıldı. Bugün Türkiye’nin en büyük 500 firması arasında yer alan Özdilek, yılda 9.000 tonluk üretim hacmi 3.860 personeli, 37 milyon USD ihracat hacmi, 150 milyon USD cirosu ile Türkiye’de havlu sektörünün en büyük kurumudur. Dünya pazarına bakıldığında, Özdilek ilk 10 kuruluş arasında yer almaktadır.
Tofaş, bugün, Türk Otomotiv Sektörü’nün olduğu kadar, Türkiye ekonomisinin de lokomotif kuruluşlarından biri olma özelliğini korumakta. Hem iç pazar, hem de dünyanın birçok ülkesi için üretim yapmaktadır. Fabrikada 12 Şubat 1971 tarihinde ilk seri üretime başlandı. Kuruluşunda 124 modeli ile seri üretime başlayan Tofaş, 131 serisi ve daha sonra Fiat Auto ile aynı anda olmak üzere Tempra üretimine geçti. Bu modelleri sırasıyla Tipo ve Uno izledi. Tofaş halen Palio, Albea, Marea ve Doblò modellerini üretiyor. Başlangıçta yaklaşık 1.000 kişi olan işçi, teknisyen ve mühendis sayısı da artan kapasiteyle birlikte bugün 5.000´e yaklaştı. Bursa’da bulunan ve su sektörünün en büyük ve modern tesisi olan Erikli’nin temelleri 1965 yılında Nihat Aslanoba tarafından atılır. Şirket ilk yıllarında 0,30lt. dönüşümlü cam şişe ve 12lt. galvanizli damacana dolumu yaparak su dağıtımı yapar. Erikli Grubu, takip eden yıllarda, ulusal su pazarında değişen tüketim trendlerine uygun olarak dönüşümsüz pvc/pet ambalajlarda su dağıtımı gerçekleştiriliyor. Kebapta Eski Bir Lezzet: Uludağ Kebapçısı
Türkiye'nin İlk Otobüs Firması: Kamil Koç 1902’de Pazaryeri’nde doğan Kâmil Koç, taşımacılık mesleğine adımını 1923’te Pazarcık- Bursa arasında manda arabasıyla yük taşıyarak atmıştır. 1926’da ise ehliyet alıp ufak arabalarla Bursa-Karaköy tren istasyonu arasında yolcu taşımaya başlamıştır. Böylece ilk şehirlerarası taşımacılık da başlatılmıştı. 1928 yılına gelindiğinde kendisine ait üç araçla taşımacılık işini sürdürmüştür. Koç, 1933’te yerli kasa Chevrolet, Dodge, Overland marka 5 arabanın katılımıyla Bursa-Ankara arasında ülkemizdeki ilk şehirlerarası yolcu taşımacılığını başlatır. 1949 yılında dört Mercedes Benz otobüs alarak Bursa-İstanbul arası yolcu taşımacılığına başlar. Bugüne gelindiğinde ise 325 otobüsten oluşan dev filosu, 150 terminali ve 3 bin çalışanı ile sektörün en önemli firmaları arasında yer alan Kamil Koç, yılda 4 milyon 500 binin üzerinde yolcuya hizmet vermektedir. Cumhuriyet ile yaşıt olan Kamil Koç otobüsleri her gün dünyayı yedi kez dolanmaktadır. |
02.12.2010, 01:54 | #12 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Yeşilin Ortasına Kurulan Şehir: Bursa (Prusa)
Kültür Sanat Şehri Bursa
Nahit Kayabaşı’nın tespitiyle “bir araştırmaya göre taşranın ilk sinema salonu 1909’da İzmir’de açılıyor. Sonraları Ankara ve Bursa gelmekte…” Yine aynı tespite göre “yanlış değilse Bursa’da ilk sinema 1920’lerde, Cumhuriyet’in ilanından bir iki yıl sonra açılmış: Adı Muallimler Birliği Sineması”…
1921 Gemlik doğumlu, Bursa ve Sinema sevdalısı Murat Akgün, Bursa’nın Muallimler Birliği Sinema Salonu’ndan sonra, ikinci açılan sineması olan Şafak Sineması anılarını Nahit Kayabaşı’ya şöyle anlatıyor: Neden sonra 1930 yılların başında ya da 1929 yılının sonlarında Bursa’da Milli Sinema adıyla üçüncü salon açılmış. Bu salonun açılmasıyla Şafak Sineması’nın film oynatmayı bıraktığı bunun yerine ‘Tuluat Kumpanyaları’ adıyla eğlenceli müzikal tiyatro gösterilerine yöneldiği görülmekte. Bursa’nın üçüncü salonu Milli Sinema, “bugünkü İskender Kebapçısı’nın bulunduğu yerin yanında idi. Ünlü caddede… Yanılmıyorsam 1929 yahut 1930’da açıldı. 31, 32, 33 seneleri parlak devriydi. Çok güzel, içi dışı modern bir sinemaydı. Girişi falan gayet temiz, özenliydi. Merdivenlerden inilir, geniş kapılardan geçilirdi. Çok kaliteli filmler oynatılırdı. Bursa’nın kalburüstü kişileri ailece gelirdi buraya. Şafak Sineması, film oynatmayı bırakıp tuluata önünce Milli Sinema’nın değeri yükselmiş, herkes oraya gitmeye başlamıştı…” Locaları ve balkonu olan Milli Sinema “dışarıdan bakıldığında tek katlı yapı görünürdü. Yanında evler vardı. Evlerin arasından girilirdi. Merdivenlerden aşağı inilir, sağ tarafa dönülür, salona geçilirdi. Salonun üstünde balkon bulunurdu.”Ahşap bir bina olan Milli Sinema’nın bulunduğu yer vaktiyle tütün deposuymuş. 1867’de yapılan idari düzenleme sonucu dört ayrı vilayete bölünen Anadolu’nun “Hüdavendigâr Eyaleti” adıyla dört eyaletinden biri olan Bursa, Anadolu topraklarında Erzurum’un ardından matbaaya sahip olan ikinci vilayettir. 1866’da Erzurum’da kurulan “vilayet matbaası”nın ikincisi iki yıl sonra 1868 sonlarında Bursa’da kurularak faaliyete geçtiği görülür. İlk Türk gazetesi olan “Takvim-i Vakayi,” Sultan II. Mahmut’un buyruğu üzerine 1831 yılında yayıma başladı. Bunu 1848 yılındaki “Ceride-i havadis” izledi. “Ceride-i Havadis” yarı resmi bir gazete görünümündeydi. Gazeteyi bir İngiliz çıkarmıştı. 1861 yılında da, bir Türk olan Agah Efendi tarafından ilk özel gazete “Tercüman-ı Ahval” çıkarılmıştı. 1862 yılında da Şinasi, “Tasvir-i Efkâr”ı çıkarmaya başladı. Türkiye'de ilk fikir gazetesi ise, 1872 yılında yayıma başlayan "Hürriyet" gazetesi olmuştu. Bursa’da yayınlanan ilk gazete, Hüdavendigar Gazetesi yarı resmi gazete olup, 8 Şubat 1869 tarihinde yayıma başlamıştır.
Araştırmacı gazeteci Yılmaz Akkılıç’ın derlediği bilgilere göre “ 'Matbaa-i Vilâyet’ adı verilen bu ilk basımevi, devlet eliyle kurulmuş bir işletmeydi. İlk yöneticiliğine müderris Saip Efendi getirilmişti. Sonraki yıllarda Mustafa Efendi ve 1872-1898 yılları arasında da Bursa’nın yetiştirdiği ilk tiyatro yazarlarımızdan Ferâizcizâde Mehmet Şakir Efendi, basımevinin yönetiminde bulundular. Daha sonra, 1897´de, II. Abdülhamit hışmına uğrayarak Bursa’ya sürgün edilen tanınmış ozan, edebiyatçı ve siyaset adamı Süleyman Nazif, aynı zamanda Matbaa-i Vilâyet’in sorumluluğunu da üstlendi ve bu görevini 1908 Devrimi’nden sonra Diyarbakır´a vali olarak atanıncaya değin sürdürdü”. İlk basımevimin kuruluşunda olduğu gibi, ilk gazete de devlet eliyle çıkarıldı. Dolayısıyla bu ilk gazete olan “Hüdavendigâr”, vilayetin resmi yayın organıydı. Nitekim gazetenin 8 Şubat 1869 tarihli ilk sayısındaki “Mukaddime” başlıklı başyazıda; “Padişah Hazretlerinin yüce izinleriyle gerekli ve uygun bulunması” üzerine çıkarılmakta olduğu belirtilmekteydi. Bursa’nın bu ilk gazetesi dört sayfa ve 50X25 santimetre boyutlarındaydı. Haftada iki kez, çarşamba ve cumartesi günleri yayımlanmaktaydı. Yıllık abone bedeli 100 kuruş, altı aylık ı50 kuruş, bir sayısı ise 20 para (yarım kuruş)idi.
Bursa’da gazetecilik ve yayıncılık alanında Ferâizcizâde gibi bir başka ilginç kişilik de, Murat Emiri Efendi’dir. 1850’de Tırnova’da doğan ve daha sonra Bursa’ya göç eden Murat Emiri, 1883’te Bursa’nın üçüncü -ve ikinci özel- basımevini kurarak yayıncılığa başlamıştı. Bu basımevinde “Hüdavendigâr Gazetesi”nden yirmi bir yıl sonra 18 Ekim 1890’dan itibaren Bursa’nın ilk özel gazetesi olan “Bursa” basılarak yayımlanmaya başlandı. Murat Emiri, bir süre sonra basımevinde “Sanayi” adlı bir risale ile “Fevâid” adlı bir dergi de basarak yayımlayacaktır. Bursa'da basın-yayın yaşamının başlayışından,"Sivas Kongresi" kararlarının uygulamaya konulduğu Ekim 1919'a değin çıkarılan öteki süreli yayınların başlıcaları şunlardır: Barika-i İrşâd (1908), Bursa Sergisi (1909), Karagöz Özel Sayısı (1909, tek sayı), Ertuğrul (1910), Hukuk-u İbâd (1912), Yavuz (1912),Bursa Mecmuası (1918) ve Âlem-i Mûsiki (1919) vb.
Tarihi Büyükşehir Belediye Binası’nın yanında şehrin ana caddesi (Atatürk Caddesi) üzerinde yer alan bu merkez, 1924 yılında “Tayyare Cemiyeti” tarafından yaptırılmıştır. Uzun dönem tiyatro ve konser salonu olarak kentin kültür merkezi olarak hizmet veren bu yapı, bir dönem sinema olarak kullanılmıştır. 1993 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yeni bir düzenleme ile modern bir kültür merkezine dönüştürülen bina “Tayyare Kültür Merkezi” adını alarak 26 Mart 1995 gecesi İzmir Devlet Senfoni Orkestrası konseriyle perdelerini açmıştır. Açıkhava Tiyatrosu, Kültürpark’ın içinde kuzey tarafta olup, 1980´li yılların başlarında yapılmıştır. Uluslararası Bursa Festivali kapsamındaki etkinliklerin topluca gerçekleştirilmesi için yapımı çok kısa bir zamanda iki ayda tamamlanmıştır. Tiyatroda ilk olarak, 13-20 Temmuz tarihleri arasında Egemen Bostancı topluluğu tarafından, ünlü tiyatro sanatçısı Suna Pekuysal ile ses sanatçısı Emel Sayın’ın da rol aldıkları “Neş’e-i Muhabbet” adlı müzikal oyun sahnelenmiştir. Sahneyi örten çelik yapılı çatı, sonradan yapılmıştır. 3.500´ü koltuklu, 1.500´ü ayakta 5.000 kişi kapasitelidir. 1998 yılında Erdem Saker’in Belediye Başkanlığı döneminde restore edilerek kütüphane binası olarak hizmete açılan 5 katlı bina, mimari açıdan klasik bir Türk yapısıdır. Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Şehir Kütüphanesi; tiyatro, konferans, okuma ve sergi salonları ve periyodik olarak düzenlenen sanat etkinlikleri ve çağımıza uygun modern işleyişi ile hizmet vermektedir.
Geçmişi 16 yüzyıla uzanan Maksem Caddesi Karabaş sokaktaki dergâh restore edilerek otantik bir kültür sanat merkezine dönüştürülmüştür.Kültür Merkezi’nde sema gösterileri, el sanatları, tasavvuf müziği gibi bir çok aktiviteyi bir arada görmek mümkündür. Tarihi ve Kültürel Mirasımızı Koruma ve Yaşatma Projesi kapsamında Yıldırım Belediyesi tarafından restore edilerek 2007 yılında ticaret ve kültür merkezi olarak yeniden hizmete açılan Molla Yegan Medresesi, Yıldırım ilçesinde bulunuyor. Haşim İşcan Caddesi üzerinde yer alan ve Osmangazi Belediyesi’nce Kültür Merkezi olarak yeniden düzenlenen bu tarihi yapı içinde 200 kişilik iki büyük salon ile, hat, ebru, minyatür, resim ve tezhip gibi geleneksel sanatların icra edilebileceği sergi salonları yer almaktadır. Yıldırım ilçesindeki Barış Manço Kültür Merkezi’nde, 750 kişilik tiyatro, 500 kişilik çok amaçlı salonun dışında sinema ve sergi salonları ile kütüphane ve kafeterya yer alıyor. Kültür Merkezi’nin birinci katında ise 4 adet resim, heykel, seramik, halıcılık, ahşap oymacılık ve fotoğrafçılık gibi geleneksel sanatların uygulandığı atölyeler bulunuyor. Nilüfer ilçesindeki kültür evinde rutin olarak düzenlenen tiyatro, bale, söyleşi, konser gibi etkinliklerin haricinde, halk dansları, bale ve müzik eğitimi de verilmektedir. Halktan gelen taleplere göre geleneksel sanatların değişik dallarında kurslar düzenlenmektedir. 1989’da faaliyete geçen Uludağ Üniversitesi’ne bağlı Fethiye Kültür Merkezi, her türlü teknik donanıma sahiptir. Konser, sempozyum, tiyatro gösterisi, konferans gibi kültürel etkinliklerin yapılabildiği kültür merkezinin 1039 kişi kapasiteli büyük bir salonu bulunuyor.
Mudanya’da eski bir Rum kilisesinin yeniden restore edilerek kazanılan mekân, kültür merkezi olarak hizmet veriyor. Merkezde, oyuncular için soyunma yerleri, çalışma odaları nın olduğu merkez salon ve balkon halinde yeniden düzenlenmiştir.
Görüklü’de, Uludağ Üniversitesi Kampusü içindeki kültür merkezinde, öğrencilerin yaratıcılıklarını kullanabilmeleri ve sergileyebilmeleri amacı ile boş zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmeleri için her türlü imkân sağlanmış. Merkezde rutin olarak; resim, fotoğraf, tiyatro, müzik ve benzeri kültür ve sanat dallarında kurs, eğitim ve gösteriler düzenlenmektedir.
|
02.12.2010, 23:48 | #13 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Yeşilin Ortasına Kurulan Şehir: Bursa (Prusa)
Bursa, tarihteki önemi ile olduğu kadar, eşsiz doğası ile de dikkat çeken bir kenttir. "Yeşil" rengi adeta bu kentle özdeşleşmiş, onun simgesi olmuştur. Yeşil Bursa’nın il sınırları içinde görülmesi ve gezilmesi gereken birçok doğal güzellik yer almaktadır. Bunların başında ise tüm heybetiyle bu kenti saran Uludağ gelir. Antik dönemde Olympos Misios adıyla anılan Uludağ, Türkiye’nin birinci derecede önemli kayak merkezlerinden biridir. Uludağ Milli Parkı’ndaki kayak alanının alt sınırı 2.000, üst sınırı ise 2.453 m. yüksekliktedir. Aralık-mayıs ayları arasında genellikle karla örtülü olan dağda, kar kalınlığı 2-3 m.ye kadar çıkmaktadır. Parkın önemli gelişme bölgelerinden olan Sarıalan, Karabelen’deki giriş kapısından 11 km. uzaklıktadır. Teleferikle ulaşılan bu bölgede yazlık kamp odaları, büfeler, çeşmeler, tuvaletler vardır. Kirazlıyayla ise parkın giriş kapısından 6 km. uzaklıktadır. Oteller Bölgesi ile Kayak Merkezi, Çobankaya ve Bakacak, Uludağ’ın diğer önemli bölgeleridir. Uludağ Milli Parkı’nda 2’si kamplı olmak üzere 4 adet kullanım alanı mevcuttur. Bunlar; Sarıalan, Çobankaya, Kirazlı yayla ve Karabelen kamp ve günübirlik kullanım alanlarıdır. Uludağ’da kayak sporu ve turizme yönelik olarak 17 adet turistik tesis mevcuttur. Ayrıca çeşitli kamu kurumlarına ait 16 adet tesis bulunmaktadır. 1986 yılında turizm alanı ilan edilen 2. Gelişim Bölgesi’nde yapılacak tesislerin tam kapasite ile faaliyete geçmesiyle birlikte bölgenin turizm potansiyeli haliyle artmış olacaktır.
Bursa’dan 21 km uzaklıkta yer alan Saitabat, yemyeşil çimenler ve çınar ağaçlarıyla çevrili bir alandır. Uludağ eteklerindeki şelalenin aktığı kanyon, doğa sporları ile uğraşanların buluşma noktasıdır. Odun ateşinde, kiremitte tereyağı ile pişirilen alabalıklarıyla meşhur olan şelalenin çevresinde piknik alanları ve restoranlar bulunuyor. Ankara yolunun 14 km.den sonra dağa doğru 7 km.lik mesafede bulunan şelalenin yer aldığı Güvercinlik köyü, çileği ve fasulyesi ile meşhurdur. Hafta sonu özellikle mangalcıların keyif yaptığı Saitabat Şelalesi çevresi aynı zamanda doğa yürüyüşü için tercih edilen önemli parkur noktalarından biri durumundadır. Trilye (Zeytinbağı) İznik’te Hıristiyanlığın ilk konsülünün toplanmasından sonra din adamları arasında İncil’in yorumlanmasında farklılıklar ortaya çıkmıştı. İncil’in bazı ayet ve surelerini Başpiskopos’tan farklı yorumlayarak anlaşmazlığa düşen Aya Yani, Aya Yorgi ve Aya Sotiri adlarındaki üç din adamı müritleri ile birlikte İznik’ten ve Kilise’den aforoz edilirler. Bunun üzerine bu üç papaz, kendileriyle aynı düşünenleri de yanlarına alarak Trilye’nin bulunduğu yer gelerek yerleşirler. Zamanla bu şirin belde “üç aziz” anlamına gelen “Trilye” adıyla anılmaya başlanır. Zeytinciliğin geliştiği, eski bir Rum köyü olan beldenin ismi, günümüzde Zeytinbağı olarak değiştirilmiştir. Bursa’ya bağlı Mudanya sahilinin keşfedilmemiş cennet köşelerinden biri olan Trilye, Barbunya balığının ana vatanı olarak bilinmektedir. Hatta Trilye adının, barbunya balığı anlamına gelen “Trigliya” dan geldiği söylenmektedir.
Uluabat (Apolyont) Gölü’nün bir başka güzelliği, zaten doğal bir kuş cenneti olan göl kıyısındaki özel kuş cennetidir. 10 dönümlük arazi üzerinde, tavuskuşu, sülün, keklik, ördek ve güvercin gibi kuşların üretildiği çitlik aynı zamanda göçmen kuşlara da ev sahipliği yapmaktadır. İzmir’e doğru giderken Gölyazı tabelasından 5 km sonra solda 1 km içeride yer alan kuş çiftliği; mavi selvi, limoni selvi, ladin, sedir gibi ağaçlarıyla da görülmeye değer gerçek bir doğal cennettir. Kuş bilimcilerin inceleme yapmak için sık sık ziyaret ettikleri Kuş Cenneti, güzelliğiyle tüm ziyaretçilerini büyülemektedir. 1905 yılında kenti ziyaret eden Delbeuf’un;dediği sihirli İznik kenti, Bursa’nın en önemli turizm merkezlerinden biridir. İznik, Hristiyan dünyasının Doğu’ya egemen olmasını önleyen Anadolu Selçuklu Devleti, (1075-1097) Bizans Devleti (1204-1261) ve Osmanlı Devleti (1331-1335) gibi cihan devletlerine başkentlik yapmış, gizem dolu bir kenttir. İznik’te iki Hristiyan Konsülü toplanmıştır. 325 yılındaki, Hristiyanlığın amentüsünün belirlendiği ilk konsüldür. İşte bu nedenle de İznik, 1962 yılında Vatikan’da toplanan 19. Konsül’de; Kudüs ve Vatikan’dan sonra üçüncü kutsal kent ilan edilmiştir. Bu nedenle inanç turizmi çerçevesinde İznik’in önemi gittikçe artmaktadır.1648 yılında İznik’e uğrayan Evliya Çelebi’nin ifadesiyle “İznik, beşinci iklimin yaşandığı yerdir. Suyu ve havası pek güzeldir.” İznik Gölü’nün doğusunda yer alan, iki bin yıllık surlar arasında sıkışıp kalmış olan İznik kasabası, geçmişi M.Ö. 258 tarihlerine dayanan surları ve dört görkemli kapısı ile görülmesi gereken yerdir. Doğa, tarih ve sanatın yan yana durduğu, birçok güzelliği içinde barındıran İznik, Bursa’ya 85 kilometre uzaklıktadır. Asırlardır dünyanın dört bir yanından insanlar şifa bulmak için Bursa kaplıcalarına gelmiştir. Kaplıcalar, ısıtmaya ihtiyaç duyulmadan sıcak suyun doğadan elde edildiği ve yapının içinde fazladan bir sıcak su havuzunun bulunduğu hamamlardır. Bursa’nın her kaplıca suyunun farklı hastalıkla iyi geldiği ilk kez, 1840’lı yıllarda araştırma yapan Dr. Bernard tarafından yazılmıştı. Bursa’nın kaplıca suları, Bademli Bahçe ve Çekirge bölgelerinden çıkmaktadır. Her iki bölgeden çıkan suların kimyasal analizleri farklı olup, Çekirge sularına çelikli, Bademli Bahçe sularına ise kükürtlü sular denilmektedir. Bu sulardan şifa bulmak amacıyla her yıl düzenli olarak gelen birçok turist vardır. Bursa, birçok medeniyete ve dinlere beşiklik etmiş illerin başında gelir. Bursa’da İslam, Hıristiyanlık ve Musevilik dinlerine ait birçok eser bulunmaktadır. 325 ve 787 yıllarına tarihlenen 1. ve 7. Konsül İznik’te toplanmıştır. İznik, Hıristiyan dinince kutsal kabul edilen ülkemizdeki 8 hac merkezinden biridir. Osmanlı’ya başkentlik yapmış olan Bursa günümüzde de “manevi başkent” olarak önemini korumaktadır. Osmanlı’nın kurucusu Osman Gazi’nin mezarının yer aldığı Sol Gümüşlü Kubbe, Bursa’yı fetheden Orhan Gazi’nin Türbesi kentin ziyaret edilmesi gereken en önemli mekânlarıdır.
TÜYAP Bursa Fuarcılık A.Ş. tarafından işletilen bu merkez Güney Marmara’nın en büyük fuar ve kongre merkezidir. Toplam 119.000 m2 alanda 15.000 m2 kapalı, 20.000 m2 açık fuar alanı uluslararası nitelikte imkânlar sunmaktadır. Fuar merkezinde 5000’er m2’lik iki fuar salonu, 2.000 m2’lik servis ve hizmet binası ve 1000 m2’lik toplantı ve kongre binası ile 2.000 araçlık ziyaretçi otoparkı, 2.000 araçlık katılımcılar için özel otopark ve 150 kişilik iki konferans salonu bulunmaktadır. Her farklı alanda yapılan 20 kadar fuar, çevre il ve ülkelerden katılımcı ve ziyaretçileri Bursa’ya çekmektedir. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ile Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle Bursa adeta bir “fuar kenti” haline getirilmiştir. Bursa’da en önemli eğlence hayatı, mesire kültürüdür. Kent içinde ve dışında birbirinden ferah ve yeşil mesireler Bursalıların en önemli eğlence mekânları olmuştur. Temenyeri, Pınarbaşı, Veyselkarani, Acemler ve Geçit gibi mesireler Bursa’nın en rağbet görenleriydi. Bursa’nın Çiçek Pasajı olan Arap Şükrü Sokağı kentin en gözde eğlence mekânıdır. Bu sokağın tarihi, biraz da Bursa’nın tarihidir. Bursa’nın Osmanlılar tarafından fethinin ardından, Orhan Gazi tarafından kale surlarının hemen dibinde yer alan bu mahalleye Musevilerin yerleşmesine izin verir. Ve ardından bu mahallede sinagog da yapılır. İspanya’dan sürülen Yahudiler 1492 yılında II. Bayezid tarafından bu sokağa yerleştirilir. Doğal güzelliği ve tenhalığıyla bilinen "Yağcılar Pınarı Mevkii”nin 1954 yılında park olarak düzenlenmesiyle temeli atılan “Bursa Fuarı”, 1962 yılından itibaren “Bursa Festivali” adıyla düzenlenmeye başlar. Festivalin bugünkü içeriğine kavuşması ise, 1982 yılında alınan bir kararla gerçekleşmiştir. Bu karar, Bursa Festivali’nin bir kültür festivaline dönüşmesini öngörüyordu. 1983 yılına kadar stadyumda yapılan festivaller, o yıl Kültürpark’taki Açık Hava Tiyatrosu’nun hizmete açılmasıyla, yeni mekânında yapılmaya başlandı.Festivalin gerçek anlamda bir sanat ve kültür programı olarak uygulanması ise ancak 1989 yılından sonra gerçekleşmiş; opera, bale, müzik, caz ve tiyatro gibi sanatsal etkinlikler festival kapsamına alınmıştır. 1994 yılından sonra, bu etkinlikler bir dizi farklı festivale ayrılarak bütün bir yıla yayılmış; Tiyatro Festivali, Avrupa Film Festivali, Sinema Günleri, Kukla ve Gölge Oyunu, Kurtuluş Şenlikleri, Fetih Günleri, Fotoğraf Günleri ve Edebiyat Günleri gibi etkinlikler düzenlenmeye başlamıştır. Bu arada, bu dönemde açılan Tayyare Kültür Merkezi TKM de, Bursa’nın en önemli kültür merkezi olarak festival dışındaki birçok kültür ve sanat etkinliğine ev sahipliği yapmaya başlamıştır. Bursa’nın uluslararası düzeyde düzenlediği Türkiye’nin en prestijli folklor etkinliğidir. İlki,1962’de “Bursa Festivali ve Atçılık Bayramı” adıyla düzenlenmiştir. Festivalin ilkine İsrail’den bir grup, ikincisine ise Almanya ve İsrail’i temsilen iki grup katılmıştı. 1987 yılında, daha çok halk danslarına ağırlık verilmiş ve etkinliğin adı da “Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması” olarak değiştirilmiştir. Kent halkına farklı ulusal kültür ve danslarını tanıtmak, geleneksel kültürel değerlerin unutulmasını önlemek amacıyla her yıl 07-12 Temmuz tarihleri arasında yaklaşık 25 ülkeden gelen grupların katılımıyla düzenlenen halk dansları yarışmasında ilk üçe giren gruplar Büyükşehir Belediyesi ve sponsorlar tarafından ödüllendirilmektedir. Festival süresince katılımcı ülkelerin halk dansları gruplarınca başta Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu olmak üzere Bursa’nın ilçelerinde gösteriler ve sahne uygulamaları düzenlenmektedir. Bursa’nın köklü geçmişinden bugünlere ulaşan simgelerinden biri olan ve geçmişte çok yaygın olan Erguvan ağacı; dayanışma, hoşgörü,sevgi ve kardeşliğin simgesi olarak yüzyıllar boyunca düzenlenen bir şenliğe adını vermiştir.İşte bu geçmişten gelen geleneği yaşatan Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından,her yıl Nisan ayının sonunda, Mayıs’ın ilk günü huzur, bereket ve kardeşliğin sembolü olan“Emir Sultan Geleneği ve Erguvan Bayramı”düzenlenen etkinliklerle kutlanmaktadır. |
06.12.2010, 14:18 | #14 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Yeşilin Ortasına Kurulan Şehir: Bursa (Prusa)
Zafer Plaza
Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk parası 1327 yılında Sultan Orhan Gazi tarafından Bursa’daki Darphane’de bastırılmıştır. Hisarkapı yakınında Tophane ile Okçubaba arasında yer aldığı bilinen Darphane’nin 1940 yılına kadar kısmen ayakta kaldığı fotoğraf ve belgelerden anlaşı lmaktadır. Gümüş para olarak bilinen Osmanlı Akça’sının bir tarafından “La ilahe illahlah Muhammedün Resulûllah”ibaresiyle, etrafında, Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali’nin isimleri zikredilmektedir. Paranın diğer yüzünde ise“Osmanoğlu Orhan”, onun altında “Bursa” ismi yazılıdır. İsmin altında ise, Orhan Gazi’nin beyliğe geçişinin üçüncü senesini işaret eden 3 sayısı ve kenarında da paranın basıldığı tarih 727 ile Kayı boyunun damgası yer almaktadır.
Osmanlı’nın ilk medresesi 1335 yılında Sultan Orhan Gazi tarafından İznik’te kurulmuştur. Tarihçi Neşri’ye göre bu medrese, Ayasofya Kilisesi’nin yakınlarında var olduğu bilinen eski bir manastırdan dönüştürülmüştür. İlk müderrisi de Mevlana Davud-i Kayseri’dir. Günümüze ulaşmayan bu tarihi Medrese’nin, Yeşil Camii yanında kurulduğu veya Medrese (Üniversite)’nin ilk Rektörü olan Mevlana Davut Kayseri’nin mezarının bulunduğu yerde olduğu tahmin edilmektedir. Medrese’nin ilk müderrisine dönemin en yüksek ücreti sayılan günlük 30 akçe maaşın veriliyor olması Osmanlı’nın eğitime verdiği önemi göstermesi bakımından dikkate değerdir.
Osmanlı’nın ilk köprüsü 1330’lu yıllarda Sultan Orhan Gazi’nin eşi Nilüfer Hatun tarafından yaptırılan Nilüfer Hatun Köprüsü’dür. Eski Mudanya-Bursa yolu üzerinde demiryolu köprüsünün altında, Nilüfer Çayı üzerindeki tarihi köprü; kârgir, kesme kefeki ve tuğladan yapılmıştır. Günümüzde, Beş gözlü, 69 metre uzunluğundaki köprünün doğu tarafındaki kemeri orijinal olarak korunmuştur.
Osmanlı’nın ilk medreseli yani Üniversiteli Camii,1366’da inşa edilen Hüdavendigâr (I. Murad) Camii’dir. Altı ibadet yeri, üstü medrese olarak inşa edilen iki katlı camide dershane olarak kullanılan 4 oda ve koridora açılan talebelerin kaldığı 12 hücre yer almaktadır.
Yıldırım Külliyesi’ne bağlı olarak Sultan Yıldırım Bayezid tarafından 1394/1399’da yaptırılan Darüşşifa, Osmanlı’nın ilk modern hastanesidir. Osmanlı’nın ilk modern sağlık merkezi ve Tıp Fakültesi olan Darüşşifa’nın avlusunun ortasında bir şadırvan, iki yanında ise hastaların tedavi edildiği karşılıklı olarak 10’ar oda yer almaktadır. Arap dünyasının en ünlü doktorlarından Şemseddin İbn Sagir’in Mısır’dan getirilerek Darüşşifa’da görevlendirilmesi, buranın sadece tedavi merkezi değil aynı zamanda dönemin tıp okulu görevini de üstlendiğini göstermektedir. Genel hastalıkların dışında özellikle sinir hastalıklarının tedavisinde meşhur olan Darüşşifa günümüzde de benzer işlevini sürdürmekte, göz sağlığı merkezi olarak kullanılmaktadır.
Günümüzde Bursa’nın sembolleri arasında yerini alan Irgandı Köprüsü, dünyanın ilk çarşılı köprüsü olup, 1442 yılında yaptırılmıştır. Bu köprüden yüzyıllar sonra Floransa, Venedik Bulgaristan’da üç çarşılı köprü yaptırılmıştır. Anadolu’yu işgale heveslenen Yunanlıların 1922 yılında çekilirken bombalayarak yıkmaya çalıştıkları köprü Osmangazi Belediyesi’nce restore edilmiş olup, günümüzde daha çok geleneksel sanat çalışmalarının yapıldığı sanat köprüsüne dönüştürülmüştür.
Anadolu’daki ilk modern tiyatro binası 1879’da kentin valisi Ahmet Vefik Paşa tarafından Bursa’da açılmıştır. 15 Eylül 1879’da Bursa Osmanlı tiyatrosunun ilk temsilinin sahnelendiği Ahmet Vefik Paşa bir asrı aşan süredir aynı işlevini sürdürmektedir.
29 Ekim 1963 tarihinde Türkiye’nin ilk teleferiği Bursa-Uludağ arasında hizmete açılmıştır. Teferrüç mevkiinden başlayan teleferik yolculuğu Çobankaya’da sona ermektedir. Teleferiğin ilk durağı 1200 metre yüksekliğindeki Kadı yayla’dır. İkinci durak ise 1635 metre yüksekliğindeki Sarıalan bölgesidir. Mevcut Teleferik hattının Oteller Bölgesi’ne kadar uzatılması ile ilgili proje Büyükşehir Belediyesi tarafından ihale edilmiş olup, 12 kilometre uzunluğunda yapılacak yeni teleferik hattı tamamlandığında Bursa Teleferik Hattı, dünyanın en uzun teleferiği olacaktır.
Ülkemizde müziği olmadan, herhangi bir müzik aleti çalmadan oynanan tek halk dansının; kılıç ve kalkanların birbirine çarpması ile çıkan seslerden yaratılan müzik ritmi eşliğinde oynanan Kılıç Kalkan Oyunu olduğu söylenmektedir.
1437 yılında Üç Kuzular Tekkesi Haremi’nde kurulan makinelerle yün, pamuk ve ipek dokumacılığının yapıldığı bilinen Bursa’da 18 Ağustos 1893 yılında açılan “Harir Darü’t-Tâlimi”, Türkiye’nin ilk İpekçilik Okulu’dur. |
06.12.2010, 14:36 | #15 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Yeşilin Ortasına Kurulan Şehir: Bursa (Prusa)
Bursa’nın yetiştirdiği en ünlü divan şairlerindendir. Sultan Murad’ın kazaskeri Veliyüddin Efendi’nin oğludur. Paşa’nın fikir ve anlayışında kılı kırk yararcasına titiz olduğu için Sipahi Müftüsü lakabı verilmiştir. Sehi Bey her ne kadar şairin Edirne’de doğduğunu yazıyorsa da diğer tüm tezkirelerde Bursa’da doğduğu yazılmaktadır. Bursalı Ahmed Paşa olarak da anılır. Müderrislik, kadılık, kazaskerlik yapan Paşa, Fatih Sultan Mehmed’e de hocalık yapmıştır.
İbrahim Balaban
İsmail Haki Butak Cumhuriyet döneminin ünlü tiyatro sanatçılarındandır. 16 Ekim 1891 yılında gazeteci olan babasının Bursa’da sürgün olduğu sırada, Bursa’da doğmuştur. Çok sayıda tiyatro oyunu ile filmde oynayan sanatçı, 27 Ekim 1963 tarihinde İstanbul’da yaşamını yitirmiştir. 1962 yılında, yılın en başarılı erkek oyuncu seçilen sanatçı, Muhsin Ertuğrul ile birlikte Türk Tiyatrosu’nun en önemli sanatçıları arasında adı geçmektedir.
1902’de Orhangazi (Pazarcık)’de dünyaya gelen Koç, Bursa’nı n ilk toplu taşımacılık işine başlayan iş adamıdır.1923’de manda arabasıyla yük taşır. 1926’da Bursa ile Karaköy Tren istasyonu arasında Şat arabasıyla yolcu taşımaya başlar. 1965’li yıllara gelindiğinde 100’ün üzerindeki otobüslerle şehirlerarası yolcu taşımacılığında “Kamil Koç” markası ile tüm Türkiye’nin tanıdığı firma olur. 1975’de vefat eden Kamil Koç’un geride bıraktığı firması bugün yılda ortalama 5 milyonun üzerinde yolcu taşımaktadır.
1918’de Bursa’nın köyünde doğan sanatçı; Türk Sanat Müziği’nin ünlü kadın şarkıcısıdır. Film seslendirmelerinde Münir Nurettin Selçuk’la birlikte şarkılar söyleyen sanatçı, kendine özgü üslubu ile sanat müziğinin sevilmesinde ve yaygınlaşmasında rol oynamıştır.
Bursalı ünlü Türk ressamıdır. 1902 yılında Bursa’da doğmuştur. İlk ve orta öğretimini Bursa’da yaptı. Güzel Sanatlar Akademisi’nde İbrahim Çallı’nın atölyesinde çalıştı. Avrupa’da yapılan yarışmada birinci oldu. 1966 yılında Devlet Sergisi İkinci Resim Ödülü aldı. 1973, 1980 ve 1982 yıllarında da Başarı Ödülleri aldı. 1990 yılında Ankara’da yaşamını yitirmiştir. 1977 yılında Bursa’da doğduğu evin sokağına, sanatçının adı verildi. Kültür Parkta ise büstü dikildi. Yapıtlarında daha çok doğaya bağlı kalarak geleneksel-gerçekçi anlayışta çalışmalar yapmıştır. Özellikle Bursa ve Konya resimlerinde, bölgenin yöresel ve tarihsel niteliklerini pitoresk bir anlatım içinde yansıtmıştır.
1940’da Bursa’da doğan ve 1997 yılında İstanbul’da vefat eden sanatçı; Türk Sanat Müziğinin önemli besteci ve yorumcuları arasında yer almaktadır. 1965’te “Gençliğe Veda” adlı bestesi, Altın Mikrofon ödülünü almıştır. “Son Mektup”, “Gurbet”, “İçime Hep Hüzün Doluyor”, “Yıllar Sonra Rastladım Çocukluk Sevgilime” gibi sevilen bestelerin yer aldığı birçok albümü yayınlanmıştır. Bursa’nın yetiştirdiği en ünlü Türk Sanat Müziği yorumcusu ve bestecisidir. 1931 yılında Bursa’da doğan sanatçı, daha çocuk yaşta sesinin güzelliği ile dikkat çekmiştir. 11 yaşında Tamburi İzzet Bey’den ders almaya başlamıştır. İlköğretimini Bursa’da yaptıktan sonra Boğaziçi lisesini bitirmiş; İstanbul Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun olmuştur. Genç yaşta sahneye çıkan sanatçı, 1950 yılından başlayarak İstanbul Radyosu’nda çalışmaya başlar. Yüzlerce plağı ve kaseti bulunan sanatçı, müzik bilgisi ve kültürü ile Türk müzik dünyasında haklı bir üne sahip oldu. |
07.12.2010, 16:24 | #16 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Yeşilin Ortasına Kurulan Şehir: Bursa (Prusa)
Edebiyatçıların Gözüyle Bursa Bursa'da Zaman Bursa’da bir eski cami avlusu Küçük şadirvanda şakirdayan su, Orhan zamanindan kalma bir duvar, Onunla bir yaşta ihtiyar çinar, Eliyor dört yana sakin bir günü. Bir rü’yadan arta kalmanın hüznü İçinde gülüyor bana derinden Sanki bir hatıra serinliğinden: Ovanın yeşili, göğün mavisi Ve mimarilerin en ilahisi. Bir zafer müjdesi burda her isim, Yekpare bir anda gün, saat, mevsim, Yaşıyor sihrini geçmiş zamanın, Hala bu taşlarda gülen rü’yanın. Güvercin bakışlı sessizlik bile Çınlıyor bu eski zaman vehmiyle... Gümüşlü: Bir fecrin zafer aynası, Muradiye: Sabrın acı meyvası, Ömrümün timsali beyaz Nilüfer, Türbeler, camiler, eski bahçeler, Şanlı menkıbesi binlerce erin, Sesi arşa çıkan hengamelerin Nakleder yadını gelen geçene. Bu hayalde uyur Bursa her gece Her sabah onunla uyanır, güler, Gümüş aydınlıkta serviler, güller, Serin hulyasiyle bahçelerinin. Başındayım sanki bir mucizenin, Su sesi ve kanat şakırtısından Billur bir avize Bursa’da zaman. Yeşil Türbe’sini gezdik dün akşam Duyduk bir musiki gibi zamandan Çinilere sinmiş Kur’an sesini Fetih günlerinin saf neşesini Aydinlanmiş buldum tebessümünle. Isterdim bu eski yerde seninle Baş başa uyumak son uykumuzu Bu hayal içinde... Ve ufkumuzu Çepeçevre kaplasin bu ziya, bu renk, Havayi dolduran bu uhrevi ahenk. Bir ilah uykusu olur elbette Ölüm, bu tilsimli ebediyette Belki de rüyasi eski cedlerin Beyaz bahçesinde su seslerinin. Şu benim mekânım, şu benim yolum, Aradım yuvayı, Bursa'da buldum. Güzeller çok imiş, eğlendim kaldım, Kokar menekşesi, gülü Bursa'nın. Hak'tan m'olur bu yerlerin yapısı? Evliya mekânı, murat kapısı. Aldı beni güzellerin kokusu, Kokar menekşesi, gülü Bursa'nın. Hak nazar eylesin Pınarbaşı'na, Gevher yağar toprağına, taşına. Ulu camilerde kandil başına, Altın fener yanar mumu Bursa'nın. Karac'oğlan der ki: İnsem bağına, Arkamı da verdim Keşiş Dağı'na. Yüzüm sürdüm ak gerdanın ağına, Kokar menekşesi, gülü Bursa'nın. Karacaoğlan "Çiçek açar mavi yeşil çinili duvarlarında Atalarımızın dipdiri bakışları gözleri Tek Bursa cesur Orhan Gazi’li bilgin Fatih’li Ümidin yeşilin dostu bir tek Bursa var." Necati CUMALI "Bursa, ne sadece Uludağ’ın ipeklerinde bir al ipek; ne de, Uludağ’ı kucaklayan bir yaprak denizi… Bursa, üstünde yüzyılların bir su gibi akıp geçtiği “bir tarih şehri” ve dil, duygu cevheriyle dolu bir “folklor hazinesi” dir. Ve mutlaka, insan ruhunun yeşile hayranlığından doğmuştur." Eflatun Cem GÜNEY "Bursa’da, Bursa yollarında yeşili gördüm.Ben böylesine katmerli yeşili ömrümde görmedim.Bursa’nın yalnız sonbaharını görmüş, bayılmıştım.Baharını görür görmez ayıldım. Aklımı başıma devşirdim. Ben böyle tatlı bir bahar, böyle bitip tükenmek bilmeyen, açıldıkça açılan, uzadıkça uzayan bir bahar İstanbul’da görmedim. Avrupa’nın yarısından çoğunu dolaştım görmedim." Bedri Rahmi EYÜBOĞLU "Kubbelerin, gözlerin yeşiline susadım; Toprağın yeşilini içtikçe adım adım; Gönlümü alsın diye Çelebi’nin yeşili Sırtımı Timurtaş’ın yeşiline dayadım." Behçet Kemal ÇAĞLAR "Osmanlı hükümdarlarının her iki başkentinde hangisinin; eskisinin mi yoksa yenisinin mi? Bursa’nın mı? İstanbul’un mu? Yerinin daha güzel olduğunu kestirmek sahiden güçtür. İnsanı büyüleyen şey İstanbul’da deniz, Bursa’da karadır. Birinde tablo mavilerle, ötekinde yeşillerle işlenmiştir." Feldmareşal H.Von Moltke "Ne zillet ki nakus inlesin beyninde Osman’ın Ezan sussun, fezalardan silinsin yadı Mevla’nın! Ne hicrandır ki en şevketli bir mazi serap olsun O kudretler, o satvetler harap olsun, türab olsun! Çökük bir kubbe kalsın mabedinde Yıldırım Han’ın Şenaatlerle çiğnensin muazzam kabri Büyük Orhan’ın!" Mehmet Akif ERSOY "Yaradan ve insan, birbirine, Bursa’da olduğu kadar hiçbir yerde bu denli derin karışmamıştır. Göklere başı değen serviler mi Yaradan’ın, ilahi secdelerinde kubbeleri kendi haline bırakıp yücelikleri aramak için uzanan minareler mi insanın? Bursa’nın manzarasında bunu hangi fani doğru dürüst ayırt edebildi?" Hasan Ali YÜCEL |
08.12.2010, 10:46 | #17 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Yeşilin Ortasına Kurulan Şehir: Bursa (Prusa)
Bursa'nın Tarihi Köprüleri
|
08.12.2010, 10:57 | #18 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Yeşilin Ortasına Kurulan Şehir: Bursa (Prusa)
Ellerine sağlık Matçım, sayende Bursa'yıda tanımış oldum, teşekkürler
|
08.12.2010, 12:24 | #19 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Yeşilin Ortasına Kurulan Şehir: Bursa (Prusa)
Yemin ederim Kültür Bakanlığı'ndan belge verecekler yakında bize. |
08.12.2010, 12:37 | #20 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Yeşilin Ortasına Kurulan Şehir: Bursa (Prusa)
Ellerine sağlık hemşerim bu kadar olur yani..
__________________
ForumGerçek Türkiye'nin Forumu |
Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz |
Etiketler |
bursa, bursa'nın, gezilecek, hamamları, hamamı, ilinin, tarihi, yerleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
|
|
Önemli Uyarı | |
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz. |