Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Sağlığımız ve Hastalıklar > İnsan Sağlığı ve Hastalıklar

İnsan Sağlığı ve Hastalıklar İnsan sağlığını etkileyen faktörler ve tedavileri


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 08.07.2012, 18:28   #11
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İlaç Prospektüsünü Çözmek İçin Tıbbi Terimler Sözlüğü

Dahiliye: İç hastalıkları ile ilgilenen bilim dalı.
Daknomania: Öldürme dürtüsü.
Dakriyoadenit: Gözyaşı bezi iltihabı.
Dakriyosistit: Gözyaşı kesesi iltihabı.
Dakriyosistektomi: Gözyaşı kesesinin ameliyatla çıkartılması.
Dakriyosistografi: Kontrast madde verilerek gözyaşı kesesi ve kanalının radyolojik olarak incelenmesi.
Dakriyosistorinostomi: Gözyaşı kanalının tıkalı olduğu durumlarda uygulanan, kesenin burun boşluğuna direnajını sağlayan ameliyat.
Dakriyolit: Gözyaşı taşı.
Daktilit: El veya ayak parmağı iltihabı
Daltonizm: Renk körlüğü.
Debilite: Zeka geriliği.
Defekasyon: Dışkının dışarı atılması.
Defekt: Eksiklik, kusur.
Defibrilatör: Kalbin normal dışı hızlı atımını durdurarak tekrar normal kalp ritmine dönmesini sağlayan araç.
Deflorasyon: Kızlık zarının yırtılması.
Deformite: Şekil bozukluğu.
Deformasyon: Şeklini bozma.
Dekübitis: Uzun süreli yatan hastalarda hareketsizlik sonucu sırtta ve kalçalarda açılan yaralar.
Dekompresyon: Baskı yapan gücün veya baskının kaldırılması.
Dekonjestan: Konjesyonu (şişme) azaltan, dekonjessif.
Delirium: Zehirlenmeler, ateşli hastalıklar, epilepsi, histeri ve akıl hastalıklarında görülebilen, titreme, hallüsinasyonlar ve saldırganlıkla birlikte bilincin kaybolması tablosuna verilen isim.
Demans: Bunama, muhtelif formları vardır.Senil Demans, Presenil Demans, Toxic Demans.
Demonstrasyon: Göstererek öğretme.
Dejenerasyon: Dokuların normal yapılarının bozulup normal fonksiyonlarını yapamıyacak hale gelmeleri.
Demoralizasyon: Moral çöküntü.
Demiyelinizasyon: Sinir liflerinin etrafını saran myelin tabakasının kaybı.
Dansitometre: Yoğunluk ölçen cihaz.
Deontoloji: Aynı meslek grubunda olan insanların birbirleri ile olan ilişkilerinde uyulması öngörülen ahlaki, moral değerler.
Depilasyon: Kılların çıkartılması işlemi.
Depresyon: Ruhsal ve bedensel çöküntü, isteksizlik.
Dermabrazyon: Deri üzerindeki benler veya yara izlerini ortadan kaldırma amacı ile yapılan kazıma işlemi.
Dermatit: Cildin iltihabi durumu.
Dermatoloji: Cildiye, cilt hastalıklarını inceleyen bilim dalı.
Dermis: Ciltte en üst tabaka olan Epidermis’in altındaki tabakaya dermis adı verilir.
Düşük: Fetusun, gebeliğin 28. haftasından önce ölümü, ve rahmin (uterusun) dışına atılmasıdır.


  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 08.07.2012, 18:29   #12
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İlaç Prospektüsünü Çözmek İçin Tıbbi Terimler Sözlüğü

Eccrinology (ekrinoloji): Dış salgı bezlerini konu alan bilim dalı.
Ecto (ekto): Dış
Edema (ödem): Vücudun her hangi bir yerinde hücre dışında anormal su birikmesi.

E.E.G:
Elektroansefalografi kelimesi için kullanılan kısaltma.
Effekt: Tesir, etki.
Effektif: Etkili, tesirli.
Efervesan: Suya atıldığı zaman küçük gaz kabarcıkları çıkartarak köpüren, eriyen.
Effüzyon: Vücut boşluklarında veya doku içerisinde sıvı birikmesi. “Plevral effüzyon” iki plevra yaprağı arasında sıvı birikmesidir.
Ejekulasyon (ejeculation): Meninin penisden dışarı atılması.
E.K.G: Elektrokardiogram kelimesi için kullanılan kısaltma.
Ekinokok: Köpek ve kurtlar, nadiren kedilerde bulunan bir parazit olup larvaları memeli canlılarda büyüyerek hidatik kistleri yaparlar.
Eklampsi: İlerlemiş gebeliklerde veya doğumdan hemen sonra yüksek kan basıncı, ödem ve idrarda protein yükselmesi ile karekterize nöbetler ve önlem alınmazsa bilincin kaybolması hali.
Eko: Yankı.
Ekokardiyografi: Kalp, damar sisteminin teşhisinde kullanılan ultrasonik bir yöntem.
Ekokardiyogram: Ekokardiyografi yoluyla elde edilen çizelge.
Ekoensefalogram: Beynin ekoensefalografi ile elde edilen çizelgesi.
Ekolali: Hastanın kendisine söylenilen sözleri anlamsız şekilde aynen tekrarlaması.
Eklampsi: Gebelerde plasentadan gelen toksinlerle oluşan bilinç kaybı ve konvulsiyonlarla birlikte seyreden tablo.
Eksizyon: Bir dokunun çıkartılıp atılması.
Ektazi: Genişleme. Örn. Bronşektazi.
Ektoderm: Gastrulasyon safhasındaki embriyoda oluşan üç tabakadan dışdaki; dış hücre tabakası.
Ektopi: Her hangi bir organın normal bulunması gereken yerde değilde, vücudun başka bir yerinde olması hali.
Ektropion: Göz kapaklarının serbest kenarlarının dış tarafa kıvrılmaları.
Ekzema: Deride kızarıklık, şişme, veziküller, kaşıntı gibi belirtilerle görülen cilt rahatsızlığı. Akut ve Kronik diye ayrıldığı gibi Yaş ve Kuru ekzema cinsleri de vardır.
Elektroansefalografi: Beynin elektriki faaliyetlerinin grafik olarak gösterilmesi.
Elektrokardiografi: Kalp adelesinin faaliyetlerinin grafik olarak gösterilmesi.
Emolient: Yumuşatıcı
Endokrinoloji: İç salgı bezlerinin fonksiyonlarını, normal dışı çalışma sonucu oluşan hastalıklarını ve bunların tedavilerini inceleyen tıp dalıdır.
Endokrinolog: Endokrin sistemin yapı, patolojileri ve tedavisi konusunda uzman kişi.
Ensefalon: Beyin.
Envazyon (invasion): Yayılma, örneğin kafatasındaki bir tümörün beyin dokusuna envazyonu denince tümörün beyine yayılması kastedilir.
Epispadias: Uretranın ön duvarının yokluğu sonucu uretranın penisin üst yüzeyine açılmasıyla belirgin doğuştan anomali.
Epitel: Organ ve vücut yüzeylerini örten hücre tabakası.
Erozyon: Deri veya mukozada görülen, sınırlı bir bölgede epitel kaybı, yüzeyel yaralar. Örneğin; Cervical erozyon, halk arasında rahim ağzında yara olarak bilinir.

  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 08.07.2012, 18:30   #13
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İlaç Prospektüsünü Çözmek İçin Tıbbi Terimler Sözlüğü

Fabism: Bkz Favism
Fabulist: Asılsız şeyler anlatan kişi.
Fab Fragmanı: Immünglobulin molekülünde bulunan, antijen bağlayan fragman.
Fab sınıflaması: FAB terimi French-American-British sözcüklerinin baş harflerinden oluşur. Akut lenfoblastik lösemi (ALL) ve akut myeloblastik lösemide (AML) neoplastik hücrelerin morfolojik özelliklerine göre yapılan bir sınıflama sistemidir. FAB sınıflaması için wright boyaması, sitokimyasal boyalar ve bazı durumlarda (ör: AML – M7) elektron mikroskopla platelet peroksidaz pozitifliğinin gösterilmesinden de yararlanılır. FAB’a göre ALL olguları 3, AML olguları 7 kategoriye ayrılır. Hücre morfolojisine göre yapılmış bir sınıflama olmakla birlikte her grubun klinik davranışı, hatta tedaviye yanıtları farklıdır. Bu sınıflamanın doğru yapılabilmesi için periferik kan örnekleri ile karar verilmesi yeterli değildir, mutlaka kemik iliği yayması incelenmelidir.
Facet: Küçük düz yüzey
Fagositoz: Yabancı bir partikülün nötrofil tarafından etkisi hale getirilmesindeki en önemli aşamadır. Sırasıyla partikülün nötrofile tutunması, hücre içine alınması, fagositik vakuol (fagozom) oluşması ve degranülasyon kademelerinden oluşur.
Falciform: Orak şeklinde

Fallop Tüpleri:
Her biri yaklaşık 10 ar cm. uzunluğunda, uterusun üst köşelerinden yumurtalıklara kadar uzanan iki borudur. Tuba uterina veya uterus tüpleri de denir.
Fallot’s Tetralogy: Kalbin doğumsal bir anomalisine verilen isim.
Falks Serebri: Beynin sağ ve sol yarı kürelerini birbirinden ayıran, orağa benzediği için bu isim verilen kalın zar.
Familyal: Irsi, kalıtsal, herediter.
Farinks: Yutak.
Fascia: Kasların üzerini örten zar
Fasial Sinir: Yüz siniri, yedinci kafa çifti.
Fasial Paralizi: Yüz siniri felci, bu sinirin felcinde yüzün yarısı kısmen hareketsiz ve ifadesiz kalır. Santral ve Periferik olmak üzere iki türlü olur.
Fat: Yağ.
Fatal: Öldürücü, ölümle sonuçlanan.
Favizm: G-6PD (glukoz-6-fosfat dehidrogenaz) eksikliği olan bazı kişilerde bakla yenildiğinde ağır seyirli bir hemolitik kriz oluşur. Sadece bir kısım hastada oluşması nedeniyle bakla ile oluşan hemolizin tek nedeninin enzim eksikliği olmadığı, genetik veya immünolojik başka faktörlerin de rolü olduğu düşünülmekte ise de kesin mekanizma açıklanamamıştır. Favizm oluşumu G-6PD Akdeniz tipinde sık görülür.
Faz Spesifik İlaçlar: G1 spesifik: L-Asparaginaze S spesifik: Antimetabolitler, hidroxyurea, procarbazine G2 spesifik: Bleomycine, bitki alkaloidleri M spesifik: Bitki alkaloidleri
Febril: Ateşli, hummalı.
Fekalit: Barsakta bir kısım dışkının sertleşmesi sonucu oluşan dışkı taşı.
Feçes: Dışkı.
Femur: Uyluk kemiği.
Ferment: Bazı organların salgılarında bulunup kimyasal değişikliklere etki eden maddeler.
Fermentasyon: Mayalanma.
Ferritin: Demir elementinin vücutta depo edilen şekli.
Fertil: Gelişme yeteneği olan, doğurabilen.
Fertilite: Doğurma yeteneği, verimlilik.
Fetus: Üçüncü gebelik ayı başından doğuma kadarki devre içinde ana rahmindeki canlıya verilen isim.
Fetal: Fetus’a ait.
Fibrin: Kanın pıhtılaşmasına yarayan albumin cinsinden bir madde.
Fibrinemi: Kanda fibrin bulunması.
Fibninüri: İdrarda fidrin çıkması.
Fibrom: İyi huylu bağ dokusu tümörü.
Fibro-Sarkom: Bağ dokusunun kötü huylu tümörü.
Fibröz: Lif dokusu
Fibula: Bacaktaki iki kemikten dış kısımda olanıdır. Üstte Tibia ile eklem yapar diz eklemi yapısına girmez, altta ise ayak bileği eklemine iştirak eder.
Filaria: Omurgalı canlıların kanında ve dokularında yaşayan kıl kurdu cinsi parazit. Elefantiazis denilen rahatsızlığa neden olur.
Frenik Sinir: Nervus Frenicus. Göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diafragmanın sinirine verilen addır.
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 08.07.2012, 18:31   #14
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İlaç Prospektüsünü Çözmek İçin Tıbbi Terimler Sözlüğü

Gag: Ameliyetlarda kullanılan ağız ekartörü
Gain: Kazanç
Galaktemi: Kanda süt bulunması.

Galaktosel:
Memede, içi süt dolu kist.
Galaktore: Memeden kendiliğinden süt gelmesi.
Galaktoz: Süt şekeri.
Galaktozüri: İdrarla galaktoz çıkması.
Galaktüri: İdrarın süt görünümünde çıkması.
Gall: Safra
Gallstone: Safra taşı
Ganglion: Lenf yollarının yada sinirlerin oluşturduğu nodül şekilde oluşum.
Gangren: Dokunun ölmesidir, ancak halk arasında daha çok bir uzvun vücuda bağlıyken ölmesi anlaşılır.
Gastrit: Mide iltihabı.
Gastroduodenit: Mide ve onikiparmak barsağının iltihabı.
Gastroenterit: İshalle seyreden mide barsak iltihabı.
Gastroenteroloji: Mide, barsak hastalıkları bilgisi.
Gastroenterelog: Mide, barsak hastalıkları uzmanı.
Gastroskopi: Hastaya yutturulan bir kamera ile midenin görerek muayene edilmesi.
Gastrointestinal: Mide – barsak.
Gastrolit: Mide taşı.
Gastromegali: Midenin genişlemesi.
Gastronomi: İyi yemek yeme bilimi.
Gastroptozis: Mide düşüklüğü.
Giardia: Tek hücreli organizmalardandır. Esas adı Giardia Lamblialis olup, sindirim sisteminde yerleşir.
Giardiasis: Giardia İntestinalis adlı mikroorgnizmanın sebep olduğu hastalık.
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 08.07.2012, 18:31   #15
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İlaç Prospektüsünü Çözmek İçin Tıbbi Terimler Sözlüğü

Habenula: Epifiz sapı
Habitüel: İtiyadi, alışkanlığa bağlı.
Hair: Kıl, saç
Hallüsinasyon: Gerçekte olmayan şeyleri algılamak.
Halluks: Ayak başparmağı.
Halotan: Anestezik bir madde.
Hamartom: Yeni oluşmuş kan damarlarında meydana gelen tümör.
Hamartroz: Eklem boşluğuna kan dolması.
Haşiş: Esrar, haşhaş.
Hematom: Organ içerisinde veya aralarında kan birikmesi.
Hemoraji: Kanama.
Hemaglütinasyon: Kan yuvarlarının aglütinasyonu.
Hemanjiektazi: Kan damarlarının genişlemesi.
Hemanjiom: Kan damarlarından dogan tümörler.
Hematemez: Kan kusma.
Hematosel: Testis torbalarında kan birikmesi.
Hematolog: Kan hastalıkları uzmanı.
Hematomiyeli: Omurilikte kanama.
Herpes: Uçuk, içi sıvı dolu vezikül.
Herpes Simpleks: Aynı adı taşıyan virüsün sebep olduğu çeşitli deri ve mukoza bölgelerinde yaygın, küçük, içi sıvı dolu oluşumlar ile belirgin virütik enfeksiyon.
Hiler: Hilus’a ait. Örneğin, Hiler Lenf Adenopati denildiği zaman Hilus’a komşu lenf bezlerinde büyüme anlaşılır.
Hilus: Organlarda büyük damar ve sinirlerin, akciğerlerde solunum yollarının giriş kapısı.
Hiperkromazi: Pigment fazlalığı gösteren.
Hiperemi: Aşırı kan birikimi
Hipofiz: Beyin tabanında burun arkasının üst kısmına uyan bölgede hormon salgılayan bir bezdir.
Hipospadias: Penisin doğumsal bir şekil bozukluğudur. İdrar yolunun son kısmı olan üretra’nın dışa açılan deliğinin normal yerinde değil, penisin alt yüzünde herhangi bir yerde olması halidir.

  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 08.07.2012, 18:32   #16
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İlaç Prospektüsünü Çözmek İçin Tıbbi Terimler Sözlüğü

İatroloji: Hekimlik, tıp bilimi
İchthyozis (ihtiyosis): Cildin pul pul ve kuru oluşu ile kendini gösteren bir hastalık.
İdiosenkrazi: Aşırı duyarlılık
İdiopatik: Oluşumunda bir sebeb gösterilemeyen.
İdiopatik trombositopenik purpura (ITP): Deri ve mukozalarda yaygın kanama odakları yanında, hafif travma sonucu kolayca kanama görülmesi, trombosit sayısının azalması ve kanama zamanının uzaması ile belirgin, sebebi bilinmeyen purpura (deri ve mukozalardaki küçük kanama) şekli.
İkter: Sarılık.
İktus: İnme. darbe.
İdiot: Doğuştan aptal.
İleitis: İnce barsak iltihabı.
İleum: İnce barsağın son bölümü.
İleus: Barsak tıkanması.
İlluzyon: Dışarıdan gelen görsel uyarıların olduklarından faklı algılanması.
İmbesil (imbecile): Geri zekalı.
İmitasyon: Taklit.
İmmatür: Tam gelişmemiş.
İmminent: Tehdit eden.
İmminent Abortus: Düşük tehdidi altındaki gebelik.
İmmobil: Hareketsiz.
İmmün: Bağışık,bulaşıcı hastalıktan muaf.
İmmünite: Bağışıklık, muafiyet.
İmmünize: Bağışık kılmak.
İmmünoloji: Bağışıklığı inceleyen bilim.
İmmünolog: Bağışıklık uzmanı.
İnflamasyon: Çeşitli mikrobik ajanlar veya toksinlerine karşı vücudun göstermiş olduğu; hararet artması, kızarıklık ile karakterize iltihabi reaksiyon.
İntermedier: Arada oluşan, meydana gelen.
İntraepitelial: Epitel hücreleri içerisinde.
İYE: İdrar yolları enfeksiyonunun kısaltılmış şekli
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 08.07.2012, 18:33   #17
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İlaç Prospektüsünü Çözmek İçin Tıbbi Terimler Sözlüğü

Jactitation: Yüksek ateşe bağlı yatak içerisinde sağa sola dönme hareketi
Jargon: Kelimeleri yerinde kullanamama ile karekterize anlamsız ve anlaşılmaz konuşma.
Jaundice: Sarılık

Jejunum:
Oniki parmak barsağından (duodenum) sonra gelen ince barsak bölümü.
Jejunit: Jejunum iltihabı.
Jigantizm (gigantism): Ergenlik çağından önce oluşan hipofiz bezi tümörlerinden dolayı büyüme olayının kontrolden çıkması sonucu oluşan dev görünüm.
Jerk: Kasın gösterdiği ani kasılma hareketi
Jinekoloji: Kadın hastalıkları ile ilgili tıp dalı.
Jinekomasti: Erkeklerde memenin anormal ölçüde büyümesi.
Jinjivit: Diş etleri iltihabı.
Joint: Eklem.
Juice: Herhangi bir maddenin sıvı halindeki özü
Jugal: Elmacık kemiği
Jugular: Boyunla ilgili
Jugulum: Boyun veya boğaz
Junction: Birleşme yeri
Juvenil: Gençliğe ait.
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 08.07.2012, 18:33   #18
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İlaç Prospektüsünü Çözmek İçin Tıbbi Terimler Sözlüğü

Kainophobia (kainofobi): Yenilik korkusu. Yeni fikirlere yeni buluşlara veya yenişeylere karşı sebepsiz ürküntü duyma.
Kakosmia (cacosmia): Mevcut olmadığı halde kötü kokular hissetme hali, kötü tiksindirici koku
Kakidrosis: Tiksindirici kokuda ter salgılanması.
Kala-azar: Leishmania donovani parazitinin sebep olduğu yüksek ateş anemi dalak ve karaciğer lezyonları ile belirgin ağır enfeksiyoz hastalık.
Kalyum (kalium): Potasyum.
Kardiak: Kalbe ait.
Karina: Trakeanın (nefes borusu), sağ ve sol akciğerlere girmeden önce ikiye ayrıldığı kısıma verilen ad.
Kaşeksi: Genel sağlık durumunun bozukluğu ile ilgili ileri derecede zayıflama hali.
Katabolizma: Maddelerin yüksek terkiplerinin, dokularda yakılarak daha basit terkipte maddeler meydana gelmesi.
Keloid: Eski bir kesi veya ameliyat yerinde aşırı nedbe dokusu oluşmasıdır.
Keratin: Tırnak ve boynuzun ana maddesi.
Keratinizasyon: Boynuzlaşma.
Keratit: Kornea iltihabı.
Keratoma: Nasır.
Keratometre: Kornea kavislerini ölçmekte kullanılan alet.
Keratoplasti: Matlaşmış korneanın yerine başkasından alınan korneanın konulması ameliyatı.
Keratoskop: Korneayı muayene aleti.
Kernicterus: Yeni doğanın şiddetli ikterinde beynin bazı çekirdeklerinin bilüribinin etkisiyle toksik degenerasyonudur. Çocukta zeka geriliği ve spastisite görülebilir.
Ketonemi: Kanda keton cisimciklerinin bulunması.
Ketonüri: Idrarla keton çıkarılması.
Kızamık: Salgın yapan virütik bir çocukluk çağı hastalığıdır.
Kidney: Böbrek
Kifoz: Omurganın açıklığı öne bakan kanburluğuna verilen ad.
Kist: Etrafı membranla (zar) çevrili içi sıvı dolu oluşumlar. Büyüklükleri muhtelif olup vücüdun her tarafında oluşabilir.
Kist Hidatik: Bazı organlarda (daha çok karaciger, akciğer, beyin) ekinokok adı verilen parazitlerin neden olduğu içi berrak su görünümünde kistler.
Kist Sebase: Yağ bezlerinin büyümesi sonucu deri altında oluşan kistler.
Klostrofobi: Kapalı yerlerden sebebsiz yere korkma reaksiyonudur.
Kleptomani: İhtiyacı olmaksızın patalojik çalma dürtüsüne verilen addır.
Koch Basili: Tüberküloz basiline, bulanın adına izafeten verilen ad.
Kolesterol: Hayvansal ve bitkisel yağların içerisinde bulunan, karaciğer tarafından sentez edilen bir maddedir. Kanda normalden fazla bulunması halinde, damar sertliğine neden olur, ve bazanda safra pigmentleri ile birleşerek safra taşlarının oluşumunda rol oynar.
Korpus: Gövde.
Kürtaj: Küretajın kelime anlamı kazımaktır. Ama burada adı geçen Kürtaj halk arasında, küçük hamileliklerde rahim içerisindeki ceninin tıbbi müdahele ile alınması kastedilmektedir. Kürtaj ayrıca teşhis amaçlı da yapılabilir. Yani rahim iç duvarından kazınarak örnek alınıp incelenmeside kürtaj olarak adlandırılır.
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 08.07.2012, 18:35   #19
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İlaç Prospektüsünü Çözmek İçin Tıbbi Terimler Sözlüğü

Labia: Dudak
Labil: Kararsız, çabuk değişen.
Labium: Dudak şeklinde oluşum.
Labor: Doğum ağrılarının başlamasından-fetusun atılmasına kadar geçen dönem

Laktasyon:
Annenin süt verme devresi.
Lakrima: Göz yaşı.
Lakün: Küçük boşluk, delik.
Lagoftalmi: Göz kapaklarındaki bozukluk nedeniyle gözlerin tam kapanmaması hali.
Lap: Lenfadenopati’nin kısaltılmış şeklidir. Lenfadenopati, lenf bezlerinde büyüme anlamına gelir.
Laparatomi: Teşhis amaçlı veya ameliyat için karın boşluğunun açılması.
Laparoskopi: Ucunda kamera olan, laparoskop denilen aletle karın boşluğunun endoskopik incelenmesi.
Larva: Tırtıl, kurtçuk.
Larenks: Gırtlak.
Larenjit: Larenks iltihabı.
Larengoskop: Bogazın muayenesine yarayan aynalı ışıklı alet.
Larengoskopi: Gırtlağın içinin larengoskop ile muayenesi.
Latent: henüz belirgin hale gelmemiş, gizli.
Lenfoma: Başlangıcını lenfoid dokudan almış tümör.
Lezyon: Genel anlamda henüz tam olarak niteliği tespit edilmemiş bozukluk.
Ligament: Vücudun muhtelif eklemlerinde, organlarında bulunan bağlara verilen isimdir.
Lumbago: Bel ağrısı
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 08.07.2012, 18:36   #20
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İlaç Prospektüsünü Çözmek İçin Tıbbi Terimler Sözlüğü

Maceration (maserasyon): Suya maruz kalmaya bağlı yumuşama.
Macro: Büyük.
Macüla: Küçük leke
Macropsia: cisimlerin olduğundan büyük görünmesi

Makcocephalia (makrosefali):
Başın (beynin) normalden büyük olması.
Magnet: Mıknatıs.
Magnetik Resonans Görüntüleme (MR=NMR=MRG): Magnetik alan kullanarak görüntüleme tekniği Bu teknik esnasında vücutta metal bulunmamalıdır.
Malabsorbsiyon: Emilimin bozuk oluşu.
Maladi: Hastalık.
Malasi: Keyifsizlik, kırıklık.
Malarya: Sıtma.
Male: Erkek.
Malformasyon: Kusurlu oluş, sakatlık.
Malfonksiyon: Her hangi bir organın yetersiz veya dengesiz görev yapması.
Malin (malign): Habis, kötü huylu.
Malleol: Ayak ekleminin her iki tarafındaki kemik çıkıntılarına verilen isim.
Malleus: Orta kulaktaki çekiç kemik.
Malnutrisyon: Sağlık için şart olan, vitamin, mineral, protein ve benzeri maddelerin yetersiz alınmasından doğan hastalıkları tanımlayan bir terimdir.
Malpraktis (malpractice): Tıpta yanlış, özensiz tedavi.
Mastektomi: Ameliyatla memenin alınması.
Mamilla: Meme başı.
Mamografi: Meme filmi.
Mandibula: Alt çene kemiği.
Mani: Aşırı neşe şeklinde beliren psişik hastalık.
Manifest: Aşikar, gizli olmayan.
Marfan Sendromu: Sebebi bilinmeyen herediter genetik bir hastalık.
Marihuana: Esrar.
Mastektomi: Memenin her hangi bir rahatsızlık nedeniyle alınmasıdır. Basit mastektomi sadece meme dokusunun çıkartılmasıdır. Radikal mastektomi ise, kanser vakalarında baş vurulan memeyle birlikte, memenin altındaki kasların ve koltuk altındaki lenf bezlerinin de çıkartılmasıdır.
Mastitis: Memenin iltihabıdır, emziren annelerde sütün birikmesi nedeniyle veya meme başındaki çatlak nedeniyle sık rastlanan bir durumdur.
Mastoidektomi: Mastoid hücrelerin iltihaplanması nedeniyle mastoid kemiğin çıkartılması ameliyatıdır.
Mastoidit: Kulak arkasında bulunan mastoid kemikteki, mastoid hücrelerinin iltihabıdır. Genellikle orta kulak iltihaplarını takip eder.
Mazohist: İşkenceden zevk alan, işkence tarzı hareketlerden cinsel haz duyan.
Menenjit: Beyin zarlarının (Meninkslerin) iltihabıdır.
Menapoz: Adetten kesilme.
Menstrual: Menstruasyonla ile ilgili, adet görme ile ilgili.
Menstrual Siklus: Adet görme dönemleri, iki adet arası.
Mentruasyon: Adet görme, ay başı. Kadınlarda periodik kanama.
Mental Reterdation: Zeka gelişiminde gerilik.
Metastatik: Metastaz yapmış lezyona verilen isim. (Başka bir organdan atlamış tümöral oluşum)
Metastaz: Herhangi bir organdaki kanser hücrelerinin, vücudun başka bir bölümüne atlamasıdır.
Mitoz: Hücre bölünmesi.
Miyom (myoma): Uterus kasının iyi huylu tümörüdür.
Mukolitik: Mukus’u eriten anlamındadır. Yani, akciğerlerde oluşan ve katılığı nedeniyle çıkarılmakta güçlükle karşılaşılan mukus’un (balgam) kıvamını azaltarak, atılmasını sağlayan ilaçlar.
Mukoza: Bazı organların iç yüzlerini kaplayan ve salgı üreten doku tabakası.

  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
ağrı dindirici, analjetik, analjezik, antidepressant, antidiabetik, antihipertensif, antiinflamatör, balgam söktürücü, çözmek, diüretik, için, idrar söktürücü, karamsarlığa karşı, kol ağrısı, köprücük kemiği, prospektüsünü, romatizma iltihap, sakinleştirici, toksin giderici, tıbbi, tıbbi terimlerin anlamı, tıbbı terimler, şeker hastalığ


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:59.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.