Pavli Panayırı | Yaşayan En Büyük Panayır

[@Basakca]

Bir önceki mesajımda da belirttiğim gibi Bu yıl 105. sini düzenlenen Tarihi ve Geleneksel "Pehlivanköy Sonbahar Hayvan ve Emtia Panayırı" yani "Pavli Panayırı" 11-14 Eylül 2014 tarihlerinde yapıldı.

Konuda belirtildiği gibi mutlaka 18 Eylül gününü de içine alması gerekirken yeni ders zilinin çalmasına denk geldiği için, zamana yenik düşerek 14 Eylül'de sonlandırılmak zorunda kaldı. Çünkü çocuklar panayır zamanı okula gitseler bile okul çıkışında eve gitmeyip akşamın geç saatlerine kadar panayırda cirit atıyorlarmış.

Atıyorlarmış diyorum çünkü 14 Eylül pazar günü sabahın erken saatlerinde oradaydım.

Konuda belirtildiği gibi insanlar panayır kurulmadan bir, iki gün önce panayırın kurulacağı alanın çevresine römorkörlerini yerleştirip gidiyorlarmış. Panayır zamanında sabah erkenden gelip panayır alanına doluşuyor yorulana veya acıkana kadar eğleniyor, alış verişlerini yapıyorlar yoruluncada kendilerine ev süsü verdikleri bu römorkörlerin içine bir süreliğine çekiliyorlar.
Kendilerine Pomak denilen halkın yanında çevre illerden gelen halk da bulunuyor. Hatta Antalya'dan gelip bu alanlarda yerini bile alanlar bile var.

Panayıra doluşan yaşlı genç bütün olumsuzluklara rağmen anın tadını çıkarmaya sanki yemin etmişcesine çevrelerine gülücük dağıtarak hem kışlık alışverişlerini yapıyorlar hemde yiyip içip eğleniyorlar.

Gezintim esnasında yorulup da panayırın alanının dışında bulunan mahalle kahvesinde oturup kahvemi yudumlarken sohbet ettiğim yaşlı insanlar panayırın eski hallerinin daha güzel olduğuna dair dem vururlarken, günümüze kadar bu haliyle de gelmesinden dolayı buruk da olsa sevinçlerini göstermekten geri kalmıyorlardı.

Kendilerini Pomak olarak adlandıran yöre halkı doğallıklarından hiç bir şey kaybetmemişler. Metropol kentlerde yaşayanların aksine eski Anadolu insanın misafirperverliğini, içtenliğini, samimiyetini kaybetmemişler.

Sadece şikayet ettikleri nokta ise Ergene Nehri'nin son yıllarda Çorlu ve Çerkezköy'deki çarpık sanayisinin yarattığı kirlilik, nehrin en önemli su kaynağı olmaktan çıkıp, başlıca zehir kaynağı haline gelerek, yaratmış olduğu kirlilik ile ilçeye dolayısıyla da hayvancılığa ve çeltik tarlalarına zarar vermesi.

Şu andaki en önemli konuları ise Pehlivanköy İlçesi demiryolunun kullanıma kapatılacak olması. Pehlivanköy; Edirne, Kırklareli, Babaeski, Lüleburgaz ve Uzunköprü'ye bağlıdır bu demiryolu ile.

Panayır zamanı bile demiryolunun kapanmaması için imza standı kurmuşlar ve durumlarını çözebilmek için imza topluyorlardı.

Panayır alanında her şey mevcuttu. Adım başı çadırlarda veya baraka gibi şeylerde yeme içme alanları mevcuttu. Lunaparta gökyüzünde dönen salıncaktan, misafirlerini eteklerine alıp bir havalandırıp bir indiren pamuk prensesten, plastik top ile kaleye gol atmaktan, kamikazede avazı çıktığı bağırmaktan sesi kısılanlar, kol kuvveti ile çevrilen atlı karıncada dönmekten uykusu gelen minikler, pazar yerinde bir çuval salçalık biber ile saatlerce satıcı çebeleşen ve de sonunda istediği fiyata alanlar soluğu bu mekanlarda alıyordu. Aslına bakarsanız birazda dedikodu yapmak için veya uzun zamandır görmedikleri tanıdıklarını belki görürüz umuduyla...

-Hadi bea hacıııı... açıktık. Bak kızan mızmızlanıyo bea...Hacııı sana diyoummm duymusun beni adi bea... bırak o şişeyi de işine bak. Nasıl hacısın bea... Daha dolanacak çok yer vardır senin keyfini mi bekleycez bea....

Bir bakarım ki hacı diye hitap ettikleri yaşlı amca bir yandan çevresi kartonlarla sarılı küçük tüp üzerindeki isten kararmış çaydanlıkla çay koyarken bardaklara, bir yanda birayı kocaman yudumlarla götürüyordu şişeden.

Evet yanlış okumadınız. Metropol kentlerin AVMlerinde, çay bahçelerinde alkol serbest idi.Öyle saatli tarif marifi de yoktu üstelik. Herkes istediğini yapıyordu. Bir günümü orada geçirdim ne birisisinin kızına-eşine yan bakanı gördüm ne de içip içip de dağıtanı.

Lafı çok uzattım biliyorum daha fazla sizleri şişirmeden çektiğim kareleri paylaşayım.

Aklıma geldikçe yazarım amaaa....


Fotoğraf çekimleri bana aittir.

[@Basakca]

[@Basakca]

[@Sevda]

Yazını okuyunca neden ben de gitmedim ki diye düşündüm. Gidip gezilesi panayırlardan biri oysa.

Konuya çekimlerinle ve yazınla ayrı bir güzellik getirdin. Deklanşörüne, kalemine, gönlüne sağlık Başakca.

[@Basakca]

@Sevda
Seneye gidermiyim diye soran olursa; pek gideceğimi sanmıyorum. Çünkü pislik hakim. Panayır alanında temizliğe pek önem verilmiyor.

Bir kuruyemişçi tezgahından kuruyemiş yiyeyim dedim demez olaydım. Bayat ürünler... Ha bunun yanında taze ürünlerde mevcut. Kuzu çevirenleri görsen en az bir ay yemek yemezsin.

Zaman değiştikçe panayırın amaçı sürece uymuş halde.
Yaşlılar ise panayırın özünü yaşatmak için eğlencenin ve yemenin gözüne vuruyorlar. Hiç bir şeye aldırmıyorlar. Yeter ki bu panayır geleceklere de süre gelsin.

[@Sevda]

@Basakca, kuruyemişlerimizi kendimiz götürürüz yahu.

Hiçbir şey yapmazsak hacıya seslenir;

"Bırak o şişeyi de işine bak. Nasıl aaacısın bea... Daha dolanacağğk çok yer vardır senin keyfini mi bekleycez bea...."

der geliriz.

[@Dilaver]

Pavli bizden az ileride.. Demek bizim memlekete geldin @Basakca ...

Fotoğraflar güzel beğendim. Ama koca Pavli'de çok az fotoğraf çekmeni yadırgadım.

Seneye, bu seneki gibi balıkta olmaz isem Pavli'nin farklı yüzlerini yansıtırım sizlere. :8

Ta İstanbullardan kalk gel, bayat kuruyemiş ye.. Hey Allah'ım

[@Basakca]

Orjinal Mesaj Sahibi Dilaver

Pavli bizden az ileride.. Demek bizim memlekete geldin @Basakca ...

Fotoğraflar güzel beğendim. Ama koca Pavli'de çok az fotoğraf çekmeni yadırgadım.

Seneye, bu seneki gibi balıkta olmaz isem Pavli'nin farklı yüzlerini yansıtırım sizlere. :8

Ta İstanbullardan kalk gel, bayat kuruyemiş ye.. Hey Allah'ım

Evet ya geldim. Hatta geleceğimi bile bir önceki mesajımda işaret etmiştim ama anlayan olmadı. Özellikle Trakyalılar. Kalktılar gittiler paluğa.

Fotoğraflar bu kadar olur mu hiç? Daha çok var ama işleyeceğim hepsini de sırayla. Birden bire 200'ün üzerinde fotoğraf eklersem site kilit olur.

Seneye kim öle kim kala mirim. Lafla peynir gemisi yüzmez, icraat efenim icraaatt..

[@Suzim]

Eniştem her sene alışverişe götürürdü bizi .
Traktörle giderdik , yatak yorgan ne varsa doldururduk .
Bir gün bir gece kalıp dönerdik .
Teşekkürler @Sevda
Ek resimler için teşekkürler @Basakca

[@goj]

Memleketim,
Sagolun az da olsa ozlemimi giderdiniz elleriniz dert gormesin