10.02.2011, 19:42
|
#2
|
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
Cevap: Derin Ven Trombozu (DVT) Nedir? (Bacak Toplardamarında Pıhtılaşma)
Derin Ven Trombozu Tanısı Nasıl Konulur?
Derin ven trombozu tanısı, tıbbi öykü, yapılan fizik muayene ve testlerin sonuçları ile beraber değerlendirilerek konulur.
Tıbbi öyküde önemli olan noktalar, kullanılan ilaçlar, yakın zamanda geçirilen cerrahi işlemler veya travma ve kanser tedavisi alıp almadığı durumudur.
Fizik muayenede ise, doktorunuz tarafından derin ven trombozuna ait bulgular açısından değerlendirme yapılacaktır.
Teşhis amacı ile yapılan tetkik (test) ler arasında en sık kullanılanlar;* Ultrasonografi: Derin toplardamarlardaki pıhtının saptanmasında en sık başvurulan yöntemdir. Ses dalgalarını kullanarak, kan ve damar içindeki akımın resmini oluşturma prensibine dayanan bir yöntemdir.
* D-dimer testi: Pıhtılaşma sırasında kan içine salınan maddenin ölçülmesi prensibine dayanır. Eğer test sonucunda çıkan değer yüksek ise derin toplardamarınızda pıhtı varlığı yüksek bir olasılıkla doğrulanmış olur. Eğer, test sonucu düşük ve sizin risk faktörlerinizde az sayıda ise, derin ven trombozu tansından doktorunuz uzaklaşmış olur.
*Venografi: Bu test, eğer ultrasonografi ile bir sonuç alınamamış ise başvurulan bir yöntemdir. Toplardamarınıza enjekte edilen bir boya yardımı sağlanan görüntülerin incelenmesi temeline dayanır. Boya yardımı ile, toplardamar içerisinde kan akımının olup olmadığı saptanır.
Teşhis için daha az sıklıkla başvurulan tetkikler arasında;
*Manyetik rezonans görüntülemesi
* Bilgisayarlı tomografi
sayılabilir.
Eğer, sık tekrarlayan bir derin ven trombozu öykünüz mevcut ise yada aile bir kaç bireyde durum gözlenmişse, sizden kalıtsal olarak derin ven trombozuna neden olabilecek hastalıkları araştırmak için kan örneği alınacaktır.
Derin Ven Tromboz Anjiyosu
Pulmoner emboli ön tanısı düşünülüyorsa, doktorunuz sizden bahsedilmiş test ve tanı yöntemlerine ek olarak “ventilasyon/perfüzyon sintigrafisi” isteyecektir. Bu yöntemde doktorunuz, verilen radyoaktif bir madde yardımı ile, akciğerlerinizin içinde ne derece oksijen ve kan akımının olduğu konusunda fikir sahibi olacaktır.
Manyetik rezonans ile doğrudan trombüs görüntüleme
(beyaz olarak görünen, kan pıhtısı)
Derin Ven Trombozu Nasıl Tedavi Edilir?
Derin ven trombozunda tedavinin ana ilkeleri;*Kan pıhtısının büyümesini engellemek
*Kan pıhtısının parçalanmasını ve akciğerlere ulaşmasını engellemek
* Tekrar pıhtılaşma atağı riskini azaltmak
Derin ven trombozu tedavisinde kullanılan ilaçlar;
Antikoagülanlar:Derin ven trombozunun tedavisinde en çok kullanılan ilaçlardandır. Kan sulandırıcı yada seyrelten ilaçlar olarakta bilinirler. Bu ilaçlar yardımı ile, kanınızın pıhtı oluşturma özelliği azaltılmış olur. Ancak, yaygın olarak bilinenlerin aksine kan sulandırıcılar, oluşmuş olan pıhtının parçalanmasına yardımcı olmazlar. Bu ilaçlar ya ağızdan yada enjeksiyon şeklinde kullanılırlar.
Coumadin (Warfarin) ve Heparin derin ven tedavisinde kullanılan antikoagülanlardandır. Coumadin ağızdan kullanılan, Heparin ise enjeksiyon yolu ile verilen ilaçlardır. Heparin’in değişik formları mevcuttur. Tedavi alternatifleri ve yöntemi konusunda doktorunuz size detaylı bilgi verecektir. Tedavinin başlangıcında, genellikle doktorunuz, size Coumadin ve Heparin’i birlikte verecektir. Bunun sebebi, Heparin’in hemen, Coumadin’inin ise geç etkisinin ortaya çıkmasıdır. Coumadin etkisini gösterdiğinde, Heparin tedavisi kesilir.
Gebelerde sadece Heparin tedavisi kullanılmalıdır. Coumadin’in gebelik sırasında kullanılması son derece tehlikelidir.
Antikoagülan tedavisi genellikle 3 - 6 ay sürer. Ancak risk faktör ya da faktörlerinin varlığında tedavi süresi doktorunuz tarafından uzatılabilinir.
Antikoagülanların en önemli yan etkisi, kanamadır. Bu durum yaşamı tehlikeye varacak derece de olabilir. Bu nedenle, doktorunuz ile yeterli iletişim kurmalısınız. Bazen, kanama vucudunuzun içerisinde olabilir. Kan sulandırıcı kullanan hastalar düzenli olarak doktorunuz tarafından takip edilmek üzere “protrombin zamanı (PTZ) /INR” testi yaptırmalıdır. Başlangıçta bu test sık aralıklarla yapılırken, tedavinizin ilerlemiş döneminde test aralıkları uzar, teste olan gereksinim azalır. Bu ilaçları kullanırken, kanama ile ilgili bir sorun ile karşılaştığınızda hemen ilacı kesip, doktorunuz ile temasa geçmelisiniz.
Trombin İnhibitörleri: Bu ilaç, Heparin kullanamayan hastalarda kullanılmaktadır.
Trombolitiks: Pıhtının erimesini sağlayan ilaçlardandır. Ciddi semptomlara neden olan ve yaşamı etkileyen büyük pıhtılar için kullanılır.
Diğer Tedavi Yöntemleri: Eğer kan sulandırıcı alamıyorsanız yada kan sulandırıcı kullanmanıza rağmen pıhtı oluşuyorsa, “ven kava filtresi” kullanılabilinir. Vena kava denen büyük toplardamara yerleştirilen filtre sayesinde parçalanma sonucu oluşmuş pıhtılar filtre edilir, akciğerlere gitmeleri engellenmiş olur. Bu durum, pulmoner emboli gelişimini engeller. Ancak, unutulmaması gereken nokta, yeni pıhtı oluşumunu engelleyen bir durum değildir.
Derin ven trombozu sonrasında bacakta gelişen ödem ve şişme için ise “basınçlı çoraplar” önerilmektedir. Bu çoraplar özel olarak tasarlandıkları için, ayak bileği seviyesinde sıkı yukarılara çıktıkca azalan oranda basınç uygularlar. Basınç sayesinde, toplardamar içerisinde kan akımı yavaşlamaz, kan göllenemez ve pıhtı oluşamaz. Bu çoraplar, derin ven trombozu sonrasında 1 yıl süre ile mutlaka giyilmelidir.
|
|
|