01.09.2016, 19:01
|
#1
|
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
Depresyonu Önlemek Mümkün
Depresyonu Önlemek Mümkün
Neden her birimiz aynı olaylara farklı tepkiler veririz? Neden kimimiz bir olay sonucunda kendimizi mutsuz ve derin üzüntü içinde hissederken diğer bir kısmımız bu olaydan hiç etkilenmez? Bu sorunun aslında basit bir cevabı var. Dr. Albert Ellis’e göre insanlar yanlış akıl yürütme ve akılcı olmayan inançlardan ötürü depresif, kaygılı, üzgün olabilmektedir.
Albert Ellis’in ABC Kuramına göre, insanlar iyi ya da kötü duygularını kontrol eğilimdelerdir. Bu doğuştan sahip olduklarıyla, sonradan edindiği batıl ya da akılcı inançlarıyla değişebilir. Yani hayatımızda bizi harekete geçiren duygu ya da olaylar inanç sistemimizle ilgilidir.
A-Bizi harekete geçiren olay ya da durum
B-Bu olay ya da durumla ilgili inanç ve düşüncelerimiz
C-Bu inançlara dayanarak hissettiklerimiz ve yaptıklarımız
Örneğin:
1. Kişi
- Durum: Bir arkadaşınız telefonunuza geri dönmedi.
- Düşünce: “Mutlaka onu üzecek bir şey yaptım. Ben nasıl bir insanım?”
- Sonuç: Endişe, üzüntü, depresyon
2. Kişi
- Durum: Bir arkadaşınız telefonunuza geri dönmedi.
- Düşünce: “Muhtemelen meşgul. Zamanı olmadığı için henüz geri dönemedi. ”
- Sonuç: Memnun, doğal
İşte depresyonun altında yatan sebep de bu yanlış akıl yürütmeler ve akılcı olmayan inançlardır. Ancak bilinmelidir ki her üzgün olma ve kendini mutsuz hissetme durumu depresyon değildir. Üzüntü ve mutsuzluk normal yaşamın bir parçasıdır ve salt mutlu ve neşeli bir yaşam çok da olağan değildir. Depresyon uzun süreli hayattan zevk alamama, üzüntü, çevreye karşı ilgisizlik, enerjisizlik halidir. Bir yakının kaybından sonraki yas ve hüzün durumuyla karıştırılmamalıdır. İnanç sistemimizi ve yanlış akıl yürütmelerimizi olumlularıyla değiştirerek depresyonu kalıcı bir şekilde hayatımızdan çıkarmak mümkün olacaktır.
Peki nedir bu akılcı olmayan düşünceler?
- Aşırı genelleme: Başınıza kötü bir şey geldiğinde yineleneceğine inanırsanız en ufak bir tatsız olayda üzgün hissedersiniz.
- “Ya hep, ya hiç” tarzında düşünme: Hayatta hiçbir şey siyah ve beyaz gibi keskin değildir, düşüncelerinizde esnek olabilmek sizi büyük kırgınlıklardan ve üzüntülerden korur.
- Olumsuzu görme: Bir çok olumlu durum içinde olumsuz detaya odaklanmak durumun güzelliğini görememenize neden olur.
- Olumluyu küçümseme: Bu eyleminizin sonucu güzel şeyleri görememek ve kendinize olan çzsaygınızı yitirmek olur.
- Akıl okuma: Başkasının ne düşündüğünü merak ediyorsanız sorun. Akıl okumaya çalışmak yorucu ve gereksiz bir iştir.
- Falcılık yapma: Kötü bir şey olacağını düşünüp bunu kabul etmektir.
- “–meli”, “–malı” cümleleri: “Bunu da yapmalıyım”, “Bunu da bitirmeliyim” gibi düşünceler sizde baskı yaratır. Bunun yerine beklentilerinizi zorunluluktan çıkarıp gerçeğe uyumlu hale getirmeyi deneyin.
- Etiketleme: Hatalarınıza dayanarak kendinizi olumsuz biçimde yargılamanızdır.
- Kişiselleşirme: Hiçbir nedeni olmadan bir olumsuz durumun sorumluluğunu üstlenmektir.
Sorularla Psikolojim
|
|
|