Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Maksat Muhabbet Olsun > Duygularımız


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 21.01.2016, 18:57   #101
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gülümsün Özel Sayfası

BEN KADINIM





Gururun olurum bazen.
Hiç ummadığın zamanda zekâmla şaşırtır, yine beklemediğin bir anda aptalı oynayarak hayretler içerisinde bırakırım seni.
Farklı özelliklerimle yaşamına renk katarım.
Biraz gizemli, biraz tutkulu.
Bazen de isteyerek aptal! ...
Çok güçlüyüm.
Dört bir tarafım demirden kale gibi.
Hiçbir düşmanın girmeye cesaret edemeyeceği kadar güçlü.
Ama bir o kadar da kırılgan ve narin.
Hiç beklemediğin bir anda kırılıveren, bir yüreğe sahibim.
Bu anlarda beklerim sevgi sözcüklerini.
Korkma şımarmam.
Sevgini duymak isterim senin ağzından.
Ne kadar inansam da beni sevdiğine her zaman o iki kelimeyi duymak, beni BEN yapar.
Çok zor değil ki bunu söylemek;
"SENİ SEVİYORUM" diyebilmek.
Ama öylesine değil, lâf olsun diye değil, içten gelerek!
Beni ben yapan özelliklerin başında gelir "SEVGİ".
Çok şey beklemem senden.
Bilirim, gün boyu yoğunluğunu; iş gücünü, çalışmandaki güçlükleri.
Suskun ve sabırla beklerim.
Özgür kalmak istediğin zamanlar olduğunun da farkındayım.
Orada başlar belki kıskançlık duygularım.
Ama her seven kadın gibi ben de kıskanırım.
Biraz hoşgörü ve dürüstlük beni sana çeker.
Biter kıskançlık krizlerim.
Beni anlamaya çaba gösterdiğin anda yüreğim affeder her hatayı!
Sana senin canından can verebilir, o canlara gözümün bebeği gibi bakarım.
Tıpkı ve hâlâ sana baktığım gibi.
Sevgimin ve gücümün farkına vardığın vakit, yere göğe sığmaz umutlarım.
Hiç düşünmeden, bir tek sözünle dünyanın diğer ucuna giderim.
Seninle bir olduktan sonra her yer aynıdır benim için.
BEN KADINIM…
Çelik gibi SAĞLAM, bir o kadar da NAİF.
İçime KARLAR yağar bazen, üşür YÜREĞİM, incinirim ufacık bir SÖZDEN.
Sevgini HİSSETMEK ısıtır beni, yakar BEDENİMİ kulağıma fısıldadığın o iki kelime!


(Alıntı)
__________________
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 21.01.2016, 19:02   #102
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gülümsün Özel Sayfası

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Canan Mesajı göster
Çok güzel....

Teşekkürler Gülümsün.
Okuyan gözlerine sağlık Canan. Ben teşekkür ederim cansın.

__________________
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 23.01.2016, 00:30   #103
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gülümsün Özel Sayfası

Ben " Yaşamayı " Seçtim Sevgili







" Yaşanıp bitmiş bir " gün " gibi
Akıp gitmiş bir " sel " gibi
Gün gelir unutursun şeyi...
Sonra da tüm yaşananları gömersin yalnızlığa...
Ama seni bir kere yazmışken satırlara..
Ancak ölüm ile unuturum seni......”

Yine sensizliği yazıyorum akşamın gözlerime düştüğü anlarda... Dünkü takvimlerden devraldığım hüzünleri toplayıp yine yokluğunu kanatıyorum duvarların beni anlamadığı dar vakitlerde... Kağıt, kalem bir de cümlelere sığmayan yokluğun... Bir türlü öldüremediğim bir türlü yenemediğim dilsiz suskunluğun.... Her şeye inat yazıyorum... Seni “ sana “ anlatıyorum...

Aslına bakarsan; sensizliği yazmak o kadar çok zor ki.. Gidişinden sonra sıva tutmaz duvarlarla konuşmayı denedim ilk önceleri.. Sonra susmayı denedim... Ama yapamadım.. Sensizliği yenmeyi başaramadım.. Bir zaman sensiz yaşamaktansa "ölmeyi " bile yeğledim .. Biliyorum sensizlik ve ölmek... Ama bil ki, bir kez ölmek bile sensiz geçen her gün çektiğim ve her sabah gün doğumuyla başlayan ızdıraptan bile iyiydi ...

Yokluğunda tüm cümlelerim öznesiz, tüm yüklemlerim devrikti... Senden sonraki her gece üzerime örttüğüm karanlığın içinde " gözyaşlarının " koyununa girdim.. Bazen de göğsüme soğuk taşları alıp uykusuzluğu girdim sensizliğe akan gözlerime... Zamanla susmayı öğrendim sonra da sabrı... Sonra da yazmayı.... Bu kolay olmadı inan.. Sensizliği yazmak ve sensiz yaşamak o kadar zordu ki; kelimelere sığmadı sensizlik...Hiçbir mutluluk dolduramadı yüreğimde açtığın boşlukları... Koskoca bir yara oldun bende.. Hep sana kanadım, hep sana nefes aldım...

Ey gözyaşlarını karakış,
Gülüşlerini bahar bildiğim sevgili;

Sensizlikte kanayan dudaklarımı ancak toprakla silebildim, ıslak kirpiklerimi ancak güneşle kurutabildim....Yüreğimin şakağına " soğuk ayrılığı " dayayıp her gece bir cümleyi intihar ettim yüreğimin damarlarında...Yaşarken " yüreğimin katili ", nefes alırken tüm ayrılık cinayetlerinin tek faili oldum... Yüreğimi " bedenime " gömerek öldürdüm..Kefensiz bir ikindi vakti " yalnızlık " mezarlarına defnettim.. Bir daha sevmemek üzere.. Bir daha acı çekmemek üzere yüreğimi " hatıralara " gömdüm... Gömdüm dediğime bakma sen sevgili...Sen bende var olacaksın ben sende öldürülmek zorunda olsam da... Sen hep bende kalacaksın " sen hiç bana gelmesen de "...

Şimdi bu satırları okuyup "sana sitem " ettiğimi düşünme sevgili. Ben sadece seni yazıyorum. Artık ayrıyız, artık birbirine iki yabancıyız.. Sen bana yabancı, ben sana yabancı... Sakın bana yazma deme sevgili... Kavuşabildiğimiz tek yer öznesi senin, yüklemi ben olduğum cümleler.. Bırak ta aynı cümlenin içinde yan yana omuz omuza olalım sevgili.. Sen ve ben... Ama bu satırları okuyup yüreğine dokunuyorsa söyle ne olur... Tek bir kelime etmem.. Dudaklarımı “ sensizliğe “ mühürler, ömür boyu “ sana “ susar tüm kelimelerim.. Seni “ sensiz “ yaşatmayı başarabilen bu yürek, merak etme harf harf susmayı becerebilir...Ta ki ölüm dudaklarıma sürülürken. İşte o an; dudaklarımdaki son kelimede “ adın “ olacak...

Yazmalıydım çünkü sensizlikte üzerime çullanan arsız fırtınalara karşı tek sığınağım “ senli satırlardı” sevgili... Bazen sen diye bildiğim gizli öznelerin koynunda ağladım, bazen de senin sıcak yüreğin diye devrik cümlelere uzanıp çığlık çığlığa bağırdım... Sen duy diye değil; beni ölüme sürükleyen hayatla savaşabilmek için sana tutundum.. Seni “ sana “ yazarken klavyenin her tuşu sanki senin ellerindi...Her cümle, her satır senin yüreğin kadar sıcaktı.. Yazmalıydım sevgili çünkü senden sonra sadece satırlarla yoldaş oldum.. Seni anlattım onlara.. Sensizliği kanattım dudaklarında.... Ben anlattım, onlar dinledi... Şimdi ne olur bana “ yazma “ deme sevgili... Senden geriye ne resmin var gözyaşlarımı bırakabileceğim ne de sıcak bir ellerin var hayata yenik düştüğümde avuçlarına son nefesimi bırakabileceğim..

Ne olur beni anla sevgili.. İnan bu satırları sen geri dön diye, ipotek altına alınmış gençliğime gel diye yazmıyorum.. Hem " ikinci el hüzünlerimle " sana iyi bir yaşam, iyi bir gelecek sunamam ben... Ben yarım cümlelik bir adamım... Oysa senin gözlerinde mavi ufukları görmüştüm.. Alabildiğince geniş, alabildiğince mavi... Ne olur anla beni sevgili... Yazmalıyım ve yaşamalıyım....Yüreğimi karanlık duvarlara çarpmaktansa seni “ yüreğimde ölümsüzleştireyim.... Ezelim ol yüreğimin ipotekli satırlarında.. Ebedim ol mutlulukları vaat edilmemiş yarınlarım da.. Bırak beni, dua dua yazayım seni... Eğer yazmasam, eğer satırların koynuna girmezsem sensizlikte depreşmiş devasa fırtınaları, yüreğimde kanayan çığlıkları ancak ölüm susturabilir sevgili. Ya da soğuk merminin ucuna işlenmiş birkaç intihar cümlesi....

Bana ait olmadığın halde aldığın her nefesi kendime “ mutluluk “ addettiğim kadınım,
/ ey benim içi kelimelerle doldurulmayan yalnızlığım/
Ben sensizlikte intihar etmeyi değil;
Ben seni " uzaklardan bile sevmeyi " sevdim ki...
Ben sensiz ölmeyi değil;
Senin bir yerler de bensiz olsa da " nefes alıyor olmanı " sevdim...

Sen bana ait olmasan da;
Ben senin var olduğun bu dünyada " yaşamayı " seçtim sevgili...



Alıntı
__________________
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 27.01.2016, 22:28   #104
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gülümsün Özel Sayfası


SICAK YUMUŞLARIN ÖYKÜSÜ




Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde Tim ve Maggi adında bir çift çocuklan John ve Lucy ile birlikte mutluluk içinde yaşarlarmış. Onların nasıl mutlu olduklarını anlayabilmek için o günlerde neler olduğuna şöyle bir bakalım.
O günlerde dünyaya gelen herkese yumuşacık, küçücük bir Yumuş Torbası verilirmiş. Bir kimse ne zaman canı isterse torbasına uzanıp oradan Sıcak Bir Yumuş alabilirmiş. Bu Sıcak Yumuşlarda çok rağbet görüyormuş. Sıcak bir Yumuş alan kimse kendini tamamen sıcak ve yumuş hissedermiş.
Düzenli olarak Sıcak Yumuş almayan insanların sırtında önce büzülmeye sonra ölüme yol açan bir hastalık gelişirmiş.
O günlerde Sıcak Yumuş elde etmek çok kolaymış. Kimin ne zaman canı isterse istediği kişiye giderek "Bana bir Sıcak Yumuş verir misin?" diyebilirmiş. Bu teklifi alan kendi torbasına uzanıp karşısındakinin avucuna uygun büyüklükte bir Yumuş çıkarıp bunu ona verirmiş. Torbadan çıkan bir yumuş gün ışığını gördüğünde gülümseyerek açılır ve ışıltılı Sıcak bir Yumuşa dönüşürmüş. O zaman bu bir kimsenin omzuna, başına ve kucağına konduğunda oraya yapışır, hemen derisinde erir ve o kişinin kendini tümüyle iyi hissetmesini sağlarmış.
Herkes birbirinden Sıcak Yumuş istermiş, herkes de birbirine verdiğinden hiç bir zaman yeterince bulamama sorunu olmazmış. Ortada bir yığın bulunduğundan herkes mutluymuş ve çoğu zaman kendilerini sıcak ve yumuş hissederlermiş.

Bir gün kötü cadı bu işe çok kızmış, çünkü kimse onun iksirlerini satın almıyormuş. Bunun üzerine akıllı cadı, cadıca bir plan hazırlamış.
Güzel bir sabah Maggi çocuklarla oynarken, cadı Tim´e yaklaşmış ve kulağına şunları fısıldamış.
"Bak Tim. Maggi tüm Yumuşları Luci´ye veriyor. Biliyorsun eğer böyle devam ederse bitecek ve sana bir şey kalmayacak".
Tim şaşırmış ve dönerek cadıya şöyle demiş. "Yani sen şimdi biz ne zaman torbamıza elimizi uzatsak Sıcak Yumuş bulamayız mı demek istiyorsun?". Cadı "Evet. Kesinlikle yoktur, bir kere bitti mi biter. Bir daha bulamazsın" diyerek ve kıs kıs gülerek oradan uzaklaşmış.
Tim cadıya inanmış ve Maggi ne zaman birisine Sıcak Yumuş verse dikkatini çekmeye başlar. Maggi´nin Sıcak Yumuşlarından çok hoşlandığı ve bunlardan vazgeçmek istemediği için giderek daha çok kaygılanmaya, hatta bozulmaya başlamış. Maggi´nin çocuklara ve başkalarına sıcak Yumuşlar vermesinin kesinlikle doğru olmadığını düşünmeye başlamış.
Ne durdurur ve bunları Tim için saklamaya başlamış. zaman Maggi birisine Sıcak Yumuş verse, şikayet etmeye başlamış ve Maggi de Timi çok sevdiği için başkalarına Sıcak Yumuş vermeyi
Çocuklarda bu olanları gözleyerek Sıcak Yumuş almaktan vazgeçmenin doğru olduğunu düşünmeye başlar. Tim ve Maggi´yi dikkatle izleyerek ne zaman birisi diğerine çok fazla Sıcak Yumuş verse itiraz etmeye başlar. Ne zaman da birisine çok fazla Sıcak Yumuş verseler kaygılanmaya başlar.
Her zaman torbalarına uzandıklarında mutlaka bir Sıcak Yumuş bulmalarına rağmen giderek daha azına rastlarlar ve daha da cimrileşmeye başlarlar. Kısa bir süre sonra çevrede herkes Sıcak Yumuşların yokluğunu fark eder ve giderek kendilerini daha soğuk ve rahatsız hissetmeye başlarlar. Giderek büzülürler ve hatta bazıları Sıcak Yumuşların yokluğundan ölürler.
Giderek daha çok kimse bir işe yaramadığını gördüğü halde cadının iksirlerini almaya başlar. Ancak bu durum giderek ciddileşir. Cadı insanların ölmesini istemez, çünkü ölüler onun iksirlerini satın alamayacaklardır. Bunun üzerine yeni bir plan düzenler.
Cadı herkese bu kez içinde kirpiye benzeyen dikenleri bulunan bir torba dağıtır. Bu Soğuk Dikensiler insanların içini ısıtmaz ve yumuş yapmaz, ancak insanların arkalarının büzülmesini önler. Bundan sonra ne zaman birisi diğerine "Bana Sıcak bir Yumuş verir misin?" diyecek olsa insanlar sahip olduklarını kaybetmekten korkarak "Sana Sıcak bir Yumuş veremem, ama bunun yerine Soğuk Dikensiye ne dersin?" diye cevap verirler.
Bazen iki kişi birbirleriyle karşılaştığında birbirlerinden Sıcak Yumuş alabileceklerini düşünürler, ama içlerinden birisi düşüncesini değiştirir ve sonuçta birbirlerine Soğuk Dikensiler verirler. Bu durumda daha az sayıda insan ölür, ama pek çok kimse mutsuzdur, kendini soğuk ve dikensi hissetmektedir.
Zamanla bu durum giderek karmaşıklaşır. Hava gibi bedava olduğu düşünülen Sıcak Yumuşlar çok kıymetli hale gelirler. Bu da insanların Sıcak Yumuş alabilmek için akla gelebilecek her şeyi yapmalarına neden olur.

Cadı görünürde yok iken, insanlar üç, dört veya beş kişi bir araya gelirler ve çok verme kaygısına kapılmadan birbirlerine Sıcak Yumuşlar verirler. Cadı görününce hemen ayrılırlar ve Sıcak Yumuşlarını eşleri için saklamaya başlarlar. Unutkanlıkla birisine Sıcak Yumuş veren kimse eşi bundan hoşlanmayacağı için suçluluk duymaya başlar. Bonkör bir eşi olmayanlar ise Yumuş satın alabilmek için çok uzun saatler çalışarak para kazanırlar.
Bazı insanlar ise ortalıkta bir yığın ve rahatlıkla bulunabilen Soğuk Dikensileri toplayarak onları beyaza boyar ve kabartırlar. Sıcak Yumuş yerine kullanırlar.
Bu süslü Sıcak Yumuşlar gerçekte Plastik Yumuşlardır ve başka sorunlara neden olmaktadır. Diyelim, iki kişi bir araya geldiğinde ve birbirlerine özgürce Plastik Yumuşlar verdiklerinde kendilerini iyi hissetmeleri gerekirken kötü hissederler. Sıcak Yumuşları değiş tokuş yaptıklarını düşündüklerinden, bu duruma akılları ermez, yaşadıkları bu soğuk, dikensi duyguların birbirlerine bir yığın Plastik Yumuşlar vermelerinin sonucu olduğunu anlayamazlar.
Çok... çok ümitsiz olan bu durum, insanların hiç istemediği şekilde bir gün Sıcak Yumuş torbalarına uzandıklarında hiç bir şey bulamayacaklarına cadının onları inandırmaları ile başlamıştır.
Kısa bir süre önce sevimli ve güçlü, geniş kalçalı, yüzünde mutlu bir gülümsemesi olan bir kadın bu mutsuz yere gelir. Bu kadın sanki cadıyı hiç duymamıştır ve Sıcak Yumuşların bitmesinden de hiç kaygılanmamaktadır.
İnsanlar istemeden bile herkese Sıcak Yumuşlar vermektedir. Bazı insanlar ona Koca Popolu Kadın adını takarlar. Bazıları Sıcak Yumuşların bitmeyeceği düşüncesini çocuklara vereceği için onu onaylamazlar.
Çocuklar onun yanında kendilerini iyi hissettikleri için onu çok severler.
Onlarda ne zaman içlerinden gelirse birbirlerine Sıcak yumuşlar verirler.
Yetişkinler ise bu duruma hemen el atarak çocukların, Sıcak Yumuş tedariklerini kullanmalarını önlemek üzere bir yasa çıkarırlar. Yasa ile belgesi olmayanların Sıcak Yumuşlarını serbestçe vermeleri cezalandırılacak bir suç olarak kabul edilir. Buna rağmen pek çok çocuk buna aldırmaz görünür ve ne zaman isterlerse ya da kendilerinden istenirse Sıcak Yumuşlar vermeye devam ederler.
Çocuk sayısı yetişkinler kadar olduğundan, sanki ortalıkta durum yoluna girmiş gibi gözükür.
Bundan sonra ne olacağını söyleyebilmek güçtür. Yasanın gücü ve düzen çocukları durdurabilecek midir? Yetişkinler her zaman yetecek kadar Sıcak Yumuşların olacağına inanarak şansını kullanan Koca Popolu Kadın ve çocuklara katılacak mıdır?
Sıcak yumuşların sınırsız olduğu o mutlu günleri hatırlayarak Tim ve Maggi yeniden özgürce sıcak yumuşlar vermeye başlayacaklar mıdır?
Bu sıkıntı dünyanın her yerine yayılmıştır, belki sizin bulunduğunuz yerde de vardır. Eğer isterseniz, umut ederim ki istersiniz, olabildiğince sağlıklı, mutlu ve sevgi dolu olarak sıcak yumuşları özgürce almaya ve vermeye katılabilirsiniz.


Sunum Gülümsün





__________________
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 27.01.2016, 22:38   #105
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gülümsün Özel Sayfası



Zordur güzel kadın olmak!
Çünkü herkesin sahip olmak istediği bir bedenin vardır.
Korumak zorunda olduğun bir namusun ve sevmeye yasaklı törelerin...
Adam gibi adam derler de, kadın gibi kadın demezler; meselâ taş gibi derler
Soğuk olmak zorundadır, hissetmemesi gerekir, iyi gözükmelidir....
Ama öyle çok iddialı da olmaması gerekir.
Erkeğin yanında yerini bilmelidir...
Güzel Kadın olmak zordur bu hayatta;
Seversin deli derler, sevmezsin kötü derler...
Elde ederler basit olursun,
Elde edemediklerinde konuşmalara meze olursun.
Susarsın bir şey bilmiyor derler, susmazsın dili uzun derler.
Kısacası ''Güzel KADIN'' olmak zordur bu hayatta.

(Alıntı)
__________________
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 28.01.2016, 17:24   #106
Çevrimdışı
İklim
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gülümsün Özel Sayfası

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Gülümsün Mesajı göster


Zordur güzel kadın olmak!
Çünkü herkesin sahip olmak istediği bir bedenin vardır.
Korumak zorunda olduğun bir namusun ve sevmeye yasaklı törelerin...
Adam gibi adam derler de, kadın gibi kadın demezler; meselâ taş gibi derler
Soğuk olmak zorundadır, hissetmemesi gerekir, iyi gözükmelidir....
Ama öyle çok iddialı da olmaması gerekir.
Erkeğin yanında yerini bilmelidir...
Güzel Kadın olmak zordur bu hayatta;
Seversin deli derler, sevmezsin kötü derler...
Elde ederler basit olursun,
Elde edemediklerinde konuşmalara meze olursun.
Susarsın bir şey bilmiyor derler, susmazsın dili uzun derler.
Kısacası ''Güzel KADIN'' olmak zordur bu hayatta.

(Alıntı)
Güzel ya da çirkin zordur kadın olmak.
Teşekkürler Gülümsün,her sayfan emek dolu,renkler ise büyüledi beni.
__________________
Bazen önemli olmamalı gidecek olan ya da gelmeyen. Çünkü bazen, başlaman gerekir her şeye yeniden.
Nazım Hikmet Ran.
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz İklim'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 28.01.2016, 17:30   #107
Çevrimdışı
Kartal
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gülümsün Özel Sayfası

Güller, kelebekler, güzel yazılar.
Bugün biraz neşem yoktu, yarısı burada düzeldi sayılır
Ellerine yüreğine sağlık @Gülümsün
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Kartal'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 28.01.2016, 20:28   #108
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gülümsün Özel Sayfası

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi İklim Mesajı göster
Güzel ya da çirkin zordur kadın olmak.
Teşekkürler Gülümsün,her sayfan emek dolu,renkler ise büyüledi beni.
Güzel yorumun için ben teşekkür ederim İklim. Okuyan gözlerine sağlık olsun canım.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 28.01.2016, 20:30   #109
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gülümsün Özel Sayfası

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Kartal Mesajı göster
Güller, kelebekler, güzel yazılar.
Bugün biraz neşem yoktu, yarısı burada düzeldi sayılır
Ellerine yüreğine sağlık @Gülümsün
Güzel yorumun için ben teşekkür ederim Kartal. Okuyan gözlerine sağlık olsun.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 28.01.2016, 21:46   #110
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gülümsün Özel Sayfası

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi CeMKaN Mesajı göster
Siirlerin güzel birde onlari ciceklerle süsleyince dahada bir güzellik kazaniyor. Ellerine yüregine saglik @Gülümsün tesekkürler..
Okuyan gözlerine sağlık olsun CeMKaN.Güzel yorumun için ben teşekkür ederim.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
gÜlÜmsÜn, Özel, sayfası


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:39.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.