17.02.2012, 15:17 | #1 |
Çevrimdışı
|
Bin Yıllık Geleneğin Son Temsilcileri | Sarıkeçililer - Yalnızlığa Göç
Bin Yıllık Geleceğin Son Temsilcileri Sarıkeçililer - Yalnızlığa Göç
Toroslar'ın Son Göçerleri Sarıkeçililer Ne belirli bir yaylakları, ne belirli bir kışlakları var. Yaz kış yaşadıkları kıl çadırlarını kondurdukları yer, onlara ‘‘yurt’’ oluyor. Mezarlıkları bile yok, ölüm hangi dağ başında yakalarsa onlardan birini, oracıkta gömüyorlar... Göçerliği ısrarla sürdüren Sarıkeçililer, Toroslar'ı aşıp Anadolu'nun içlerindeki yaylalara uzanıyor, sonra oralardan Akdeniz'in ılık sahiline savrulup duruyorlar.
Kışlakları da yaylakları gibi sürekli değişiyor: Köylerin, kasabaların kıyısında kıl çadırlarında yaşıyor, yaz gelince 'şurdan burdan çöplenen keçi'lerinin peşinde Toroslar'a vuruyorlar. Karaman'a kona göçe ulaşıyorlar. Sonbahar kışa gebe kalınca da yılın ikinci ve son büyük göçünü başlatıp bu kez yeni bir kışlak bulmak üzere geriye, Akdeniz kıyılarına dönüyorlar.
Pehlivan Mehmet'in evinin hemen aşağısındaki çukurda oynayan iki kız çocuğu sessizce gelip dikildi karşımıza. Utangaç bakışlarla beni tanımaya, ne yaptığımı anlamaya çalışıyorlar. Tıpkı birden, çadırın bir köşesinde belirip meraklı nazarlarla tepeden tırnağa beni süzen, sonra da kayboluveren nineleri Emine Gök ve çadırın büyük kızı Havva gibi. Ortalıkta başkaca kimse görünmüyor. Akşamın alaca karanlığında Sinan keçileri, Hasibe'yle küçüğü Dürdane de develeri yaylımdan getiriyor. Sinan göç boyunca keçileri dağlardan tepelerden geçirir, kışlaklarına varana kadar bütün Toroslar'dan aşırır.
__________________
|
21.02.2012, 03:37 | #2 |
Çevrimdışı
|
Bin Yıllık Geleneğin Son Temsilcileri | Sarıkeçililer - Yalnızlığa Göç
Toroslar'daki otun, ağacın, kurdun kuşun, börtü böceğin, yerin göğün, güneşin doğuşu ve batışının, yıldızların, rüzgârın ve fırtınanın sırrına ermişler. Hemen her tabiat olayı geleceğe dair bir şeyleri anlatıyor. Bunu görüyor, duyuyor, tenleriyle hissediyorlar. Yaylalara doğru göçün başladığı mayıs ayının altısına tarihlenen Hıdırellez, Yörükler için yazın başlangıcıdır. Göçmekte gecikenlerin develeri yıldızları takip ederek yaylalara kaçıyormuş. Mehmet Amca öyle söylüyor. Önümüzdeki kışı da yorumluyor ardından.
|
27.02.2012, 01:28 | #3 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Bin Yıllık Geleneğin Son Temsilcileri Sarıkeçililer - Yalnızlığa Göç
|
27.02.2012, 03:30 | #4 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Bin Yıllık Geleneğin Son Temsilcileri Sarıkeçililer - Yalnızlığa Göç
Okurken bende kalkıp onlarla yaşamaya gitmek istedim... Ne güzel hayatları vardır..Yörükler kesinlikle şehirde,köyde yaşamazlar.. Bir yere bağlanmazlar...
Allah yardımcıları olsun... Zaman kötü çocukları çadırda bırakıyorlarmış!Belki de dağlık yerlerde oldukları kötü insanlardan uzaktadırlar... Emeğie sağlık Canan,çok güzeldi... |
27.02.2012, 11:49 | #5 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Bin Yıllık Geleneğin Son Temsilcileri Sarıkeçililer - Yalnızlığa Göç
masaldan fırlamış hayatlar.
görünmüyor ama yaşıyorlar.. teşekkürler bu paylaşım için..
__________________
|
27.02.2012, 11:50 | #6 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Bin Yıllık Geleneğin Son Temsilcileri Sarıkeçililer - Yalnızlığa Göç
Yaşam şartları bizlere göre oldukça zor görünsede bildiklerinden şaşmayarak geleneklerini her koşulda gerçekleştiriyor olmaları ne kadar azimli ve çalışkan olduklarının göstergesi.
Dağlar,ovalar ve hayvanlar arasında yaşam sürmek herkesin harcı değildir. Doğayla iç içe olduklarından olsa gerek yörüklerin bizlerden çok daha sağlıklı oldukları resimlerden gayet net anlaşılıyor. Teşekkürler Canan.
__________________
|
03.05.2012, 23:08 | #7 | |
Çevrimdışı
|
Cevap: Bin Yıllık Geleneğin Son Temsilcileri | Sarıkeçililer - Yalnızlığa G
Alıntı:
Bize uzak olan durumu ne kadar da doğal olarak anlatmış Onlar için yaşam şartları zor olmasa da, devamlı göç etmek, özellikle de kış aylarında kolay olmasa gerek. Ellerine sağlık Canan. |
|
07.05.2012, 13:42 | #8 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Bin Yıllık Geleneğin Son Temsilcileri | Sarıkeçililer - Yalnızlığa G
Yörüklerin göçebelik yaşamları zor olsa da benimsemişler onlar. Röportajda de ''biz şehirlerde yapamayız'' demişler zaten.
Bizim pazarlarımıza kendi yapımları peynir, mersin, alıç, çitlembik getirip satarlardı eskiden; şimdi nasıl bilmiyorum. |
06.07.2012, 00:36 | #9 |
Çevrimdışı
|
Bin Yıllık Geleneğin Son Temsilcileri | Sarıkeçililer - Yalnızlığa Göç
__________________
|
06.07.2012, 23:48 | #10 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Bin Yıllık Geleneğin Son Temsilcileri | Sarıkeçililer - Yalnızlığa G
DAĞLARDA SIRALANAN HAYATLAR Sarıkeçililer hayvanları için yaşarlar... Keçileri ve koyunları için... Yaşamdır kuzuları onlar için... Hayvanları yaşarsa yaşarlar, hayvanları doyarsa doyarlar... Dağlar sıralanır onların önünde hayvanları için... VEYSEL'İN DEDİĞİNCE Sarıkeçililer yürür durmadan... Veysel'in dediğince, " Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece" Ozan'ı en iyi onlar anlarlar... Onlar dinlerler, onlar yaşarlar... Çünkü yaşamları uzun ince bir yoldur... GÖBEK BAĞINA TAŞ VURMAK Bir Sarıkeçili anlatmıştı günün birinde, " Sarıkeçili ana doğumu yapar, bulduğu bir taş ile göbek bağını keser, bebesini sırtına vurur ve göçe devam eder" Anlamamıştım... Sonra anladım... Sarıkeçili çocuk olmanın ne demek olduğunu... ANA VE YAVRUSU Yarına hazırlanma vaktidir. Birazdan kararacaktır hava... Kıl çadır kararacaktır. Ana derin derin düşünmelerde, çocuk ise ananın ardında... Hep böyle sürüp gidiyor Sarıkeçili yaşamı... "KUMA"SAL HALLER Sarıkeçili kadının çilesi ise bir başkadır. Çile demezler onlar ama yüreklerindeki isyanı da bastırabilirler mi? Bence bastıramazlar... Çadırlarda bir de "Kuma" sal haller yaşanır. Yürek isyanları yaşanır... GÖÇER MEHMET'İN DAĞINIK YARINLARI Göç dağıtır Sarıkeçililerin yarınlarını. Çocukları büyürler analarının kucağında darmadağınık yarınlara koşarak. Gözler boş bakmaz, ama baktığı yerde de yaşamı göremez hiç bir zaman... Aynı Mehmet gibi... AİLE KARESİ Sarıkeçililer tam 1000 yıldır çile çekiyor. Dağlarda, ovalarda yaşam savaşı veriyor... Ama yinede mutlu hissediyorlar kendilerini. Onlar kocaman bir aile. Develeriyle, koyunlarıyla bir aile. Hatıra fotoğrafını bile develeriyle çektirecek kadar mutlu... 100 YILLIK GELECEK Sarıkeçililer'in öyküsü aslında tam 1000 yıllık bir geleneğin öyküsüdür... Orta Asya'dan gelip Anadolu'nun sıra dağlarına yazılan bir öykü... Uzun bir öykü bu... İçinde acıları, yarınsızlığı ve yarınları aramayı barındırır... Fotoğraflar ve anlatım:Tahir Özgür
__________________
|
Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz |
Etiketler |
dağlar, deve, direk, göçebe, güneş, hayvan, kasaba, keçe, keçi, oğuz, orta asya, pehlivan, sarıkeçililer, temsilci, toroslar, yalnızlığa, yörük |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
|
|
Önemli Uyarı | |
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz. |