Uykudaymış | Necati Doğru

[@Canan]

Uykudaymış!

Sevgi, dostluk, dayanışma, arkadaşlık, koruma, yaşatma, tehlikeyi sezme ne kadar iyi duygu varsa taşıyorlar. Türkiye’nin hiçbir kentinde, kasabasında, köyünde hayatın doğal akışını değiştirecek bir kötülük de yapmadılar. Havada, karada, suda insana sadece yardımcı yoldaş oldular.

★★★

Böbürlenme saymayın.

Benim üç köpeğim var.

Üçü de sokağa terk edilmişlerdi, hayat bizi buluşturdu. Bahçede yaşıyorlar. Sürekli oyun, neşe, kahkaha istiyorlar. İlgi vermezsen bile bana küsmüyorlar. Gerçek dost mu istiyorsunuz; bir köpeğiniz olsun yeter.

★★★

Katliam başladı.

Kalbi kararmış bir takım insanlar; Niğde, Bartın, Ahlat, Silivri, Ankara Altındağ başta olmak üzere ülkenin her yerinde köpekleri zehirleyerek, bıçaklayarak, kurşunlayarak, kafalarını kesip, parçaları torbalara konularak zalimce öldürülüyorlar.

Sanki düğmeye basıldı.

Katillik damarı varmış.

Meğer uykudaymış.

O damar tetiklendi.

★★★

Köpek katliamı, Hayvanları Koruma Yasası Meclis’te kabul edildikten sonra başladı. Belli ki, sokakları barınak yapmış sahipsiz köpekleri kurşunlayan, zehirleyen, kafalarını kesip torbalara koyanlar, şuur altında gizleyip canlı tuttukları köpek nefretini bu yasayla açığa vurdular. Köpek katilliği zincirlerini kırdı.

Oysa tersi olacaktı.

Nefret bulaşıcı hastalıktır.

Nefret tedavi edilecekti.

★★★

İşte yerde taş.

İşte sokakta köpek.

İşte avucunda zehir.

İşte orada köpek.

İşte elinde urgan.

İşte yanında köpek.

O taş, yerden alınıp o köpeğe asla atılmayacaktı. Avuçta tutulan zehir bir köpeğin hayatıyla asla değiş tokuş edilmeyecekti. Eldeki urgan asla köpeğin boynuna geçirilip o dost can diri diri boğulmayacaktı.

Meclis’te kabul edilen yasanın ana gerekçesi; “Eğer bir köpek yüzünüze bakıp da yanınıza gelmiyor ve sizden korkuyorsa siz vicdanınızı kontrol edin. Çünkü siz mutlaka kara vicdanlı bir insansınız, önce ahlakınızı tedavi edin” ana fikrine dayanıyordu.

★★★

Yasanın gerekçesinde bu cümleler tabii ki (kuşkusuz) yok, ben anladığımı kaleme getirince bu sonuç çıkıyor. Anladığım bu yasa önce köpekleri taşlamak, zehirlemek, boğmak, kafalarını kurşunlamak isteyen “kara vicdanlıların tedavi edilmesini” hedefliyordu ve iyileştirme (sağaltım) hemen başlayacaktı.

★★★

Türkiye’nin 81 ilinde toplam 5 milyon sahipsiz sokak köpeği var demişlerdi. Gerçekten sayabilmişlerse bu 5 milyon sahipsiz sokak köpeği Tarım ve Orman Bakanlığı’nın desteği ile kentlerin Belediye yönetimlerince tek tek toplanacaktı.

Aşıları yapılacak.

Kısırlaştırılacaklar.

Ve sahiplendirilmeleri için barınaklara alınıp, küpeleri takılıp, tasmaları boyunlarına geçirilip, övün mamaları önlerine konulup bakılacaklardı.

★★★

Sözler de verdiler.

Tarım ve Orman Bakanlığı, diğer ilgili bakanlıklarla da uyumlu bir çalışma içine girecek, sokaklardan toplanan sahipsiz köpeklerin uzun dönem bakımları için “ek ödenek” ayrılacak, bu ek ödenekler iktidar partisi ya da muhalefet partisi ayrımı gözetilmeden her belediye yönetimine aktarılacaktı. Ve belediyeler de bu destek ve vicdanlı işbirliği ile yeni barınaklar açacak, köpekler aşılanacak, kısırlaştırılacak, küpeleri takılacak, tasmaları boyunlarına yerleştirilecek ve sahiplenmeyi bekliyor olacaklardı.

★★★

Katillik damarı varmış.

Uykudaymış.

Hortladı, horlatıldı.

Köpek katliamı başladı.

Sözcü