Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Görsel ve İşitsel Sanat Yapıtları > Resim | Fotoğraf | Heykel


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 06.03.2013, 01:12   #1
Çevrimiçi
Banemin
» » » Çapulcu « « «

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Türk Mizahının Duayeni | Oğuz Aral (1936-2004)

Oğuz Aral
(
1936-2004)






Gırgır degisinin kurucusudur. Ve dünyaca ünlü Türk karikatüristtir.
Oğuz Aral, İstanbul Silivri'de 1936 yılında doğmuştur. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nin üçüncü sınıfından ayrılmıştır. 1950'den sonra çeşitli dergi ve gazetelerde karikatür çizmeye başlamıştır.

Güncel, halkın anlayabileceği basite indirgenmiş bir karikatür anlayışına önem veren Aral, kendi mizahi görüşü ve doğrultusunda birçok karikatürcü yetiştirmiştir.

Gırgır mizah dergisinin kurucusu ve yöneticisi olan Aral, daha sonra Avni dergisini çıkardı. Aral, Gırgır dergisinin tirajını 500 bin adedin üzerine çıkararak, dünyanın'nın üçüncü büyük güldürü dergisi durumuna getirmiştir.


Avanak Avni tiplemesinin yaratıcısı olan Oğuz Aral, Hayk Mammer, Köstebek Hüsnü, Utanmaz Adam ve Vites Mahmut gibi tiplemeleriyle de tanınıyordu.

Karikatürleri ve 'Huysuz İhtiyar' başlığı altında yazıları ölümüne kadar Hürriyet gazetesinde yayınlanan Aral'ın, tiyatro, müzik ve sinema konularında da çalışmaları bulunmaktadır.

Anadolu'nun çeşitli yerlerinde pandomim gösterileri sergileyen Aral, Koca Yusuf (1966), Direkler Arası (1967), Bu Şehri İstanbul (1968), Ağustos Böceği ile Karınca (1971) adında çizgi filmleriyle de Türk çizgi film sektöründe önemli bir yere sahiptir.

26 Temmuz 2004'te Bodrum'da vefat etti.





Avanak Avni


Avanak Avni, karikatürist Oğuz Aral’ın Gırgır sayfalarında yarattığı ünlü bir çizgi-kahramandır. Oğuz Aral, ofis-boy olarak çalışan Rıza Külegeç adlı çocuktan esinlenerek bu karikatürü yaratmıştır.

Avni tipik bir gecekondu mahallesi çocuğudur. Hep ezilir ama hiç boyun eğmez. Bazen hileyle, bazen kurnazlıkla, bazen boyun eğer görünerek hakkını korumaya çalışır. 70’li yıllarda Gırgır dergisinin büyük satış rakamlarına ulaşması ile popüler olmuştur.

Avni’nin ünü, Türkiye sınırlarını aşmış; Güney Afrika’daki ırkçı olaylara karşı, Meksika’da ise ABD emperyalizmi karşıtı gurupların sembolü olmuştur. Fransa’da AB anayasasına karşı çıkan guruplar da Avanak Avni tipini kullanmışlardır. Avni ODTÜ’de Troçkist guruplar tarafından da siyasal bir eylemde kullanılmıştı.

Oğuz Aral efsane dergi Gırgır'ın zorla el değiştirmesi olayından sonra 1990 yılında Avni mizah dergisini çıkarmaya başladı. Avni 1996 ya kadar yayınını sürdürdü.

Temmuz 2006'dan itibaren Penguen dergisi çizerleri Oğuz Aral'ın anısına Avni'nin karikatürlerinin aynısını kendi kalemlerinden çizmişlerdir





Avanak Avni Karikatürleri
TIKLAYIN


__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Banemin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.03.2013, 16:46   #2
Çevrimiçi
Banemin
» » » Çapulcu « « «

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türk Mizahının Duayeni | Oğuz Aral (1936-2004)

Gırgır dergisinin sol üst köşesinde "Pazar günleri çıkar" ibaresi vardı ve genel anlamda bu doğruydu. O zaman ki dağıtım olanaklarının kısıtlı olması nedeniyle, aslında cuma günü Cağaloğlu'n da basılan derginin bayilere dağıtımı pazar gününe kadar ancak yapılırdı.

Bu nedenle Cuma günü Beyazıt'ta bulunan işyerimden çıkınca Cağaloğlu'nun yolunu tutar, Günaydın gazetesine gider ve orada baskıdan yeni çıkmış, taze, mis gibi Gırgır'ımı alır ve Sirkeci'den bindiğim trende büyük bir keyifle okumaya başlardım.

Yine böyle bir akşam Sirkeci'den arkadaşımla trene bindik ve oturduğumuz koltuğun karşısında yüzü bize dönük olarak oturan Oğuz ve Tekin Aral kardeşleri gördük. Bu hoş tesadüf bizi oldukça mutlu etmişti. Selamlaştık ve rahatsız etmemek adına sohbeti uzatmadık. Tam arkalarında bizim gibi iki genç oturmaktaydı ve doğal olarak sırtlarını dayadıkları koltuğun arkasında oturanları görmemişler ve ellerindeki Gırgır dergisine gömülmüşlerdi.

Beraber okudukları dergide birbirlerine gösterdikleri her karikatürden sonra "vayyy .. ne, ne güzel çizmiş. bilmem nesini ne yaptığımı herifi ne güzel koymuş taşı" vb küfür dolu cümlelerin ardından kahkahayı koyveriyorlardı.

Ayaktaki yolculardan biri gençleri uyarmak isteyince Oğuz Aral devreye girdi ve...

"Rahat bırakın, onlar küfür etmiyorlar. Onların iltifatı, takdir ediş şekli bu ve bizim hoşumuza gidiyor" demişti. (Geçmiş gün ve bu nedenle sözlerini mealen aklımda kaldığı şekliyle yazdım)

O gün onun ne kadar bizden, ne kadar mütevazi biri olduğunu gözlerimle de görmüştüm ve onu sevmekle ne kadar doğru bir iş yapmış olduğumu da görmüştüm.

Bu sadece benim düşüncem değildi tabi ki. Okurları için ne kadar değerli olduğunun başka bir göstergesi ise yıllar sonra çıkardığı Avni kitabının önsözüne aldığı şu okur mektubudur;




"Sevgili Oğuz Aral,

Yıllardır bizim gibi zor yaşam koşullarını sürdüren bir toplum olarak bize avuçlarınızla, bir çeşmenin gür ve tatlı suyu gibi gülmeyi sundunuz. Yaşamımıza renk ve ışık getirdiniz. Bu yüzden size kocaman teşekkürler borçluyuz.

Kendimi ne zaman mutsuz hissetsem, koşup Avni'ye bir göz atarım. O, her zaman bana yaşamın temiz ve küçük sevinçlerini hatırlatır. Mutlu eder. O, benim mahallemin çocuğu, komşumun oğlu, saflığı bozulmamış en güzel, en tatlı insan.

"Huysuz İhtiyar" kitabınızı okur okumaz 14 yaşında bir genç kıza armağan ettim. Çünkü, benim yazı ve çizilerinizden aldığım zevki gençlerin de bir an önce farketmelerini istiyordum. Aramızda bir köprü olmanızı istiyordum.

Güleryüzlü bir kişi olmama rağmen üst üste gelen tatsız olaylar yüzünden günlerce içim kararmış ve asık yüzle dolaşır olmuştum.

Bir pazar günü yine sizin gazetedeki sayfanızı açtım. Duvarın dibine oturmuş, pantolonunun içine koyduğu bir kedi yavrusuyla oynayan Avni hikayesine rastladım. Birden bir kahkaha patlatmışım... Sonra da bir gülme krizine tutuldum. Ev halkının yarı şaşkın, yarı acıyan bakışlarını umursamadan doya doya güldüm. Uzakta da olsanız bana ilettiğiniz bu beraberliği, bu güzelliği kim ve ne verebilirdi?

Aslında şunu demek istiyorum; Sizler hayatımızda bir elin parmaklan kadar azsınız. Çünkü, yitirdiğimiz değerler*den geriye yok denecek kadar az şey kaldı.

Şimdi bir buçuk yaşında çok şirin bir torunum var. Ama Tekin Aral'la Altan Erbulak'ın çizgilerini hiç tanımayacak. Kaybettiğimiz bir çok dev çizgi ustalarının çizgileri gibi...

Sizden en büyük ricam; Lütfen Avni'leri bize kitap olarak iletin!... Ben de torunuma bırakabileyim.

Tanrının size verdiği bu yeteneği sadece bir-iki kuşakla paylaşmanız haksızlık olur.

Lütfen kendinize iyi bakın. Bizim hatırımız için sigara ve içkiden uzak durun.

Sizin daha çook uzun yıllar bizimle olmanızı istiyoruz. "


Olamadı maalesef...







__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Banemin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.03.2013, 22:02   #3
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türk Mizahının Duayeni | Oğuz Aral (1936-2004)

Sevgimizi, beğenimizi bile çok güzelce küfürle ifade edebilen bir halkız


Güzel anın ve konu paylaşımı için teşekkürler Banemin, ellerine sağlık.
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.03.2013, 22:48   #4
Çevrimdışı
Muradyum
...Çevre dostu...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türk Mizahının Duayeni | Oğuz Aral (1936-2004)

Eline sağlık Banemin..Ne kadar da güzel anlatmişsın Oğuz Hocayı ve banliyo'daki olayınızı..
Hoca diyorum rahmetliye..Çünkü,sanırım Türkiye'de ''açık öğretim"i üygulayan ilk kişidir.
Hatırlarsan,Anadolu'nun her köşesinden gençler,çizdikleri karikatürleri ona gönderir,fikrini sorarlardı.
O da üşenmeden,bunca işi arasında yanıtlardı onları.
En meşhur sözü de,"gereksiz taramalardan kaçınınız" idi.Çok öğrenci yetiştirdi.
Nur içinde yatsın.


Bu arada Fener de nihayet gol'ü attı..
__________________
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Muradyum'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 16.07.2013, 12:11   #5
Çevrimdışı
Türkü
...> Ata'm İzindeyiz <...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türk Mizahının Duayeni | Oğuz Aral (1936-2004)

Mizah anlayışını değiştirmiş, halkın içinden ve tam bir profesyonel idi. Saygı ile yad ediyorum.


Teşekkürler Banemin.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Türkü'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 16.07.2013, 12:30   #6
Çevrimdışı
Cagliostro
2023 - İlk Yolculuk

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türk Mizahının Duayeni | Oğuz Aral (1936-2004)

Alıntı:
Rıza Külegeç adlı çocuktan esinlenerek
Şu survivor Dağhan Külegeç'in babası bu
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
1936-2004, altan erbulak, aral, avni, cağaloğlu, dilaver, duayeni, fırt, gırgır, hasan kaçan, latif demirci, mizah, mizahının, nuri kurtcebe, oğuz, sarkis paçacı, sirkeci, tekin aral, türk, utanmaz adam


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:04.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.