Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Eğitim | Öğretim > Terörle Mücadele

Terörle Mücadele SEN! Kendi geleceğin için ülkenin geleceğine sahip çık ve bu halinle yeryüzünde nefretin değil, sevginin temsilcisi ol!


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 07.10.2009, 11:21   #1
Çevrimdışı
Abartmatozu
Kurucu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Terörle Mücadelede Eğitimcilere Düşen Görevler

ÖĞRETMENLERE DÜŞEN GÖREVLER

Gençler için okul, öğrenim görülen, arkadaşlıklar ve yeni ilişkiler kurulan toplumsal bir ortamdır. Orta öğrenimden itibaren, gençlerle öğretmenler arasında etkin bir iletişim doğmaktadır. Gençlerin tutum ve davranışları, özgürlük girişimleri öğretmen-öğrenci ilişkisine değişik bir boyut kazandırmaktadır. Bu dönemde, genç, kendisini ayrı bir varlık olarak görmek ve göstermek çabasındadır. O artık kendi başına kişiliği olan biri olarak tanınmak ister ve ailesinden dolayı değil, kendi yetenekleriyle, başarısıyla ve kişilik özellikleriyle beğenilmek ve kabul görmeyi arzu eder. Bu bakımdan okul ortamı, etkilendiği ve başkalarını etkileyebildiği bir toplumsal ortamdır. Hayranlık duyduğu bir öğretmen bu geçiş döneminde ona dayanak olur. Anne ve babasıyla kopardığı iletişimi okulda sürdürebilir. Kendine yeni özdeşim örnekleri yaratır. Öğretmen de gence değer veriyorsa genç mutludur, onun kişiliğinden kendi benliğine olumlu özellikler katmaya çalışır.


Eğer, öğretmen okulda aşırı disiplin ve baskı uyguluyorsa, gençlerin ergenlik döneminden kaynaklanan problemlerine yardımcı olmak yerine, anlayışsız davranıyorsa, bir genç ailesinden ve okulundan bulamadığı sevgi ve saygı dolu hoşgörülü ortamı başka yerlerde aramaya teşebbüs eder.


PKK terör örgütü içerisinde 3,5 yıl silahlı eylem ve faaliyetlerde bulunduktan sonra örgütün iç yüzünü tüm çıplaklığıyla görüp, güvenlik güçlerine teslim olan Sami Demirkıran, gazeteci Arslan Tekin ile yaptığı röportajda, örgüte okulda öğretmeninden yediği bir tokat nedeniyle katıldığını söylemiştir.




Aşağıda yer alan bir öğretmenin öğrencileriyle kurmuş olduğu olumlu iletişim, olumsuz sonuçlan bakın nasıl engellemektedir.

"Öğretmen bu lisede göreve yeni başlamıştı. Bir gün üçüncü ya da dördüncü defa girdiği sınıflardan birinde burnuna yoğun bir alkol kokusu geldi.
Sınıf, öğretmenin bu kokuyu alacağını düşündüğünden tetikte bekliyordu. Gözlerini öğrencilerin üzerinde dolaştıran öğretmen, arka sıralara doğru yürümeye başladı.
Duvar dibinde oturan bir öğrenci her hali ile "Koku benden geliyor" diyordu.
Öğretmen öğrencinin başına dikildi. Delikanlı, olabileceklerin endişesi içinde "İstersen bu konuya hiç girme" gibilerinden uyarıcı bir bakışla öğretmene baktı.
Bütün sınıf dönmüş kendilerini izliyordu. Öğretmen samimi bir merakın dışına taşmamaya özen göstererek sordu:

-Bu kokuyu nereden kaptın?

Bu esprili soru delikanlıyı rahatlattı. Yine de tedirginliği tam olarak geçmemişti. Bu, o anda pek mümkün de değildi. Fakat yine de kendisinde, bir elini yüzüne siper yapıp cevap verme cesaretini buldu.

-Ben, dedi. Geceleri, babamın çalıştırdığı bir meyhanede barmenlik yapıyorum... Bazen ben de içki içiyorum... Dün akşam öyle oldu...

Sonra öğretmenin tepkisini anlamak ve karşı tepkiye hazırlanmak için elini yüzünden çekip dik bakışlarla öğretmenine baktı...

Öğretmen hafif bir gülümsemenin eşlik ettiği bir kararlılık ve ciddiyet içindeydi.
Konuyla bir öğretmenin alışılmış tavrı içinde ilgili olmadığını, kendisi için bir büyük meselenin ortaya çıkmadığını, sınıfa içkili geldiği için kendisini azarlamak gibi bir niyetinin olmadığını tek bir hareketle anlattı.
Elini delikanlının omzuna koyup biraz sıktı.
Bunda "çalışmana memnun oldum" gibilerden bir mesaj da yok değildi.
Bütün bunlar olup biterken senaryo da çoktan hazırdı. Şöyle dedi öğretmen:
"-Geçenlerde ünlü bir barmenle yapılmış bir röportaj okudum. Adam ben ömrümde ağzıma içki koymadım diyordu. Bunun ne kadar zararlı bir şey olduğunu yıllardır izliyorum. Bu ifadeler çok ilgimi çekti. Müşterilerle beraber içki içen çok barmen vardır. Fakat içki içmeyen bir barmene ilk defa rastladım.
Bu adam bana çok güçlü bir kişiliğin sahibi gibi geldi. Ben aynı iradeyi sende de görüyorum. Sende de aynı güçlü karakter var. İçki içmeyen bir barmen olabilirsin..."

Öğretmen itirazına barmenlikten başlasaydı büyük ihtimalle değişen bir şey olmayacaktı.
Çocuk öncelikle bu yönde bir itiraz beklediğinden karşı itiraz için hazırlığını yapmıştı bile. İşe "içki içmeyen barmen" imajının yüceltilmesiyle başlanması delikanlı üzerinde beklenen etkiyi yaptı.
Kafasındaki "madem barmenim benim içki içmem normal" kabulü bir anda yıkıldı. Daha önemlisi ona "içki içmeyen barmen" tiplemesi daha cazip geldi. Zaten istenen buydu. Delikanlı düşüncesini bir anda değiştirerek "irade ve karakter" sahibi birisi sıfatıyla içki içmeyen bir barmen olmaya karar verdi. Üstelik artık daha çok ilgi görecekti. Diğer barmenlerden farklı olduğunu düşünmek ona heyecan vermişti.
Düşüncedeki "operasyon" başarılı oldu.
Çocuk, zihninde kendisi için çok ilgi çekici bir resim yaptı ve bu resme uymak için gerekli adımları attı. Kendisi ile ilgili eski resmin yırtılıp atılması için birkaç saniye yetti.
O şimdi ne içki içiyor, ne de barmenlik yapıyor.
Öğretmen, delikanlının zihnindeki resimleri değiştirmek için fazla zorlanmadı."

kaynak Ankara Emniyet Müdürlüğü
erişim tarihi:07.10.2009



  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Abartmatozu'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.10.2009, 14:40   #2
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Terörle Mücadelede Eğitimcilere Düşen Görevler

Eğitimcilerimizin sık sık seminerlere katılıp bu konuda daha iyi bilgi sahibi olmalarının sağlanması gerektiği düşüncesindeyim.
  Alıntı ile Cevapla
LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 23.12.2010, 00:34   #3
Purkinora
Ziyaretçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Terörle Mücadelede Eğitimcilere Düşen Görevler

Terörle mücadele adı altında eğitimcilerimizi eğitenlere terörün sadece dağda olduğunu değil de daha çok ana kaynaklarını gösterme hususunda büyük iş düşüyor. Halkımız başta medya olmak üzere birçok iletişim aracı üzerinden o kadar düz mantık çerçevesinde bilinçlendirilmeye çalışılıyor ki şaşırmamak elde değil.

Düz mantığa örnekler;

Siyasi simge; Adalet ve Kalkınma Partisi
Terör; Dağ
Düşman; Amerika ve Avrupa halkları

Bu düz mantığın bilinçaltına nasıl yerleştirildiği hakkında da eğitimler verilmektedir. İnsanlar iletişim araçları sayesinde aleni bir şekilde nasıl da yönlendirildiğinin, yönlendirilirken de çok mantıklı gibi gözüküp halbuki tamamen gerçekdışı mazeretlere inandırılmaları konusunda eğitimlere tabi tutulmaları gerekir. Özellikle hedeflenen düşüncenin insanların beyinlerine nasıl aşılandığını, neden aşılandığını, bunu kimlerin vasıtasıyla yaptıklarını halka en doğru biçimde anlatabilecekleri eğitimleri almaları gerek.

Kısaca halkımızın psikolojik harp tekniklerini öğrenmesi gerek...
  Alıntı ile Cevapla
Eski 14.04.2016, 23:48   #4
Çevrimdışı
Fuzuli
Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Terörle Mücadelede Eğitimcilere Düşen Görevler

Türkiye'de 80li-90lı yıllardan bu yana Pkk yani terör olgusu var . Bizler Pkk dediğimizde bile aslında adamlar istediklerine ulaşmış sayılıyorlar . Adamların varlığını aslında kabul ediyoruz. Türkiye'yi 7 bölge olarak düşenecek olursak sadece doğu ve güneydoğu bölgelerindeki çocuklar ''bölgenin çocukları'' terör gerçeği ile iç içeler . Bundan dolayı bence sadece eğiticiler değil bütün bireyler öncelikle terör olgusunu kendileri çözümlemeli daha sonra diğer insanlara aktarmalıdır . Bilinç ve farkındalık son derece önemlidir ki günümüzde Doğu ve Güneydoğu'da yapılan meskun-mahal savaşlarını buna örnek verebiliriz . Birçok şehit oluyor , lütfen sadece ateş düştüğü yeri yakmasın o ateş lütfen hepimizi yaksın , yaksın ki görelim yaksın ki farkına varalım bazı şeylerin . Çözüm sürecinde bu adamlara kimse karışmadı , şuan bütün verilen zaiyatlar neyin ve kimin yüzünden ? bunu sorgulamak lazım . Hangi ideoloji çıkıp meydanlarda şehitler için yürüyüş yaptı ? Bağırdı , çağırdı ? Lütfen o insanlar bizim canımız , bizim kanımız . Ne olursa olsun ... Askerde bizim askerimiz , Poliste bizim polisimiz . Makam arabaları ile gezip bende şehit olmak istiyorum demeye benzemez bu iş . Lütfen bir birey olarak üzerimize düşen görevleri sonuna kadar ifa ve icra edelim .
__________________

Söylesem tesiri yok, sussam gönül râzı değil. Fuzuli
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
düşen, eğitimcilere, görevler, terörle


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 15:32.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.