Bir Meral Hanım Vardı | Emin Çölaşan

[@Canan]

Bir Meral Hanım Vardı!..


Sevgili okurlarım, önümüzdeki mart ayında yapılacak yerel seçimleri AKP'ye armağan etme çabaları hızla sürüyor.
İktidar kesimi örgütlü…


Sadece devlet gücü değil medya gücü de ellerinde.


Muhalefet partileri ise ne yazık ki dökülüyor.


Bu iktidar, adına propaganda denilen kavramı doğrusunu isterseniz çok iyi kullanmayı biliyor.


Yapılan hesaplara göre gazeteler, televizyonlar, internet, sosyal medya dahil tüm medya gücünün yüzde 90'ı iktidar partisinin elinde ve yayın politikasına ilişkin talimatlar doğrudan doğruya iktidardan alınıyor.


Bu besleme ve yandaş medya devletin elindeki fonlarla, para gücüyle, reklam paralarıyla besleniyor.


Dolayısıyla bunların zarar etmesi ya da şu veya bu biçimde baskı altına alınması asla söz konusu değil.


★★★


Şimdi siz bu güce Meral Akşener isimli bir hanımın son zamanlarda ortaya çıkmış olan konumunu da ekleyin…


Birkaç ay öncesine kadar gerçek bir muhalefet lideri olarak davranır, yaptıkları ve konuşmaları örnek alınırdı.


Onu takdir ederdik, “Helal olsun bu kadına, mert ve korkusuz biri imiş, merkez sağın temsilcisi oldu” derdik.


Sonrasında gördük, çelişkilerine tanık olduk ve anladık ki yanılıyormuşuz.


★★★


Önce altılı masadan kaçtı gitti.


Sonrası malum!


Kendisine saygınlık kazandıran o gerçek muhalefet günlerini aratır hallere düştü…

Ve milyonlarca insanımızın kafasında bir fikir belirdi:


“Bu hanımın amacı acaba AKP'yi güçlendirmeye şimdiden başlamak mı!”

★★★


Evet, bence gerçek amacı yerel seçimleri mümkün olan her yerde iktidar partisinin kazanmasını sağlamak.


İyi bir genel başkandı.


İyi muhalefet yapıyor, düzgün şeyler söylüyor ve haklı çıkıyordu.


Milyonlarca merkez sağ seçmeni onu seviyor, güveniyor ve saygı duyuyordu.


Ezilen, sömürülen, ancak iktidar gücü karşısında sessiz durmak zorunda kalan kesimlerin ‘Meral ablası' olmuştu.

★★★


Toplumda böylesine bir saygınlık ve güven ortamı yaratabilmek öyle her babayiğidin harcı değildir.


Zorlu bir süreçtir ve zaman alır.


Geçmişteki Meral Hanım bunu başarmıştı.
Şimdiki Meral Hanım ise çok farklı.


Bana sorarsanız ne yapması gerektiğini kendisi de bilmiyor.
Bir o yana bir bu yana!


★★★


Önümüzdeki mart ayında yerel seçimler yapılacak ve AKP bu konuda elinde sımsıkı tuttuğu devlet gücüyle birlikte medya gücünü de kullanıp belediyelere talip olacak.


Onlar için hepsi önemli ama ikisi özellikle çok önemli.
İstanbul ve Ankara…


Açın gazetelerine bakın, televizyon kanallarını ve internet sitelerini ‘alıcı gözüyle' izleyin, inceleyin.


Boy hedeflerinde özellikle iki isim var.


Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş.


★★★


Şimdi bu hanımefendi diyor ki “Biz yerel seçimlere İstanbul ve Ankara dahil kendi adaylarımızla gireceğiz. Partimiz CHP'ye destek olmak için kurulmadı.”

Çok doğru söylüyor…


Kendi adaylarıyla girmek en doğal hakkıdır…


O zaman bizim de aklımıza bazı sorular takılır!


“Peki ama hanımefendi, belki birkaç küçük yer dışında partinizin tek başına herhangi bir belediyeyi kazanma şansı var mıdır?”

Elbette yoktur ve Meral Hanım bunu hepimizden iyi bilmektedir.


★★★


O halde nedir gerçek amacı?


Kendisini eski Meral Hanım gibi görmekte olan merkez sağdaki seçmenlerin oyunu devşirmek, İYİ Parti hatırına son seçimde CHP'ye oy vermiş olan kitlelerin bir bölümünü olsun yeniden partisine çekebilmek!

Bu hesaplar tutmaz.


Eğer iş böyle giderse, tutmayacağını zaten hep birlikte görürüz.


★★★


Millet enflasyon, ek vergi ve zamların baskısı altında bunaldı, inim inim inliyor…

Yolsuzluklar tavan yaptı, konuşan yok.


Peki ama böyle bir ortamda bile nerede bu Hanımefendi?


Birkaç özel demeç dışında konuşmuyor.

Sütre gerisine çekildi, orada hangi hesapları yaptığı bilinmiyor.


AKP iktidarının yumuşak karnı ortaya iyice çıktı ama Hanımefendiden tık yok!


Onun şu tutum ve suskunluğunu izledikçe insanın aklına öyle şeyler söylemek geliyor ki!..


Kusura bakmayın biz anlayamadık ama siz neyin peşindesiniz, kime hizmet ediyorsunuz, amacınız nedir Meral Hanım!