Bir Çivi! Bir Nalı! | Necati Doğru

[@Canan]

Bir Çivi! Bir Nalı!

Arşivlerde gazete sayfaları başarıdan başarıya koşmuş karizmatik lider sayısı bakımından çok zengindir.
Türkçe ezanı kim kaldırdı?
Celal Bayar.
Sadi Nursi'nin sakalını kim öptü?
Adnan Menderes.
Hacca gidip ilk fotoğrafı kim çektirdi?
Süleyman Demirel.
Tarikatlara kim kucak açtı?
Turgut Özal.
Kim, halka “Haydi Türkiye ileri” diye nutuklar söyleyip kendine ABD'de otel aldı?
Tansu Çiller.
Kim başbakanlık yaptığı halde geçinebilmek için babasından kalan evi satmak zorunda kaldı?
Bülent Ecevit.
Kim kendini generale alkışlattı?
Tayyip Erdoğan.
Siyaset tarihimiz zenginliğine, servet sayılabilecek değerde (!) zenginlik katmaya devam ediyor.
Liderler içinde en koltuk sevici kim oldu?
Kemal Kılıçdaroğlu.
Kim partinin başına geçmek için rüşvet teklif etti?
Muharrem İnce.

* * *

CHP, demokrasiyi, laikliği, Cumhuriyet devrimlerini, kuvvetler ayrımını, yüksek adaleti, sosyal demokrasiyi, eşitliği, özgürlüğü, kardeşliği, dayanışmayı savunan bir parti. Almanya, Fransa, İspanya, İtalya'daki sosyal demokrat partileri örnek alıyor. Bu ülkelerde sosyal demokrat partilerin başındakiler, seçimi kaybedince “eşlerimizi alalım lüks otelde yemek yiyelim” yapmıyorlar, “başarılı olamadım” deyip çekiliyorlar.
Kılıçdaroğlu!
10 seçim kaybetti.
Koltuğa yapıştı, gitmiyor.
Koltuk sevici çıktı.
Muharrem İnce!
Seçim konuşmaları sırasında “vefalı biriyim” diyor ve “Beni cumhurbaşkanı adayı olarak gösteren Sayın Kılıçdaroğlu'nun karşısına aday çıkmak gibi bir vefasızlık yapmam” diye özellikle vurguluyordu. Daha tükürüğü kurumadı; “Kalk koltuktan. Ben oturacağım” zorlaması yapıyor.
Çok vefalı çıktı!
Muharrem İnce, ayrıca, meydanlarda milyon kalabalıklar önünde “Gariban olmak, şaibeli para sahibi olmaktan iyidir… Ben gariban kamyon şoförü Hacı Şerif'in oğluyum… Bu memleketin çoğu gariban…”diyordu.
Gariban Muharrem!
Şimdi rüşvet dağıtıyor.
Eşleriyle birlikte yemek yerken “ben sana onursal başkanlık vereyim” teklifi yaptı.
Başkanlık olunca:
Parti içi ikram.
Lafa gelince:
Parti içi demokrasi.

* * *

CHP bir çiftlik.
Tüzük böyle yazılmış.
Çiftliğin sahibi tek kişi.
Sakın çiftlik değişmesin.
Sahibi değişsin.
Eski sahibine, yeni talip “sen çiftliği bana ver, ben seni onursal başkan yaparım” diyor.
Vefasız Muharrem!
Koltuk düşkünü Kemal!
Şu soruya cevap verin: Sizin, bütün güçleri elinde toplayan “Tek Adam” diye eleştirdiğinizden ne farkınız kaldı?

* * *

Yazı uzayacak, biliyorum.
Bağışlayın.
Şunu ilave edeyim.
Muharrem İnce'nin meydanlarda halka tekrar ettirdiği “Bir çivi… Bir nalı…” tekerlemesi vardı. Bu tekerleme Cengiz Han'a aittir ve orijinali şöyledir:
“Bir çivi bir nalı, bir nal bir tırnağı, bir tırnak bir ayağı, bir ayak bir atı, bir at bir kumandanı, bir kumandan bir vatanı mahveder”

[@Kartal]

!!!Muharrem İnce!
Seçim konuşmaları sırasında “vefalı biriyim” diyor ve “Beni cumhurbaşkanı adayı olarak gösteren Sayın Kılıçdaroğlu'nun karşısına aday çıkmak gibi bir vefasızlık yapmam” diye özellikle vurguluyordu. Daha tükürüğü kurumadı; “Kalk koltuktan. Ben oturacağım” zorlaması yapıyor.
Çok vefalı çıktı!
Muharrem İnce, ayrıca, meydanlarda milyon kalabalıklar önünde “Gariban olmak, şaibeli para sahibi olmaktan iyidir… Ben gariban kamyon şoförü Hacı Şerif'in oğluyum… Bu memleketin çoğu gariban…”diyordu.
Gariban Muharrem!
Şimdi rüşvet dağıtıyor.
Eşleriyle birlikte yemek yerken “ben sana onursal başkanlık vereyim” teklifi yaptı.
Başkanlık olunca:
Parti içi ikram.
Lafa gelince:
Parti içi demokrasi.
* * *
CHP bir çiftlik.
Tüzük böyle yazılmış.
Çiftliğin sahibi tek kişi.
Sakın çiftlik değişmesin.
Sahibi değişsin.
Eski sahibine, yeni talip “sen çiftliği bana ver, ben seni onursal başkan yaparım” diyor.
Vefasız Muharrem!
Koltuk düşkünü Kemal!
Şu soruya cevap verin: Sizin, bütün güçleri elinde toplayan “Tek Adam” diye eleştirdiğinizden ne farkınız kaldı? !!!



Alıntıdan bazı bölümleri, vurguladım, insan dün dediğini bugün unutmayacak veya demeyecek.!
Başkalarını bilmem ama '' Demirel'in dün dündür, bugün bugündür'' lafı ve eylemleri günümüz CHP sinde siyaset yapacak kişilere yakışmaz.

Bu işler basın önünde davul zurna ile yapılmaz, bırakacaksın örgütler zaten baskı yapıyor, gereğini yapacak, eminim zorlayacaklar ve yol açılacak, sen hafif kenarda dur, her şeye zıplama, ağır ol..

[@Kartal]

Orjinal Mesaj Sahibi Aristo

@Kartal çok güzel bir yorum yapmış.

Ben de yaptığım yorum ne kadar güzeldir diye kendimi övemem ama başka bir konu altında ''CHP' den Ecevit, Baykal ve Kılıçdaroğlu döneminde kovulanlar kalsa, şu anda çok farklı bir CHP olurdu'' diye bir mesaj yazdım bu gece...

Şimdi herkes ''ama Ecevit, Baykal ve Kılıçdaroğlu hiç çalmadılar'' diyebilir...

Para çalmadılar ama Türkiye siyasetinde kendilerine alternatif olabilecek ve kendilerini aşabilecek her muhalif lider adayını sizden çaldılar.

Ecevit ile başlayan dönemden itibaren sosyal demokratların kendi içlerinden attıkları insanlarla bugün bir CHP olsa, çoktan iktidara gelirdi.

Aynı sıkıntıların benzerlerini da yerel teşkilatlarda yaşadık.
Sorumluluklarımızı birilerine havale ettik onlar iyi bilir dedik böyle oldu.
Ben ve benim gibi yerelde muhalefet yapan, bana göre doğru yol gösteren, uyaran, şahşi hiçbir çıkarı olmayan insanlar işte bu koltuk sevdalıları tarafından hiç sevilmez ve en kısa sürede harcanacak listesinin başına alınırlar ve kaçınılmaz sonuç harcanırlar.
Liyakat her yerde olacak, hatır gönül, eş dost yandaş siyaseti bitmeden ha Muharrem, ha Pekşen, ha Kılıçdaroğlu.
Adam doldurmuş bütün sülalesini, partiye üye yapmış, CHP desen, ne CHP si, adını söyleyemeyen( Hatta diğer paratilere oy veren) insanlar ilçe kongrelerinde gelip blok olarak oy kullanıyorlar, o insanlar sonra bizleri temsil ediyor..... MU acaba?
Önce partide devrim, sonra ülkede. Yoksa kişiler ile havanda su döveriz.

[@Kartal]

@Aristo
Benim gözlemlerim bu yönetimin çok fazla bu işi sürdüremeceği yönünde, belki partiye giderayak bir faydaları dokunur diye düşünüyorum.
Nedir diye soracak olursan.! örgüte bir başkaldırı, bir hareket, bir silkelenme, canlanma getirir.
Bir rüzgardır, fırtınaya dönüşsün, bazen faydası olur, dinamizm gelir.

Yalnız iş;
dil, din, ırk mezhep işine dönerse, işin rengi değişir, dikkat etmek lazım, kimseler küstürülmeden bu işeler yapılmalı..

[@Canan]

Sizi okumak ne güzel oluyor. Siyasi bilgim artıyor

[@Kartal]

Orjinal Mesaj Sahibi Canan

Sizi okumak ne güzel oluyor. Siyasi bilgim artıyor

İçimizden geçenleri dürüstçe yazmaya çalışıyoruz, iğneyi kendimize dahi batırabilmeliyiz, , siyasette dediğim dedik olmuyor, bazı noktaları çok iyi analiz etmek lazım.

O kazandı, bu kaybetti, o daha önce şu kadar oy aldı, yok şahsi oyları fazlaymış, bunlar bir fayda sağlamıyor, kişiler değil ekipler bu işleri üstlenmeli, yoksa yine tek kişi üzerine bu iş bırakılırsa yarın bir gün oda kaçınılmaz olarak partinin üzerine çıkar ve şimdi eleştirdiğimiz gibi tek adam olur çıkar, hadi indir bakalım indirebilirsen, parti yapısı ve tüzüğü buna çok müsait, izin vermemek lazım.
Verilecek destekler koşullu olması lazım.

Arkadaş;
ben sana,bu yönetim başarısız oldu diye destek çıkıyorum, senin toparlayabileceğini düşünüyorum.

Ammaaa yarın bir gün sende partiyi ileri taşıyacak oy alamazsan, parti yerinde sayarsa, inmesini bileceksin.
Ayrıca tüzük değişiklik kongresini toplamayı ve orada partinin demokratikleşmesi için neler yapacağını açıklamanı istiyorum diyeceksin.
Kimseye koşulsuz destek verilmemeli ve zorlanmalı, tek adam oluşumuna geçit verilmemeli, ben bu olanları en azından bir fırsata çevrilebileceğini düşünüyorum , çok istiyorum ama zor gibi geliyor, herkes genel başkan sorunundan bahsediyor ben ise partinin demokratikleşmesinden, kim bu sözü bana verir ve güvenirsem tüm desteğim, ne olursa olsun onundur..

Bu arada iltifatın için çok teşekkürler

[@Canan]

İçimizden geçenleri dürüstçe yazmaya çalışıyoruz, iğneyi kendimize dahi batırabilmeliyiz, , siyasette dediğim dedik olmuyor, bazı noktaları çok iyi analiz etmek lazım.

İşte bunun için, seviyeli ve öğretici bir paylaşımınız olduğu için takdirlerimi belirttim

[@Rosebud]

Özgür Özel, Bülent Tezcan özetle diyor ki: Mesele partiyi yönetende değil Kılıçdaroğlu gidip başkası gelse de bir şey değişmez...
Evet belki Muharrem İnce şöyledir, böyledir, severiz sevmeyiz o ayrı konu ama eğer partide değişim yapacaksanız bu diğer mahallenin dilini kullanarak ona benzemekle değil, hantal yapıdan kurtulmakla, örgütü özgür bırakmakla olur o nedenle velev ki İnce gelince birşey değişmeyecek ama İnce'nin gelişi seçmende bu partide düzgün bir şeyler oluyor dedirtecektir, bir kıvılcım olacaktır bunun için bile İncen'nin gelmesine değer.