Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türkiye ve Dünyadan Haberler > Ülkemiz ve Dünya Gündemi > Diğer Köşe Yazıları

Diğer Köşe Yazıları Ülkemiz Yazarlarının Ulusal Basında Yazdıkları Köşe Yazıları ve Bizlerin Yorumları


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 03.01.2016, 12:19   #1
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart 2016’da AKP’nin Fay Hatları

2016’da AKP’nin Fay Hatları

AKP’nin, devleti ve toplumu İslamcı faşizm doğrultusunda biçimlendirme programı pürüzsüz sürdürülebilecek mi? Bana kalırsa, görünüşte sağlam olan iktidar blokunu aşındırabilecek kırılganlık öğeleri, “fay hatları” var. 2016’da bunların çatlaklara yol açması mümkündür. Bu fay hatlarından bazılarını tartışalım.

Belki de başta gelen Kürt sorunudur. Burada birkaç soru söz konusudur.

İktidar blokunun Kürt hareketine karşı son aylarda uyguladığı şiddet yöntemlerinin arka planı, iç gerilimleri nelerdir? Kısa vadede tasarımı nedir?

Kürt hareketinin de silahlı ve siyasi kanatlarının kısa ve uzun vadeli hedeflerinin, mücadele yöntemlerinin arka planındaki farklılaşmalar, iç gerilimler nelerdir?

Bu sorulara ışık tutacak, uzantıları kavrayabilecek bilgiden, melekeden yoksunum. Kürt sorununun AKP için oluşturduğu fay hattını bu nedenle tartışmaya kalkışmayacağım.

***

İkinci fay hattı, başkanlık rejimini hayata geçirme hedefi tıkandığı takdirde aktif hale gelecektir. Zira, Türkiye’de faşizme biçimsel geçişin en kritik adımı başkanlık rejimidir.

Anayasa modellerini tartışmak gereksizdir. Bu gündemde ısrar eden Erdoğan’ın kimliğine, 1982 Anayasası’nı ihlâl eden uygulamalarına bakın, tasarımın ana öğeleri ortaya çıkacaktır.

Hedeflenen rejimde, muhalefetin de yer aldığı bir parlamento varlığını sürdürecek; veto hakkı kesin olacak; ülke büyük ölçüde Başkanlık Kararnameleri ile yönetilecek; yargı tamamen Başkan’ın denetimine geçecek; düzen-dışı muhalefet adım adım yasa-dışı kılınacak; emniyet ve ordu yetersiz kalınca sınıfsal tahakküm sivil milisler, gerekirse “ölüm mangaları” ile hayata geçirilecektir. Bu, Latin Amerika-türü faşizmlerin başkanlık rejimidir. Gündemde olan da budur.

1982 Anayasası ile İslamcı faşizme geçiş mümkün olabilir; ama acele ediyorlar. Anayasa değişikliği TBMM’de gerçekleşecektir.

Parlamentodaki partiler anayasayı görüşmeye başladıklarında sonraki yol haritasına katılmış olacaklardır. Kritik parti CHP’dir. Katılmayı reddederse, anayasa müzakereleri fiilen iki parti ile sınırlı kalacak; meşruiyet sorgulamasına yol açacak; tıkanabilecektir.

CHP yönetimi bu algılamayı yapmaktan ısrarla kaçınıyor. AKP’nin projesine katılıyor; “hangi tür başkanlık?” sorusunu dahi tartışacağını belirtiyor.

Kasım seçimlerinden sonra şunları yazmıştım: “CHP yönetimine, milletvekillerine, örgütlerine bir çağrı yapmalıyız: AKP ile Anayasa müzakeresine oturmayınız; zira hedef 2010 Anayasa değişikliklerini bir adım öteye taşımak; Başkanlık rejimi aracılığıyla faşizmin yasal altyapısını oluşturmaktır. İki parti anlaşarak Anayasa değiştirilemez. Kapıyı aralamayın; durduramazsınız.”

Bu ve benzeri çağrılar yaygınlaşırsa, etkili olabilir; CHP’yi bu teslimiyet çizgisinden caydırabilir.

Başkanlık rejimi arayışının önlenmesi faşizme geçişi frenlediği için iktidar blokunu da zayıflatacaktır.

***

Üçüncü fay hattı, AKP’nin Ortadoğu projesinin bir skandala dönüşmesi halinde çalışacaktır.

Rusya’nın Suriye’ye müdahalesi bu projeyi iflas ettirmiştir. Esad’ın katılacağı barış müzakereleri kesinleşmektedir. AKP’nin 2011 sonrasında Sünni Ortadoğu liderliğine dönük hedefi, Müslüman Kardeşler’in yenilgisiyle çökmüş; Esad karşıtı Suudi-Katar-Türkiye cephesi düzlemine gerilemişti.

Hayalperest bir liderlik tutkusunun iflasını aşan, daha ağır sonuçlar gündeme gelebilir.

Batı medyası, bir süreden beri Türkiye’nin sözü geçen ve diğer cihatçı gruplarla kirli ilişkilerini haberleştirmekteydi. Suçlamalara, ABD’nin yarı-resmi çevreleri de katılmaktaydı.

Son bir örnek vereyim:

Amerikalı emektar ve emekli istihbarat personelinden oluşan Veteran Intelligence Professionals for Sanity grubu, ABD ve Rusya Dışişleri Bakanları’na (Kerry ve Lavrov’a) açık bir muhtıra yolladı ve iki bakanı, Ağustos 2013’te Suriye’deki sarin gazı saldırısına ilişkin gerçekleri açıklamaya davet etti. Mektup, Türkiye’yi suçlayan bir dizi olguyu sıralamaktaydı. (Bk. consortiumnews.com, 22 Aralık 2015).

Öyle bir noktadayız ki, AKP iktidarının Suriye’deki geçmiş ve süregelen ilişkileri medya malzemesi olmanın ötesine geçmektedir. Zira, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Aralık’ta üst üste oybirliğiyle üç karar aldı.

IŞİD ve Nusra’nın terörist örgütler olduğu tekrar kayda geçti; Suriye’deki diğer silahlı gruplardan hangilerinin “terörist” olarak tanımlanması için bir çalışma başlatıldı; BM üyelerinin (dolayısıyla Türkiye’nin) bu gruplara giden para, insan ve teçhizat akımlarını durdurma yükümlülükleri de vurgulandı. Türkiye’nin Suriye’deki marifetleri, artık, BMGK kararları çerçevesinde mercek altındadır.

Türkiye, bu durumda Güvenlik Konseyi’nin kararlarını çiğneyen “terör destekçisi devlet” konumuna sürüklenir mi? Desteklediği örgütlerin işlediği savaş suçları, Türkiye’yi yönetenlere Güvenlik Konseyi üzerinden Uluslararası Ceza Mahkemesi yolunu açar mı?

2011 sonrasında AKP’nin Suriye’ye müdahalesi uluslararası hukuku, TC Anayasası’nı ihlal etti. Ancak unutmayalım ki, Türkiye bu marifetleri tek başına işlemedi. 2013’e kadar ABD Türkiye’yi suça teşvik etti; CIA-MİT ortaklığı oluştu. Bizimkiler ölçüyü kaçırınca Amerikalılar ses çıkarmadı; denetleyemeyince de önlemediler. Suç ortaklığı nedeniyle, Türkiye’nin geçmiş marifetlerine dönük iddialarda ABD Türkiye’yi yalnız bırakmaz.

Ne var ki, BMGK kararlarından sonra dahi sürdürülen “terör finansmanı” suçlamaları söz konusu olunca durum değişebilir. Rusya IŞİD’in petrol ticaretinde Erdoğan ailesini suçlamıştır ve iddialarını sürdürmektedir. Bu dalga, BMGK kararının ihlali ötesine de taşınabilir. Rusya, Çin, ABD, Türkiye’nin de üye olduğu, terör finansmanını ve kara para aklamayı önleme amacıyla oluşmuş bir uluslararası kuruluş var: Financial Action Task Force (Türkçesi: “Finansal Eylem Görev Gücü”). Rus istihbaratının dosyaları, Türkiye’nin bu örgütün “kara listesi”ne alınmasına yol açabilir.

Uluslararası kurumlara taşınan kara para dosyalarının AKP’nin iktidar blokunu sarsacak dış sarsıntılara yol açması söz konusudur.
Bu fay hattı, AKP için sürekli bir tehdittir.

***

AKP iktidarını tehdit eden dördüncü fay hattı, anti-faşist bir cephenin oluşması, yaygınlaşması ve etkili hale gelmesi halinde harekete geçebilecektir.

AKP, muhalefetin parlamento ile sınırlı kalmasını hedeflemektedir.

Büyük medya adım adım teslim alınmakta; parlamenter muhalefet dahi kamuoyunca izlenememektedir. Muhalefetin TBMM dışına taşınmasını gerekiyor. Sosyal medyanın, sokağın, bildirilerin, imza kampanyalarının, var olan tüm yayın olanaklarının sonuna kadar kullanılacağı bir anti-faşist muhalefet dalgası oluşturulabilir mi?
Burada sosyalist bir çekirdeğin belirleyici bir rol taşıyabileceğini düşünüyorum. Şu şartla ki, sosyalist akımların, hareketlerin, bireylerin önemlice bir bölümü, kuram, siyaset, taktik, strateji ayrılıklarını, örgütlerini korumakla birlikte anti-faşist bir cephe hedefi etrafında birleşebilsinler…

Kürt siyasetini şimdilik dışarıda tutalım. AKP’ye karşı “demokrat” başlığı altında toplayabileceğimiz muhalif çevreleri sosyalist bir çekirdeğe göre nasıl sınıflandırabiliriz? İdeolojik-politik konumlardan hareket edelim. Ortaya çıkan iki kanadın (sosyalistlerin de eklenmesiyle) Türkiye halkının üçte birini temsil edebileceğini düşünüyorum.

Bir uçta liberal başlığı altında toplayabileceğimiz bir kanat var. Bir bölümü kendilerini “liberal sol”, “sosyal demokrat” olarak da tanımlayabilir. AB ile yakınlaşmaya, temsilî demokrasiye önem verilir. “Askerî vesayet” karşıtlığı birleştirici bir öğedir. İnsan haklarına, hukuk devleti ilkelerine ve Kürt hareketinin taleplerine yüksek duyarlılıklar söz konusudur.

Diğer uçta Cumhuriyetçi başlığı altında toplayabileceğimiz bir kanat var. Başta laiklik olmak üzere “cumhuriyet değerleri” üzerinde yüksek duyarlılık söz konusu. Pozitif anlamda bağımsızlık, negatif anlamda anti-emperyalizm bu değerlerin içinde yer alıyor. Üniter devletin parçalanma olasılıklarına ilkesel karşıtlık önem taşır. Sermayenin hegemonyasına, neoliberalizme direnen, kamucu eğilimleri içeren, kendilerini solda gören öğeleri de var.

Bu kanatların fikir, medya ve siyaset dünyalarındaki temsilcilerini adlandırmayı okuyucuya bırakayım. Ancak, her iki kanadın da 2015 ortamında Türkiye’nin faşizme sürüklenmesine karşı, farklı gerekçelerle de olsa, şiddetli rahatsızlık duyduğunu belirleyebiliyoruz. Ne var ki, geçmişe uzanan, bugüne de taşınan çeşitli etkenlerle birbirlerini sevmiyorlar; kendiliğinden bir araya gelmeleri mümkün değil.

Anti-faşist bir cephenin oluşmasında sosyalist bir çekirdeğin sözünü ettiğim her iki kanatla da kişisel, organik ilişkileri, geçişlilikleri vardır. Bu önemli bir avantajdır. Bu kanatlar arasında anti-faşist bir mücadelenin köprülerini, olsa olsa sosyalistler kurabilir.

Bu köprüler, adı ne olursa olsun, anti-faşist içerik taşıyan bir cepheye dönüşebilirse, iktidar blokunda ciddi kırılmalara yol açabilir. Haziran kalkışması kendiliğinden oluşan bu türden (ve sola dönük) bir cepheydi. AKP, bu nitelikteki bir direnme hareketinden ürktüğü için şiddete başvurdu.

Egemen odaklar, kendilerini tehdit eden güçleri, düşmanları kolayca teşhis ediyorlar. Bir anlamda cephe yoldaşlarımızı bizlere gösteriyorlar; birleşmenin reçetesini veriyorlar.
Gereği bize düşüyor.



+++ Korkut Boratav +++

__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
13 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 03.01.2016, 12:25   #2
Çevrimdışı
Defective1907
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: 2016’da AKP’nin Fay Hatları

Alıntı:
Bu sorulara ışık tutacak, uzantıları kavrayabilecek bilgiden, melekeden yoksunum. Kürt sorununun AKP için oluşturduğu fay hattını bu nedenle tartışmaya kalkışmayacağım.
Yazıyı okurken şu dikkatimi çekti...

Hakikaten gerçek aydın insanlar, bilmedikleri şeye bilmiyorum diyebiliyorlar... Takdir ediyorum...

Bir de şu iktidar yalakalarına bakıyorsun... Rasim Ozan mesela... Hiçbir adam akıllı vasfı yok ama sorsan magazin de bilir spor da siyaset de tarih de... sittir git...

Bu twitter da meşhur olan Osmanlı ocakları İstanbul bilmem nesini söyleyemiyorum bile... İki kelime bir araya getirmekten yoksun, noktalama işaretlerini kullanmaktan yoksun, YGS'de barajı geçemez adam tarih profesörü hatta ek olarak sosyoloji profesörü zannediyor, benim cahil milletim de destekleyici tweet ler atıyor...

Ne diyeyim sen eşeksen seni de eşekler idare eder, aslanlar değil ya...

Lan ne doluyum ben de bunların kokuşmuş zihniyetine, en ufak şeyde gaza geliyorum
  Alıntı ile Cevapla
12 Üyemiz Defective1907'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 03.01.2016, 12:38   #3
Çevrimdışı
Defective1907
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: 2016’da AKP’nin Fay Hatları

Kemal Kılıçdaroğlu'na dönüp dolaşıp geliyor mesele...

Hakikaten "Hangi tip başkanlığı görüşelim" nedir arkadaş... Bu sözlerini Abdülkadir Selvi övüyorsa zaten sıkıntı vardır bu lafta...

Kendisini iyi niyetle savunduğum çok olmuştur arkadaş ortamlarında, forumlarda vs...

Yok ya yok... Harbi yakışmıyor CHP'ye bu adam...

Uluslararası alanda bu Suriye-İŞİD, Can Dündar'ı hapse yollayan tırlar vs konularında zaten başımız çok ağrıyacak...Ama tayyip ağanın umurunda değil ki ülke yanar mı yanmış mı, zor duruma mı düşer ülke... Koca ülkeyi kendi egolarını tatmin etmek için b.k çukuruna atıyor, gerizekalı millet de bunu destekliyor...

Sosyalist blok zor... Sol partilerden oy alan tek parti Merkez sol, Atatürkçü CHP, o da zaten %25-26...

Sosyalistlerin çoğu da HDP'nin arkasına takılmış vaziyette...Gerek yasal sosyalist partiler, gerek yasadışı...

Gezi parkı desen, ölenlere yazık oldu başka da birşey olmadı....
  Alıntı ile Cevapla
12 Üyemiz Defective1907'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 03.01.2016, 13:27   #4
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: 2016’da AKP’nin Fay Hatları

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Defective1907 Mesajı göster
Kemal Kılıçdaroğlu'na dönüp dolaşıp geliyor mesele...

Hakikaten "Hangi tip başkanlığı görüşelim" nedir arkadaş... Bu sözlerini Abdülkadir Selvi övüyorsa zaten sıkıntı vardır bu lafta...

Kendisini iyi niyetle savunduğum çok olmuştur arkadaş ortamlarında, forumlarda vs...

Yok ya yok... Harbi yakışmıyor CHP'ye bu adam...

Uluslararası alanda bu Suriye-İŞİD, Can Dündar'ı hapse yollayan tırlar vs konularında zaten başımız çok ağrıyacak...Ama tayyip ağanın umurunda değil ki ülke yanar mı yanmış mı, zor duruma mı düşer ülke... Koca ülkeyi kendi egolarını tatmin etmek için b.k çukuruna atıyor, gerizekalı millet de bunu destekliyor...

Sosyalist blok zor... Sol partilerden oy alan tek parti Merkez sol, Atatürkçü CHP, o da zaten %25-26...

Sosyalistlerin çoğu da HDP'nin arkasına takılmış vaziyette...Gerek yasal sosyalist partiler, gerek yasadışı...

Gezi parkı desen, ölenlere yazık oldu başka da birşey olmadı....
Konu Kılıçdaroğlu'na geldi

Valla adamın hiçbir suçu yok. Her yol denendi. Sert yaptı olmadı, uzlaşmacı göründü yine olmadı, olmuyor da olmuyor.

Toplumun siyasi eğilimi belli.. Hele hele bu saatten sonra Atatürk'ü mezardan getirsen CHP nin alacağı oy oranı pek değişmez.

Teknolojinin hızla gelişmesiyle, televizyon kanallarının çığ gibi artmasıyla, toplum ne gazete okur oldu (gazete bile seçemez halde zaten) ne de haber izler oldu. Varsa yoksa abuk subuk evlendirme programları, yarışmalar, aptalca ilişkileri konu olan diziler.

Eğitim de, eğitim. Dönüp dolaşıyor konu eğitime geliyor.

* * *

Hemen yazıya dönecek olursam; Bu cümle çok önemli, dikkat...

Alıntı:
1982 Anayasası ile İslamcı faşizme geçiş mümkün olabilir; ama acele ediyorlar.

__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
11 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 03.01.2016, 14:13   #5
Çevrimdışı
Mustafa Akten
Abdülmelik Hankendi

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: 2016’da AKP’nin Fay Hatları

Paylaşım ve yorumlar için teşekkürler..

Sn. Boratav, 1000 adetten bir tane bilmiyorum demiş, geriye kalan 999 tanesini sıralamış, doğruların, yanlışların menfi ve müspet tespitlerin alt alta geldiği güzel bir sıralama olmuş.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
12 Üyemiz Mustafa Akten'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 03.01.2016, 14:33   #6
Çevrimdışı
Mediter
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: 2016’da AKP’nin Fay Hatları

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Defective1907 Mesajı göster

Sosyalistlerin çoğu da HDP'nin arkasına takılmış vaziyette...
Sevgili @Defective1907,
Asıl sorun zaten PKK veya (Zaman zaman ismi değişse de) HDP'nin varlığı ve eylemleriyle (içte ve dışta) kimin çıkarlarına çalıştığı, kime hizmet ettiğinde.
PKK'nın kuruluşunda ve Saddam Hüseyin yönetimindeki Irak yönetiminin (Turgut Özal ANAP'ı ve Tayyip Erdoğan AKP'sinin desteğiyle) yıkılması sonunda, kevgire dönen Irak sınırından kolayca geçerek, Barzani (Amerika) yönetiminden silah ve lojistik destek alan, karargahlarını ve kamplarını bu bölgede kuran PKK'nın kanlı eylemlerinden (içte ve dışta) kimlerin nemalandığına şöyle bir göz atarsak;
DIŞTA:
Güçlü, tek yumruk olmuş, bağısız bir Türkiye'yi istemeyen (Başta Amerika olmak üzere) Sevr'i canlandırmak isteyen emperyalist batı,
Güçlü bir Türkiye istemeyen, (Başta İsrail olmak üzere) çevremizdeki komşu ülkeler.
İÇERİDE:
1980 Askeri darbe öncesi %40-45'ler civarında olan sol oylar, 1980 darbesinin solu ezmesiyle bocalamışken,
en büyük darbeyi PKK'nın eylemlerinin sola maledilmesiyle yedi.

PKK'nın ilk büyük eylemi sayılan
15 Ağustos 1984 olaylarından sonra; her olay, her katliam ve her şehit cenazesi, milliyetçilik ve din üzerine siyaset yapan (MHP, BBP, ANAP,AKP gibi) partilere sempatizan ve militan kazandırmıştır. Hala da kazandırmaya devam etmektedir.

PKK veya HDP taraftarları eylem yaptıkça, kazanan milliyetçi ve dinci söylemlerde bulunan partiler olmaktadır.

Bu devran devam ettikçe de PKK (HDP) eylem yapmasa dahi, bir takım karanlık eller(!) PKK adını kullanarak eylem yapmaya, sempatizan devşirmeye devam edeceklerdir.

PKK'dan nemalanan bu kesimler zaman zaman (Atatürkçülüğü ve laikliği ortadan kaldırma gibi konularda) birlikte haraket ederlerken, sol kesimin HDP ile birlikte hareket etmesine kesinlikle izin vermemekte, çeşitli iftira ve suçlamalarla bu yakınlaşmayı bozmaktadırlar.

Örnek olarak, gelcekte bizleri bekleyen en büyük tehlike (bence) Türkiye'nin din temelli orta doğu sultanlıklarına (şeriat devleti) dönmesidir ve (dolaylı olarak) AKP, BBP, MHP bu yönde kürek çekmektedir.
Laik bir yaşamın devamını isteyen ise sol partiler (CHP) ve HDP vardır. Ama PKK'nın varlığından nemalanan din eksenli güçler CHP ve HDP'nin hiç bir zaman yakınlaşmasına ve laiklik emelinde de olsa güç birliği yapmasına izin vermemektedirler.
Bunun en güzel örneği de, ''Açılım'' politikalarının barış ortamında yıldızı parlayan ve sempati toplamaya başlayan Demirtaş HDP'sinin (7 Haziran seçimleri sonrasında HDP'nin barajı aşması üzerine) HDP oylarının CHP'den giden sol oylar olduğu iftirası ve karalamasıdır.

Çünkü yıllardır ilk kez CHP ve HDP bu denli birbirlerine yaklaşmışlardı.
Nitekim, hemen 7 Haziran sonrası başlayan Suruç ve Ankara patlamaları ve AKP'nin (yıllardır kolkola olduğu) PKK'yı düşman ilan etmesiyle başlayan kanlı olaylara, HDP de , karalanmaya başlandı ve CHP ile HDP'nin yakınlaşması önlenmiştir.


Yapılması gereken; (CHP'nin HDP'den kaçması değil)
CHP ve HDP'nin laikliği ve demokratik cumhuriyeti korumak adına güç birliği yapmaları olmalıdır.
Bunun başlıca yolu da PKK'nın silah bırakması olmalıdır. Bunu sağlayabilmek için hem CHP, hem de HDP açıktan PKK'yi suçlamalı ve silah bırakmaya zorlamalıdır.
Yoksa, HDP'yi de, PKK ile bir tutarak suçlamak, HDP'ye oy vermiş 5-6 milyon seçmeni PKK'nın kucağına iteceği gibi, CHP (sol) ile HDP'nin güç birliği yapamaması da,
Dine dayalı bir sultanlık hevesinde olan güçlerin ekmeğine yağ sürer.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
11 Üyemiz Mediter'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 03.01.2016, 15:10   #7
Çevrimdışı
Mustafa Akten
Abdülmelik Hankendi

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: 2016’da AKP’nin Fay Hatları

Silahların gölgesinde ve himayesinde siyaset yapılmaz! Siyaset sadece halka hizmet için araçtır, içinden çıkan politikacılar ise çıkar ve üleşme gurubunu temsil eden insanlardır.

Silahlı terör örgütlerinin en kabul görecek istekleri dahi silahlı dayatma ile sağlanamaz, devleti idare edenler silahlı propağandaya, silahlı eylemlere, silahlı gurupların parlamento uzantılarına pirim vermez ve devlet olarak kaâle almazlar.

Türkiye idaresinde olanlar yanlışların yanlışını yaparak terör örgütleri ile görüşmüş pazarlık yapmışlardır. Açılım sürecinde ülkenin her tarafı silah ve patlayıcılar ile mühimmat deposu haline getirilmiş anlaşmazlıklarda kulanılmak üzere hazır tutulmuştur. Eğer bu gün ülkemizde kan gövdeyi götürüyorsa bunun yeğane sebebi imam Recep Tayyip Erdoğan ve şurekâsıdır.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
11 Üyemiz Mustafa Akten'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 03.01.2016, 16:06   #8
Çevrimdışı
Defective1907
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: 2016’da AKP’nin Fay Hatları

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi ReaL Mesajı göster
Konu Kılıçdaroğlu'na geldi

Valla adamın hiçbir suçu yok. Her yol denendi. Sert yaptı olmadı, uzlaşmacı göründü yine olmadı, olmuyor da olmuyor.

Toplumun siyasi eğilimi belli.. Hele hele bu saatten sonra Atatürk'ü mezardan getirsen CHP nin alacağı oy oranı pek değişmez.

Teknolojinin hızla gelişmesiyle, televizyon kanallarının çığ gibi artmasıyla, toplum ne gazete okur oldu (gazete bile seçemez halde zaten) ne de haber izler oldu. Varsa yoksa abuk subuk evlendirme programları, yarışmalar, aptalca ilişkileri konu olan diziler.

Eğitim de, eğitim. Dönüp dolaşıyor konu eğitime geliyor.

* * *

Hemen yazıya dönecek olursam; Bu cümle çok önemli, dikkat...



Oy oranında değilim ben, aldığı oyun hakkını versin...

İnsanlar CHP'ye, AKP ile anayasa görüşsün, başkanlık modeli hangisi olacak diye tartışsın diye mi oy veriyor...
  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz Defective1907'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 03.01.2016, 16:12   #9
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: 2016’da AKP’nin Fay Hatları

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Defective1907 Mesajı göster
Oy oranında değilim ben, aldığı oyun hakkını versin...

İnsanlar CHP'ye, AKP ile anayasa görüşsün, başkanlık modeli hangisi olacak diye tartışsın diye mi oy veriyor...
İlk 4 maddenin dokunulmazlığını her defasında dile getiriyor ama.

Diğer maddeler değiştirebilinir elbette. Zaten 56 madde üzerinde önceki yıllarda uzlaşıldıydı.


Kılıçdaroğlu, "Anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilmesinin söz konusu bile olamayacağını" herkesin anlayabileceği basit bir dil ile sık sık dillendirmeli.

Bir sürü laf arasında söylediğinde, arada kaynayıp gidiyor.

Gerçi akp nin derdi demokratikleşmek değil, o ilk 4 maddeye göz dikmesi... akp çeşidi bir Başkanlık modeline yol açacak değişiklikler.
__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 03.01.2016, 16:38   #10
Çevrimdışı
Defective1907
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: 2016’da AKP’nin Fay Hatları

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi ReaL Mesajı göster
İlk 4 maddenin dokunulmazlığını her defasında dile getiriyor ama.

Diğer maddeler değiştirebilinir elbette. Zaten 56 madde üzerinde önceki yıllarda uzlaşıldıydı.


Kılıçdaroğlu, "Anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilmesinin söz konusu bile olamayacağını" herkesin anlayabileceği basit bir dil ile sık sık dillendirmeli.

Bir sürü laf arasında söylediğinde, arada kaynayıp gidiyor.

Gerçi akp nin derdi demokratikleşmek değil, o ilk 4 maddeye göz dikmesi... akp çeşidi bir Başkanlık modeline yol açacak değişiklikler.
İlk 4 maddenin değişmemesi demek, zaten bir başkanlık sisteminin "tartışılmaması" dahi demektir...

Şirin gözükücem diye partiye Sarıgül'ü, Bekaroğlu'nu, Tanrıkulu'nu partiye soktu...

7 Haziran'dan beri de uzlaşmacı pozları kesiyor...

Ben güvenmiyorum artık Kılıçdaroğlu'na...
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Defective1907'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
2016’da, akp’nin, hatları


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:36.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.