Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Kültür | Sanat | Edebiyat > Türk Edebiyatı > Türk Edebiyatı Ustaları


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 21.08.2023, 22:33   #1
Çevrimiçi
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Türk Edebiyatında Hece Ölçüsünün Sesi: Orhan Seyfi Orhon

Türk Edebiyatında Hece Ölçüsünün Sesi: Orhan Seyfi Orhon


Türk edebiyatında hece ölçüsü ve halk dilinde şiir yazımını savunan, Beş Hececiler hareketinin kurucularından şair, yazar, gazeteci ve siyasetçi Orhan Seyfi Orhon, vefatının 51. yılında anılıyor.


Orhan Seyfi Orhon, Miralay Mehmed Emin Bey ile Nimet Hanım’ın çocukları olarak İstanbul Çengelköy’de 23 Ekim 1890’da doğdu.

Çengelköy İlkokulunun ardından Havuzbaşı Mektebini 1902’de bitiren usta yazar, ortaokulu Beylerbeyi Rüştiyesinde okudu, liseyi ise 1909’da Mercan İdadisi’nde tamamladı.

Orhan Seyfi Orhon, öğrencilik yıllarında edebiyat öğretmeni Celal Sahir Erozan’ın desteğiyle şiire yöneldi, Abdülhak Hamit Tarhan, Cenap Şahabettin ve Tevfik Fikret’in etkisinde şiirler yazdı.

Ziya Gökalp’in etkisiyle hece ölçüsünü destekledi


II. Meşrutiyet’in ardından Ziya Gökalp’in öncülük ettiği Milli Edebiyat akımından etkilenen Orhon, Türk şiirinde hece ölçüsü ve halk dilinin kullanılmasını teşvik etmek üzere Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Yusuf Ziya Ortaç ve Faruk Nafiz Çamlıbel ile “Beş Hececiler” grubunu oluşturdu.

İlk şiirlerini 1909’da “Samanyolu” dergisinde okurun beğenisine sunan Orhon, 1913’te yazdığı “Fırtına ve Kar” şiiriyle edebiyat dünyasında tanınmaya başladı.

Usta edebiyatçı, üniversite eğitimi için Tıbbiye Mektebine girdi ancak anestezi uygulamasında fenalaşınca okulu bıraktı.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne (Darülfünun) devam eden yazar, 1914’te okulu bitirdi.

Orhon, bir süre Meclis-i Mebusan Kalemi’nde memuriyet görevinde bulundu. Ankara’da hükümet kurulup Meclis-i Mebusan dairelerinin kaldırılmasından sonra Harp Akademisi, Harbiye Mektebi, İstanbul Erkek Lisesi, Erenköy Kız Lisesi, Pertevniyal Lisesi ve İtalyan Lisesinde edebiyat öğretmenliği yaptı.

Şiirlerini duru bir Türkçe ile yazdı


Sosyal olayları hicivle ele aldığı şiirlerini 1919’da okuyucuyla buluşturan şairin “Peri Kızıyla Çoban Hikayesi” kitabı, hece ölçülü sade Türkçe şiirin başarılı örneklerinden biri kabul edildi.

Orhon, duru bir Türkçe ile ince ve içli duygularla kaleme aldığı şiirlerle edebiyat dünyasında iz bıraktı.

Şiire aruzla başlayan ve “Fırtına ve Kar” şiirinde bunun başarılı bir örneğini veren şair, divan şiiri kalıplarını hece veznine uyarlayarak gazel benzeri şiirler de yazdı.

Usta edebiyatçı, 1922’de Ayşe Müfide Hanım ile evlendi. Çiftin Sevin adını verdiği kızı 1930’da dünyaya geldi.

Orhan Seyfi Orhon’un şiir ve yazıları 1932-1938’de Edebiyat Gazetesi, Hızlanış, Ayda Bir, Her Ay ve Her Şey adlı dergilerde yayımlandı.

İsmi “Çınaraltı” dergisiyle özdeşleşti


Bir dönem Yusuf Ziya Ortaç’ın da destek verdiği “Çınaraltı” dergisiyle ismi özdeşleşen Orhon, dergiyi 1941-1944’te okuyucunun beğenisine sundu.

Orhon, Tasvir-i Efkar gazetesindeki yazılarıyla 1945’te köşe yazarlığına ağırlık verdi ve ilerleyen yıllarda “Cumhuriyet” ile “Ulus” gazetelerinde yazdı.


Zonguldak milletvekili seçilerek 1946’da siyasete atılan Orhon, 1965-1969’da ise İstanbul milletvekilliği yaptı.

Siyasette olduğu yıllarda da yazmaya devam eden usta kalem, Milliyet, Zafer, Havadis ve Son Havadis gazetelerinde de köşe yazarlığı yaptı.

20’den fazla şiiri bestelendi

Eserlerinde aşk ve kadın temalarının yanında vatan, yalnızlık ve ölüm konularını işleyen şairin 20’den fazla şiiri farklı müzisyenler tarafından bestelendi.

Orhon’un “Veda” adlı eseri, Yusuf Nalkesen tarafından 1951’de Muhayyer Kürdi makamında bestelendi. Sanat dünyasında yoğun ilgi gören eser, bugüne dek çok sayıda ünlü isim tarafından yorumlandı.

Orhan Seyfi Orhon, 22 Ağustos 1972’de İstanbul’da kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetti.

Usta edebiyatçının eserlerinden bazıları şöyle:


“Fırtına ve Kar”, “Peri Kızı ile Çoban Hikayesi”, “Gönülden Sesler”, “O Beyaz Bir Kuştu”, “Kervan”, “Hicviyeler”, “Şiirler”, “Asri Kerem”, “Düğün Gecesi”, “Çocuk Adam”, “Fiskeler”, “Dün Bugün Yarın”, “Kulaktan Kulağa”, “Abdülhak Hamid”, “Mehmet Akif”, “Yahya Kemal”, “Ziya Gökalp”. (AA)


__________________
  Alıntı ile Cevapla
Eski 21.08.2023, 22:54   #2
Çevrimiçi
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türk Edebiyatında Hece Ölçüsünün Sesi: Orhan Seyfi Orhon



İlk şiirlerini 1909’da “Samanyolu” dergisinde okurun beğenisine sunan Orhon, 1913’te yazdığı “Fırtına ve Kar” şiiriyle edebiyat dünyasında tanınmaya başladı.


Fırtına


Kudurmuşsan denizden intikam al !
Ufuklardan zalâm al !
Ağaçlar yık, bulutlar çak çak et !
Bütün dünyayı istersen helak et !
Fakat, yalnız
Benim sessiz ve ıssız
Şu hücremden çekil, hülyamı bozma !
Benim rüyamı bozma !
Nedir tehevvürün ey bad,
Bu bitmeyen feryad,
Bu saihalar, bu giriv ?
Ey dev,
Kudurmuşsan denizden intikam al !
Ufuklardan zalâm al !
Kırılsın çıldıran darbenden emvac,
Bütün sahiller olsun mahv u tarac !..
Benim yalnız uzaklaş meskenimden,
Çekil, git revzenimden !
Ey Serseri Çekil !
Ruhumda münfail
Bir şey var… Ah, Sükun isterim, Sükun !
Mecnun
Kudurmuşsan denizden intikam al !
Ufuklardan zalâm al !
Büyük kuşlar, uzak dağlarda kalsın Aşiyansız,
Semalar Kehkeşansız !
Göklerde yanan Nücum sönsün !
Göster yeni bir hücum, sönsün
Mehtap köpüklü dalgalarda !..
Ruhunda bir intikam var da
Bitmezse bu çarpınışla ey bad,
Beyhude ! Önümde etme feryad;
Dağlar, kayalarla git kuçaklaş !
Fakat yalnız benim sessiz muhitimden uzaklaş !
Bırak, yansın şu sakin hücremin solgun şua’r;
Bırak, kalsın şu mahzun iltimai (parıldamak) !

******

Şiire aruzla başlayan ve “Fırtına ve Kar” şiirinde bunun başarılı bir örneğini veren şair, divan şiiri kalıplarını hece veznine uyarlayarak gazel benzeri şiirler de yazdı

Kar

Dışarıda yorgun adımlar… Çalındı sonra kapım;
“Acep gelen bu zaman kim ?” dedim gidip açtım.
Görünce kalbimi oynattı bir küçük lerziş:
Garip çehreli a’sar – dide (asırlar görmüş) bir derviş !
Elinde buzdan asa koltuğunda bir ney var;
Omuzlarında uzun, bembeyaz uzun saçlar…

Ne var, dedim, nereden geldin ihtiyar, ne adın ?
Neden bu korkulu yollarda böyle geç kaldın ?
Uzak, uzak… dedi, Meçhul uzak ufuklardan…
Sürüklüyor beni ruhumda duyduğum hicran !
Kutupların geçerek müncemid denizlerini,
Ümidimin aradım her tarafta izlerini,
Yabancı yolların üstünde ağladım, koştum;
Baharın aşığıyım “kış”tır ismim ey dostum !
Sana meş’um (kötü – uğursuz) bir haber derviş,
Sevgilin gitti çok zaman evvel !
Belli yorgunsun ihtiyar bana gel
Misafir ol bu gece !
Çıldıran fırtınayla gittikçe
Dışarıda sanki karanlıkta artıyor, müthiş !
Belki hücremde muzdarip ruhum
Bulacaktır biraz huzur ve sükun…
Odamda bir köşenin gölgesinde gizlendi.
Odamda her yere kasvetli bir sükut indi.
Geçti sessizce bir zaman aradan…
Dedim ki : matemi, hicranı bi-nihaye olan
Bu aşkın istiyorum anlamak fesanesi (efsane),
Dinlemek nayının teranesini !
Terennüm etmeyi arzu eder misin dostum ?
Seni ruhumla işte dinliyorum :


__________________
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
edebiyatında, hece, orhan, orhon, Ölçüsünün, sesi, seyfi, türk


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 23:30.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.