Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar...

[@Banemin]

Vitrinde görmedim... Ama önce kitabı tanıtayım sonra yoruma geçeyim





“Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar”, sürükleyici bir suç romanı arayanların ilk tercihi olmamalı. Ancak beat kuşağı hakkında bilgi edinmek isteyenler ve konuya hali hazırda vakıf olanlar için kesinlikle edinilmesi gereken, Kerouac ve Burroughs’un sonraki işlerine on yıl önceden göndermelerde bulunan bir yapıt.


“Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar”, J. Kerouac – W. S. Burroughs, Çev: Dost Körpe, 147 s., Sel Yayıncılık, 2010.

[@Banemin]

Bu kitabı okumaya başlarken veya okuduktan sonra "Beat Kuşağı" hakkında merakınız uyanır düşüncesiyle kısa bir geçiş yapmak istedim.

Beatnikler toplumun farklı gruplarında gelip o toplumun dayattığı kurallara uymayan ve daha sonra Dünyayı derinden etkileyecek (onlar farkında olmasalarda o zamanlarda) bir edebi hareketin başlangıcını şekillendiren gençlerdi.

Daha sonra John Lennon, The Beatles, Bob Dylan, Mick Jagger vb. leri o kuşağın izlerini takip ederek günümüze ulaşmayı başaranlardandır.

Beat sözcüğünün (Türkçeye çevirenlerin yalancısı olmak zorundayım yetersiz ingilizcem nedeniyle) karşılığı şöyleymiş; Kötü, berbat, harcanmış ve harap...

Çıkış zamanlarıda 2. dünya savaşının o kötü ortamında büyüyen gençlik dönemine denk düşüyor. Onlar parlak zekalarını kullanarak işadamı veya herşeye "emredersin" diyen uslu birer asker olmayı tercih etmeyenlerden oluşmuştu.

Felsefelerine gelince: bunlar için insanlar, ürettip tükettikleri ve tükettikleri için yeniden ürettikleri bir kısır döngüye esir olmuşlardı. Örneğin: Çamaşır makinesi onlar için bir ihtiyaç değildi. Belli bir süre sonra bozulup çöpe atacağın ve yine sahip olmak için üretmek zorunda olduğun birşeyin saçmalık olduğunu düşünürlerdi. Bu çarktada Tüketim toplumunun piyonları olmamak adına karşıydılar bu lüzumsuzluklara...

Daha sonra ortaya çıkan Hippi akımınında bel kemiğini oluşturmuşlardı Beatnikler...


Çok teferruatlı bir açıklama oldu. Biraz sadeleştirmeye kalksam şöyle derdim herhalde bu kuşak için...


Hani mahallerde olur ya! O mahalleye baskılarıyla, kendi koydukları kurallara eziyet edenler...

İşte onların karşısına dikilen, yumurta topuklu ayakkabılarının arkasına basmış, elllerinde 33 lük tespihler, ceketler omuzda mahallenin bıçkın delikanlıları olurdu ya bir zamanlar. Bu derebeylerine karşı çıkabilen ve posta koyabilen...

Heh! İşte o delikanlıların amerikancası bu Beatnikler bence...


Seviyorum onları... Araştırın, okuyun sevmezseniz sevmeyin ama bilin ki böyle bir kuşak vardı ve hala varlığını sürdürüyor biryerlerde...

[@Basakca]

Görseli de benden olsun dedim

Okumaya değer fazla maliyetli değil hani

[@Banemin]

Başakça Görsel desteğin için teşekkürler.

Güzel olmuş